...
''Beni duydun yani, huh?'' Tao kibirle söyledi.
''Pekala, önceden benimle uğraşıp başımı belaya sokmamış olsaydım muhtemelen senin hakkında hiçbir şey duymazdım. Neden, ünlü falan mısın?'' Jongin umarsızca sordu, bu Tao'yu sinirlendirmişti.
''Dinle seni küçük bok parçası-''
''Üzgünüm ama seninle uğraşacak havamda değilim.'' dedi Jongin, aklı hala Kyungsoo'nun yatakta çıplak bir şekilde nasıl görüneceğini düşünüp duruyordu. Tao'nun yanından yürüyüp geçti ve onun bu şekilde çekip gitmesine izin vermesini umdu.
Tao Jongin'in kolunun üst kısmını yakaladı ve binanın duvarına yapıştırdı. Genç olan gelebilecek olan acıdan korkmuştu ama düşündüğü kadar da kötü değildi. Büyük çocuk Jongin'e doğru eğilirken onu kollarının arasına hapsetti. Sonra daha çok eğilip yaklaştı, dibine girdi, bu Jongin'i huylandırmıştı. İçinden bir ses Tao'nun onun kıçını tekmeleyeceğini söylüyordu çünkü büyük olan Jongin'i incitmeyi amaçlıyordu, muhtemelen şimdi birbirlerini yaşayan bir bok haline gelene kadar döveceklerdi. Etraf iyice kararıyor ve akşam kalıp kalıp geceye dönüşüyordu, ve bu Jongin'in ne yapacağından emin olmasını sağlıyordu. Nefesini tuttu ve adeta diğerinin kendisine yumruk atmasını diledi çünkü bu yaptığını kabul etmekten daha iyiydi.
Buna karşın Jongin kaçmayı denedi, Tao ondan farkedilebilir şekilde güçlüydü ve Jongin'in ona karşı bir şansı yoktu. Jongin yardım için bağırmak istedi ama aynı zamanda kimsenin onu Tao ile bu şekilde görme riskini alamadı.Birisinin kıçı tekmelendiğini fark ettiğinde Jongin bunu umursamazdı, sadece Kyungsoo'yu gördüğünde bu riski almıştı.
''Siktiğimin ne yaptığını sanıyorsun, Tao?'' Jongin sordu ve dizlerinin titremesine rağmen konuşmaya çalışıyordu.
''Bir süredir yapmak istediğim bir şey var ama beni fark etmek için Kyungsoo ile çok meşguldün. Bu yüzden bende dikkatini çektim.''
Jongin onun neden ilk önce Kyungsoo daha sonra kendisi ile kavga ettiğini fark edince zorlukla yutkundu. Tao'nun aklındakileri bildiğinden rahatsız hissetti ve bunu iğrenç buldu. Diğer çocuğa karşı aynı şeyleri hissettiği için kendisini iki yüzlü hissetti ama bunun şuan bir önemi yoktu. Bir şekilde bu adamdan kaçması gerekiyordu.
Büyük çocuk Jongin'in yanağına karşı sıcak nefesini üflerken diğeri yüzünü adamın dudaklarından uzaklaştırdı. Kendisini sıkıntıda olan bir genç kızın, birisinin gelip kendisini kurtarmasını beklemesi gibi bir durumda olduğunu hissetti fakat bu sefer tek başına olduğunu biliyordu. Tao'nun dudakları yumuşakça yanağına dokundu, bu Jongin'i gıdıklandırmıştı ama kıpırdamadı, Tao'nun kazanmaktan zevk almasını istemiyordu.
''Biliyorsun'' Tao yavaşça konuşmaya başladı. ''Müdürle oldukça samimiyim, ve senin hakkında bir kaç güzel söz söylerim böylece başka bir okula gitmene gerek kalmaz.''
Bir saniyeliğine Tao Jongin'in bütün dikkatini üzerine topladı ve genç olan onun gözlerine düz bir şekilde baktı. Tao sanki büyük bir ödül kazanmış gibi sırıttığında Jongin büyük bir hata yaptığını fark etti.
''Tabii ki, bunu bana geri ödemen gerekiyor'' Tao Jongin'in kulağına yaklaşıp fısıldadı. Genç çocuk bağırsaklarına kadar hissettiği iğrençliği kusmak istedi çünkü bu muhtemelen şimdiye kadar yediği dayaklardan bile berbat bir şeydi. Tao'ya bir şey borçlu olmak istemiyordu, bu şekilde olmazdı. Jongin cTao tekrar konuştuğunda ciddi olarak onun toplarına tekme atmak üzereydi.
''Umarım aynı şekilde birisini attırabileceğimi de anlamışsındır.''
''Beni attırıp attırmaman umurumda değil.'' Jongin geri tısladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Altercation [M] ||Çeviri
FanfictionYazar: sessny Jongin'in liseye başlamasının ilk haftasından beri her zaman kavga ediyorlardı. Girişin kapısını açtığında Kyungsoo'nun yüzüyle karşılaşmıştı. Bu cehennemin başlangıcıydı, ya da o öyle düşünüyordu. Ama şimdi, bir buçuk yıl sonra, Jongi...