10.Bölüm "Yalan ve Oyun"

25 2 0
                                    

Bir silah patladı az önce bu bahçede. Kurşun kime denk geldi bakmaya korkuyorum, zaten son zamanda baktığım her yerde kan var. Bir kayıp daha kaldırabilecek durumda hissetmiyorum kendimi, yavaşça araladım gözlerimi Alptekin ayaktaydı ama şokla yere bakıyordu korkarak yere indirdim bu sefer bakışlarımı, bir beden vardı yerde. Gene korkularım hızla çarpıyordu suratıma, kaçamamıştım hiç bir şeyden. Kurtuluş yoktu peşindeki acılardan, Ufuk yerde kanlar içinde yatıyordu.

Kan kırmızı.

Önceden gördüğün kırmızı neydi Elfida? sadece tuvallerindeki bir renkti öyle değilmi şimdi ise bir kokusu var kırmızının. Bir acısı var, gözyaşı var. Kan artık sadece kırmızı, annende hiç kan yoktu ama değilmi? o zaman anlamıştın kan olmadanda insan can verebilir. Ama şimdi her yer kan içinde, rüyaların kana boyanmış Elfida. Bir döngüdesin sanki içine hapsetti seni, tırnaklarınla kazıyarak çıkmaya çalışıyorsun işin içinden bırak çabayı Elfida.

Hep başladığımız yerdeyiz.

Alptekin yavaşça yere çöktü, Ufuk ve Feride yan yana düşmüş haldelerdi. Alptekin en yakın arkadaşlarından birini kaybetmişti, Ufuk kardeşine nasıl yapar bunu demişti. Alptekin sağ kalsada Ufuk ölmüştü, kendi canına kıymayı göze alan adam arkadaşını vuramamıştı. Belkide aşkına kavuşmak için yapmıştı. Bir kere bile onun sesinden sevgisini duyamamıştı, bununla yaşıyamıycağına karar veripmi kıymuştı canına.

Onlar yerde acılı bir tablodan fırlamış şekilde kanlar içinde yatıyorlardı, belkide gerçek kavuşma buydu. Birlikte can vermek, Alptekin yerde çökmüş haldeydi. Her düştüğümde kaldıran adam dizlerinin üzerindeydi şimdi, ona yaklaşııp arkadan kollarımı sardım. Bahçedeki herkes şok içindeydi, Yunus kızları içeri geçiriyordu. Selahattin normaldi bu durumda bile, duygularımı yoktu acaba. Bende aldıramazmıydım duygularımı.

"Kalk bakalım hadi" ağlamıyordum şimdi, gözyaşları bitmiş olabilirmiydi. Ama onun yanında olmam gerekiyordu, sadece yerde yatan cesetlere bakıyordu. İçimde bir şeylerin koptuğunu hissettim, ilk defa bu kadar boş bakıyordu hangi duyguyu yaşadığını anlıyamıyordum tam olarak. Ama vardı içini kemiren onu bitiren hisler, Ufuk'un açık olan gözlerini kapattı yavaşça. Elleri titrememişti ama bunu yaparken, derin bir nefes alıp verdi. Kalkmak istemiyormuydu ayağa, belkide artık zor geliyordu o yükleri taşıması.

"Lütfen kalk hadi" beni dinledi, kalktı ama bunları yaparken boş bakmaya devam ediyordu gözleri. Selahattin bana baktı ve yavaşça gözlerini kapatıp açtı, bu her şeyi bana bırak deme şekliydi anlamıştım. Elinden tuttum ve onu içeri doğru sürükledim, bana ilk tuttuğumdan beri güveni hissettiren o elleri. Birlikte üst kata çıktık ve onu yatağa oturttum, üzerinde kan vardı. Bu yüzden gömleğini çıkardım ve rastgele bir tişört alıp giydirdim ona, sonra yatağa uzandı yavaşça. Onu böyle görmek bile çok ağırdı, kaldıramıycağımı hissettim bir an. Ama hemen toparladım kendimi o her seferinde elimi tutmuş benim düşmeme izin vermemişti. Şimdi ise sıra bendeydi.

Gözlerini kapattı ve derin nefesler alıp vermeye başladı, ayakkabılarımı çıkardım ve yatakta yanına geçtim. Başını dizime koyduğunda küçük bir çocuk gibi görünüyordu, saçlarına elimi attım ve oynamaya başladım. Gözlerini kapattı ve ben saçlarıyla oynamaya devam ettim, sesini duymak istiyordum "Alptekin" elini dizime koydu "Efendim" parmağıyla dizimde daireler çizmeye başladı " her şey geçicek" bunu inanarak söylemeye çalışmıştışm ama ne kadar inandırıcıydı bilmiyordum. Bana hiç bir cevap vermedi sessizliğini korumaya devam etti.

O gece onun saçlarıyla oynadım ve o sakince uykuya daldı. Saçlarını okşamam onu okadar çok mayıştırmıştıki bu canımın yanmasına neden oldu, sevgi ve merhamet görmeden büyüyen bir çocuk olmayabilirdi. Ama elimden ona şimdi sevgi vermekten başka hiç bir şey gelmiyordu, pastasını bile yiyememişti. Kendi kendime bir süz verdim; bu ona en güzel doğum gününü yaşatıcağıma dair bir sözdü.

KÜÇÜK KALPLERDE BÜYÜK SIZILARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin