4. bölüm"yanan hayaller"

38 4 1
                                    

Elfida öz.

Kalbim hiç atmadığı kadar hızlı atıyordu. Sanki göğsümü delip dışarı çıkıcak gibiydi. Hızlı bir şekilde odama çıktım bana hediye ettiği gülleri dikkatli bir şekilde masamın üzerine koydum. Pakize'ye özel yatak almıştım ama sanırım bu onu pek ilgilendirmiyodu çünkü odaya girer girmez hemen benim yatağıma çıkmıştı.

Üzerimde hâlâ onun tişörtü vardı ve ben çıkartmak istemiyordum ama babam biraz daha bu tişörtle durduğumu farkederse yanlış anlıyabilirdi. Bu yüzden çıkartıp dolabıma güzelce astım ve kendi gecelik takımlarından birini giydim. Zihnimi başka şeyler düşünerek meşgul etmeye çalışıyordum. Pek işe yaradığı söylenilemezdi.

Etrafımda kayıplar vardı, hiç olmadığı kadar çok.

Banyoya geçip elimi yüzümü yıkadım dişlerimi fırçaladım, bunları yaparken aynaya bakmaktan kaçınıyordum ama zaten hiç bir zaman korktuklarından kaçabilen bir insan olmamıştım bu yüzden başımı kaldırdım ve aynaya baktım. Siyah saçlarım kabarmıştı, gözlerimin altı kızarıkdı, dudaklarımın kenarında bir kaç yer kesilmişti ve dudaklarım patlamıştı.

Dolaptan tarağı alıp güzelce taradıktan sonra saçlarımı topladım. Yüzüme şuan yapabilceğim pek bir şey yoktu bir nemlendirici sürdükten sonra odama geçtim ve ellerimdeki sargıyı yeniledim.

Zihnimde geriye attığım bir düşünce kendini hatırlatmaya çalışıyordu.

Alptekin'i öpmüştüm.

Bu benim için çok büyük bir ayrıntıydı ama onun için ne ifade ettiği hakkında hiç bir fikrim yoktu.

Kafam son günlerde okadar doluyduki bazı yaptığım şeylere kendim bile şaşırıyordum.

Alptekin'i öpmek.

Rüya gibiydi.

Hiç uyanmak istemediğim.

Yatağıma girdim ve örtüyü karnıma kadar çektim. Başlığa yaslanıp ayaklarımı uzattım. Gözlerimi kapatıp neredeyse sesini ve yüzünü unutmak üzere olduğum annemle güzel anılarımı hatırlamaya çalıştım.

💌

13 temmuz 2014

Elfida sıcaktan bunaldığı için saçlarını ensesinde topladı ve resmine odaklanmaya çalıştı. Annesi hayranlıkla bahçede bağdaş kurmuş kendi dünyasında olan kızını izliyordu.

Kızının resim yaparken dünyadan ne kadar uzaklaştığını biliyordu. Boyaların arasında kendi dünyasını oluşturup renklerle bunu tuvallere kağıtlara yansıtıyordu.

Elfida bir anda oflayarak ayağa kalktı ve elindeki fırçayı hızla bıraktı.

"Elfida ne oldu kızım?"

Elfida hızlı bir şekilde annesinin yanına gitti ve yanındaki boş yere oturdu.

"Sanırım resim yapmak bana göre değil anne" annesi Elfida'nın bu sözlerine şaşırmıştı ama bunu ona belli etmedi. "Bunu sana düşündüren ne" bir yandanda kızının saçlarını açmış daraldığını bildiği için örüyordu.

"Mutsuz olduğum zamanlarda resim yapamıyorum"

Hale hanım bu sözüne hafif bir kahkaha attı. "Kızım bunun resim ile bir alakası yokki, ruh halimiz yaptığımız her işe yansır. Bende mutsuzken resim yapamıyorum bu sadece resimde değilki, hani hatırlıyormusun geçen gün bir yemeğe yanlışlıkla çok tuz koydum ve yiyemedik" Elfida küçük bir kıkırtıyla başını salladı.

"İşte ozamanda mutsuzdum ve yemek yapamadım. Ama bu yemek yapmanın bana göre olmadığı anlamına gelmiyor. Bir şeyi iyi yapmak zorunda değilsin o şey sana iyi hissettirsin yeter tamammı benim güzel kızım ama istemiyorsan resim yapmak zorundada değilsin"

KÜÇÜK KALPLERDE BÜYÜK SIZILARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin