13.Bölüm "Katille Köşe Kapmaca"

35 3 10
                                    

Ölüm hiç beklemediğiniz bir anda gelip kapınızı çalabilir. Gelip sevdiklerinizi alıp,en ulaşılmaz yere götürebilir.

Kaybettiğim kişileri düşünüyorum olduğum yerde. Annemi,babamı, Ahmet abi, Sevgi abla ve küçük Elfida. Her birinden canım daha çok yanıyor, ölüm iyileşen bir hastalık değil. Onun yaktığı canların acısı geçmiyor.

Sandalyede oturmuş önümde mektup dururken bekliyordum. Annesine beni anlatmıştı,ben onu kimseye anlatmamıştım şimdi fark ediyordum. Çektiği büyük vicdan azabıyla yaşamaya çalışıyordu yıllardır. Her şey benim bildiğimden daha farklı olmalıydı.

Bir şeyler durmadan benim bildiğimden farklı olmak zorundamıydı?

Odanın kapısı açıldığında yüzümü oraya çevirdim. Gelmişti. Biliyordum her daim gelirdi. Beni gördüğünde önce yüzünde bir şaşkınlık ifadesi oldu, uzun süredir yüzünde acıdan başka hiç bir şey göremiyordum. Yanıma geldiğinde önümdeki mektubu gördü, derince yutkundum.

Odasına girmiştim ve eşyalarını karıştırmıştım. Yaptığım tamamen yanlıştı,hiç bir açıklaması yoktu. "Öyle bakmasana" gözlerimiz kesişti. Aynı evin içinde iki yabancıydık sanki. "Nasıl" kelimeler dilimi yakıyordu.

"Kırgın"

Çok kırgınım ama sana, sanki bu kırgınlık beni öldürücekmiş gibi. Hiç geçmiycekmiş gibi.

"Ama öyleyim" onu kırıyordum biliyordum. Belkide mahvediyordum, ona çok ağır konuştuğumuda biliyordum. Ama içimdeki yangın önce benim dilimi yakıyordu, o sözler önce beni sonra onu kırıyordu. Onun canı acırken ben mutlu olabilirmiydim.

"Her şeyi anlatmak istiyorum beni dinler misin" yavaşça yatağa oturdu. Mektupla ilgili hiç bir şey demiycekmiydi. "En baştan anlatmanı istiyorum" başını salladı "Yalan olmadan" bunu söyledikten sonra dilimi ısırdım ama çok geçti. Derin bir nefes alıp verdi, son zamanlarda hiç olmadığı kadar yorgun görünüyordu. Bitkin. İlk tanıdığım hali gibi değildi.

"Yeraltı dediğimiz berbat toplum çok daha öncelerden olan bir topluluk" konuşmaya başladığında ben aramızdaki mesafeye baktım, bir kaç hafta önceye kadar dizlerimi onunkilere yaslar ellerini tutardım. Şimdi ise mesafeler vardı çokca. "Bunlar dövüşlerden para kazanıyorlar. Bu başkanlardan biri olabilmek için senin için dövüşen birileri olması lazım" saçlarını karıştırdığında benimde elim saçlarıma gitmişti istemsizce, artık kısa olan saçlarıma "Ben ilk başta Yunus ile beraber girdim oraya, ben babamın oranın üyesi olduğunu bilmiyordum" babasını hatırlamamla midem altüst olmuştu. Bana dokunan pis ellerini unutmam mümkün değildi.

Alptekin babasına çok benziyordu. 

"Ben girdiğimde dediki benim için dövüşüceksin, hemen kabul ettim tabi köpeği gibiydim onun" yeşillerine baktım. Kızgın, öfkeli bir erkek çocuğu gibi bakıyordu. Hayalleri elinden alınmış sınavı babası olmuş,babasının tıpatıp aynısı bir erkek çocuğu.

"Sonra işler karıştı,yıllardır bu adamların masum kızlarının öldürüldüğünü öğrendim" boğazıma öyle bir yumru oturduki, bırak yutkunmayı nefes bile alamıyordum şimdi. "Asıl olay şu bu adamların yıllar önce büyük miktarlarda paraları çalındı, bu para çalan hırsıza emri kimin verdiğini senin annen biliyor. Nasıl biliyor ne tür bir ilişkisi var bende bilmiyorum" annemin o güzel bakışları belirdi gözümde. Kızım Elfida'm deyişleri, canım ruhum annem sana olan özlemim her gün dahada artıyor.

Annemin bu konularla nasıl bir ilişkisi vardı bilmiyordum. Aklımda almıyordu zaten. "Babam ile baban yıllar önce kötü işlerde ortak olmuşlar sanırım,kesin bilgim yok" hızla ayağa kalktım "Benim babamın senin şerefsiz babanla ne ilgisi olabilir" yüzünden binlerce duygunun geçip gidişini izledim.

KÜÇÜK KALPLERDE BÜYÜK SIZILARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin