Giriş "ilk sızı"

66 3 1
                                    

"Annecim canım annem,sensizlik hâlâ içimde büyük bir sızı büyük bir yangın,sensiz yaşamayı hâlâ öğrenemedim.Hâlâ büyüyemedim anne senin küçük oğlun olmaya devam ediyorum.Büyümek istemiyorum kabul etmiyorum ama büyüdüm biliyorum.Acı gerçekler babamın tokatları gibi çarpıyor suratıma,her defasında daha çok acıyor anne biliyomusun?senin yaptığın gibi kız çocuklarını çok seviyorum,onlara değer veriyorum.Başarılı bir iş adamı olmaya çalışıyorum anne çabalıyorum ama babama iyi bir evlat olamıyorum.Hayır anne o bana babalık yapmadığı için oza kızgın değilim,gerçekten değilim.

Seni utandırcak bazı şeyler yapıyorum anne,ama bunları bilmene gerek yok çünkü bunları sana söyliyemem.Beni tek seven kişiyide kendime düşman edemem anne.Çok eksiğim anne çok yarımım,sen gittiğinden beri bir boşluk içimde her gün kara delik gibi büyüyor.Hayır anne babama anlatamam bunları lütfen bana kızma,onla sorunlarımızı çözemeyiz.Sorunlar konuşarak çözülür anne bir tokatla değil.Sen gittiğinde on iki yaşımdaydım,şimdi ise yirmi beş yaşında koca adamım ama hiç büyümedim anne.Sanki sadece acılarım büyüdü,dertlerim büyüdü, ve ben küçülmeye devam ediyorum o dertlerin altında ezilmeye devam ediyorum anne,özür dilerim oğlun senin istediğin gibi güçlü biri olamadı,birilerini sevemedi aşık olamadı,ama anne sana söz veriyorum birini canımdan çok seveceğim. senin beni sevdiğin gibi onu çok seveceğim, ama hiç bir zaman senden çok sevmeyeceğim"
"Oğlun Alptekin"

Kaçıncı olduğunu bilmediğim mektubu katlıyarak çekmeceye koydum.Yazmak beni rahatlatıyordu çünkü bazı acılarımı dillendiremiyordum,bu yüzden yazıyordum ama yazmak ne kadar iyi geliyodu orasıda tartışılır bir konuydu tabi.

Üzerimi değistirmek için masadan kalkıp dolaba doğru yürüdüm.üzerime siyah polo yaka bir tişört altıma ise gene siyah bir kot pantolon giymiştim.Çekmeceyi açıp siyah kayışlı bir saat geçirdim koluma, aynaya bakma gereği hissettim çünkü içimde anlam veremediğim değişik bir his vardı,aslında sadece yakın arkadaşımla bir sergi gezmeye gidicektik ama sanki çok önemli birisinin yanına gidicekmişim gibi üstümü ve görünümümü kontrol etmem gerekti.Aynaya baktığımda her zamanki manzara vardı siyah giyimli kolunda bir saat gülmeye kendini zorlayan bir Alptekin.

Tamam oğlum hadi lisesede birisiyle buluşmaya gitmiyosun yürü.

Kafamın içinde az ses vardı çünkü birde sen gel üzerimize.Aynaya bakmayı bitirdiğimde arabamın anahtarlarını alıp arabama bindim ve Yunus'a bir mesaj attım.

Alptekin;on dakikaya kapıdayım geldiğimde inmiş ol yoksa yürüyerek gelirsin.

Kendi arabası tamirdeydi bu yüzden onu ben almak zorundaydım ve takıntılı olduğu için asla başka araba kullanmıyordu ruh hastası.Telefonuma baktığımda bana görüldü attığını gördüm gerizekalıydı bu çocuk vardı bir eksiklik bu çocukta.

Alptekin;beyin hücrelerine soktuğum herhangi bir cevap versene niye görüldü atıyosun.

Köpek balığı;ok.

OKMU.

bu çocuk beni delirticekti nerden arkadaş olmuştum ben bununla, Allahın belası insanın tekiydi.

Yaklaşık on dakika kadar zaman geçtikten sonra Yunus'un kapısındaydım ve o da aşağı inmişti e tabi inicekti dakik adamın tekiydi.Ön koltuğun kapısını açtı ve bana dik dik bakışlar atarak koltuğa yerleşti.

"Niye dik dik bakıyosun hayırdır"diyerek bende ona dik dik bakmaya başladım.ben somurtkandım o bendende somurtkandı,ne kadarda eğleniyorduk."ben seninle sergi gezmek zorundamıyım"adama bak ya."gezme lan Zorlamı gezdiriyorum sanki"aptal herif."of sus arabayı sür Alptekin beynimi siktin"la havle.

KÜÇÜK KALPLERDE BÜYÜK SIZILARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin