9.Bölüm [M]

8.2K 354 102
                                    

(Ç/N): Medyadaki müziği dinleyiniz ve ek olarak fanarta da bir bakınız. Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın. Finale yaklaşıyoruz :( Saygılar efenim.

...

Kyungsoo hayatında hiç yatmadığı kadar rahat bir yatakta uyanmasına rağmen hala bir şeylerin yanlış olduğunu düşünüyordu. Gerindi -gözünü açamayacak kadar yorgundu ama esneyecek kadar enerjiyi mükemmel bir şekilde bulabiliyordu. Bir şeyler tersti. Gözlerini ovaladı ve açmaya çalıştığında kendisini Jongin'in odasında tek başına bulmuştu. Her ne kadar kabul etmek istemese de bir sebepten ötürü kendisini hayal kırıklığına uğramış hissediyordu. Jongin ile birlikte uyanmayı seviyordu. Kyungsoo saati kontrol ettiğinde çoktan öğlenin ikisi olduğunu gördü. Sanki etrafı alev sarmış gibi birden kendini yere attı ve sırtının acıyla sızlamasıyla küfür etti. Asla gününü yarısını uyuyarak geçirmemişti. Lanet.

Jongin yüzünde korkmuş bir ifadeyle odaya girdi ve büyük çocuğu belinden tuttu. Neler olduğunu merak ediyordu çünkü  bazı takırtılar duyarak odaya girmişti ve bu da bazı şeylerin ters gittiğini gösteriyordu. Kyungsoo diğerinin sorusunu önemsemedi ve Jongin'i itti böylece diğerinin acıyla sızlanmasına neden olacak şekilde duvara çarpmasına neden olmuştu. Kendini ileri doğru itti ve ellerini Jongin'in boynuna dolayarak onu sert bir öpücüğün içine çekti. 

''Beni bırakma.'' diye fısıldadı. Ama fısıltı bir yalvarma olsa bile kulağa daha çok tehdit gibi gelmişti. Kyungsoo asla Jongin'den ne kadar hoşlandığını itiraf edemeyecekti özellikle de Jongin'in yüzüne karşı. Çünkü diğeri muhtemelen bu konu hakkında asla çenesini kapatmayacaktı. Bu söylediği ise genç olan çocuğu gülümsetmişti.

''Sadece bizim için şey hazırlamaya gittim, kahvalt-.......öğle yemeği....'' Jongin sanki kendini savunuyormuş gibi açıklama yapmıştı. ''O yüzden şimdi çabuk kalk ve kendini temizle, o tatlı kıçını merdivenlerden aşağı indir ve günümüzü harcama. Bugün erkek arkadaşımı dışarı çıkaracağım.''

''Oh, beni bunun için mi bıraktın? Pekala seni ikiletmeyeceğim.'' Kyungsoo alay etti ve diğer çocuk onun alt dudağını ısırdı, neredeyse yara olacak kadar sert ısırmıştı. Kyungsoo içine keskince bir nefes çekti ve bıraktı.

Jongin, Kyungsoo'yu mutfakta bekledi ve diğeri içeri girdiğinde Jongin Kyungsoo'yu erkek arkadaşı olarak seçmekte çok iyi bir karar verdiğini anladı. Saçları yeni duştan çıktığı için hala nemliydi ve ona ödünç olarak verdiği gömlek fazlasıyla bol gelmişti, kot pantolonu ise mükemmel bir şekilde lezzetli kalçalarını ortaya çıkarmıştı. Jongin diğerinin duymamasını umarak sızlandı ama Kyungsoo onu duymuştu.

''Ne oldu?'' Kyungsoo her zaman ki -ne istiyorsun- ses tonuyla sordu.

Seni seviyorum.

Benimle her zaman sanki kavga ediyormuşuz gibi konuşmanı seviyorum.

Yeni duş aldıktan sonra bu şekilde gözükmeni seviyorum.

Pembe dudaklarını seviyorum. 

Yara izlerinin seni zibilyon kat daha seksi yapmasını seviyorum.

Davranışlarını seviyorum.

Alaycı halini seviyorum.

Bana her zaman 'suratının ortasını yumruklamak istiyorum ve aletini yalamak istiyorum' arası bir şekilde bakmanı seviyorum.

Bana ait olmanı seviyorum.

''Hiçbir şey, hadi yiyelim.'' Jongin sohbetten kaçındı.

''Ailen nerede?''

''Muhtemelen işteler.''

''Anladım.''

Altercation [M] ||ÇeviriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin