3.Bölüm

6.7K 618 127
                                    

...

Tarih sınıfı. Tanrım  Jongin'in o sınıftan nefret ediyordu. Ve sınıf arkadaşlarından. Ve öğretmeninden. Sandalyesinde döndü ve nasıl bir üstün güç olursa olsun , herhangi bir şey,  erkenden bundan kurtulmasını sağlaması için yalvarmaya başladı.

''Oh Sehun?'' dedi öğretmen.

Jongin bakındı ve arkadaşının elini kaldırdığını gördü. Tam olarak dikkatini vermemişti o yüzden Sehun'un konu hakkında soru sorduğunu varsaydı, bundan farklı bir şey olamazdı. Sehun'un okulda her zaman iyiydi, notları da yüksekti. Jongin neredeyse onu kıskanacaktı,  ama birden kendi notlarının düşme nedenini hatırladı. Bu his geçmek nedir bilmiyordu.

''İyi hissetmiyorum...'' Sehun sızlandı. Arkadaşının hasta olduğunu duymak Jongin'i biraz endişelendirmişti. 

''Pekala, hemşirenin ofisine git ve biraz dinlen.'' dedi öğretmen.

''Jongin'de benimle birlikte gelebilir mi? Bayılacakmış gibi hissediyorum...'' rica etti.

Öğretmen gerçekten bayılacak kadar hasta görünen Sehun'a endişeyle baktı. Jongin ile gitmesinin en güvenli yol olduğuna karar vererek buna izin verdi. Kimse koridorda hasta bir şekilde yatan öğrenci bulmak istemezdi. 

Jongin hemşirenin ofisinin kapısını açtı ve içeri girdiklerinde hiç kimseyi bulamadılar. Tanrı bilir hemşire dışarı çıkmış ne yapıyordu. Ama Sehun tüm bunlardan sonra bayılacakmış gibi durmuyordu. Her zaman ki gibi enerjikti ve yüzündeki sırıtmayla yatağın üstüne oturdu.

''Ne?'' Sehun ona bakarken Jongin sordu.

''Tarihten gerçekten nefret ediyorsun, değil mi? Bunu millerce öteden görebilirim. Herkes görebilir.''

'' Hasta değil misin?'' 

Sehun kafasını salladı.

''Can sıkıntısından ölmeden önce seni kurtardım.''

Jongin arkadaşına gülümsedi. Sehun gibi bir arkadaşa sahip olduğu için çok şanslıydı, her zaman ona dikkat ediyordu, hatta ihtiyacı olmadığında bile ediyordu. Aniden hemşire içeride olmadığı içinde şanslı hissetti, çünkü Sehun ona yalan söyleyemezdi.

Ders bitene kadar orada kaldılar ve daha önceden yaptıkları  hakkında konuştular. Jongin Sehun hakkında bir çok yeni şey öğrenmişti ve bunları önceden biliyor olmaması ona kötü hissettirmişti.  Önceden Kyungsoo'nun sınıfındaki biriyle çıkmaya başlaması gibi, Luhan. Anlaşılan oldukça yakınlaşmışlar ve Luhan, Xiumin isimli biriyle tanışana kadar çıkmışlardı. Jongin'in ne olduğu hakkında bir fikri yoktu ama Luhan ona ilk görüşte vurulmuş gibi görünüyordu. Sehun açıkladığında bunun hakkında üzgün hissetmiyordu çünkü çoktan birisinden hoşlanmaya başlamıştı. Jongin yeni hoşlandığı kişinin kim olduğunu öğrenmeye çalışmıştı ama Sehun ona ciddi hisler besliyor olmalıydı ve bu yüzden daha fazla ileri gitmeye cesareti yoktu, cidden incinmiş olmalıydı.

Birisi sızlanıp tökezleyerek içeriye girdi. Sehun ve Jongin sanki uygunsuz bir şey yapıyorlarmış gibi donup kalmışlardı. Doğal olarak Jongin'in yüzünü görmeden o kişiyi tanıma gibi bir yeteneği yoktu. Ama bedeni, hareket edişi, sızlanışı ve tanıdık sesiyle birlikte tüm bunlar Jongin'in o kişiyi yarım saniyede tanımasına imkan sağlamıştı. 

Tanımadan önce Kyungsoo'nun kolunu yakaladı ve kendi omuzlarına dolayıp yatağa oturmasına yardım etti. Sehun odadan kaçmadan önce hemşireyi bulmakla  ilgili bir şeyler mırıldandı. Jongin onu dinlememişti çünkü Kyungsoo hakkında bir şeyler her zaman onun dünyadaki diğer insanların varlığını unutmasını sağlıyordu. 

Altercation [M] ||ÇeviriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin