Gözkapaklarım üzerinde tonlarca ağırlık varmış gibi açılmıyordu. Sanki birbirlerine kenerlenmişlerdi, yüzümü yatağa gömdüm. Daha doğrusu Alptekin'in boynuna, başım çok şiddetli derecede ağrıyordu. Alptekin uyanıkmıydı bilmiyordum, gözlerimi zorlukla araladım.
Onun güzel yüzüne baktığımda uyuyordu, saat kaçtı herhangi bir fikrim yoktu. Bugünden sonra her şey farklı olucakdı biliyordum. Dün gece ikimizde birbirimize çok büyük şeyler söylemiştik, bence teknik olarak o benim sevgilimdi.
Alptekin'i hızlıca dürttüm, afallayarak uyandığında gözleri tam olarak açılmamıştı bile "Alptekin sen benim teknik olarak sevgilimsin şimdi değilmi" uyku mahmuru sesiyle bir kahkaha attı, eriycektim şimdi şuralara bir yerlere. "Bunu sormak içinmi böyle aniden uyandırdın beni" hızlıca yatakta doğruldum.
"Alptekin çabuk cevap verir misin lütfen" hafifçe doğrulup sırtını yatak başlığına dayadı. Birbirine kenetlediğim kollarımı tuttu ve kendine doğru çekti. "Bence ilk tanıştığımızdan beri sevgiliyiz tabi bu bana göre ama senin için dün geceden sonra olmuş olabiliriz" kesinlikle benimle dalga geçiyordu şuan.
Aptal yaşlı yaratık.
"Karnım aç benim" diyerek ayağa kalktım ortalık berbat haldeydi. Odaya giren birisi her şeyi yanlış anlayabilirdi, ama bunu umursamadım. Lavaboya geçip elimi yüzümü yıkadım ve tekrar odaya geri döndüm. "Burada yapamayız kahvaltı hazırlanda dışarıda bir yere gidelim" elbisem batmış haldeydi onu giyemezdim.
"Koltukta sana kıyafet getittirdim onları giyebilirsin" ima ile kaşlarımı kaldırdım. "Çokmu düşünceliyiz neyiz böyle" koltuğa doğru adımladım. "Bir tek sana tabi" kıyafetleri alıp banyoya geçtim. Aniden iltifat edince veya güzel şeyler söyleyince sebepsiz yere ondan kaçasım geliyordu. Beyaz crop ve kot şort vardı önve iç çamaşırlarımı giydim ve sonra onları üzerime geçirdim.
Saçlarımıda topladıktan sonra çıktım. Telefonum komodinin üzerindeydi elime aldığımda bir sürü mesaj bildiri vardı.
"Selahattin'in köleleri"
Yunus; Alptekin Allah belanı versin o barın viskilerini nereden alıyon hapladınmı lan bizi şerefsiz
Selo; haplanmaya ihtiyacınmı var lan sanki senin
Yunus; kes lan sesini it
Yunus; beynime biri tokmakla vuruyor anasını satiyim ya
Selo; yeşil gözlü böyle minik sacı at kuyruğu olan periler vuruyordur kardeşim
Yunus; senide esmer ela gözlüler tokatlıyodur ozaman
Elfida; arkadaşlarım hakkında konuşmayı kesin
Selo;YENGEMMMM
Selo;GÜNAYDINNNNN
Alptekin; o fazla n harflerini bir taraflarına sokturtma bana
Selo; kudur köpek
Elfida; ne ara kaynaştınız siz ya benim arkadaşlarımla
Selo; sıcak kanlı insanım vesselam
Yunus; aynen çok sıcak kanlıdır esmer görünce tezek görmüş sinek gibi atlıyorum demiyoda
Elfida; SELAHATTİN!!!
Selo; çilek kız hep bu salak insanın sözlerine kanıyorsun ben insanları kandırcak birimiyim
Alptekin; evet
Yunus; evet
Selo; çilek kız evet dersen arayı açarız
Elfida; yess
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜÇÜK KALPLERDE BÜYÜK SIZILAR
Dla nastolatków"Bazı kalplerin yükleri taşıyabilceğindende ağırdır,bazı sözler vardır tokatları unutturan bazı tokatlar vardır sözleri unutturan.Bazen yaşamak ölmekten daha zor olur"