0.3

3.9K 732 361
                                    

200 oy, 200 yorum ♡

***

Minho onun yanına gelmeyip diğer rakip için bahis toplayan adamın yanına giden insanları görünce küfrederek dilini yanağının içinde gezdirdi ve ayağını hafifçe önündeki demire vurdu.

Ellerini beline koydu. "Sikeyim."

"Son getirdiğin adamların hepsi kekti Minho," diyen sesi duyduğunda kafasını çevirmiş ve yanına gelen Hwasa'ya bakmıştı. Hwasa onun aksine ellerini beline koymak yerine kollarını göğsünde birleştirmiş ve kalabalığa dönmüştü.

"Üst üste çok kez kaybettin, insanların sana olan güveni, Minho getirdiyse kesin kazanırız düşünceleri artık yok." Kafasını çevirip ona bakan Minho'ya baktı. "Neden bu sefer senin yanında olmadıklarını anlıyorsun değil mi?"

Minho başını salladı, şapkasını çıkarıp saçlarını düzeltirken Hwasa onun elinden şapkasını aldı ve uzun kısmı önüne gelecek şekilde taktı. "Tekrar diptesin," dedi. "Yükselme zamanı, bu şapkayı tekrardan böyle takmalısın."

Elini omuzuna koydu. "Yaparsın sen, çok kez yaptın, tekrar yaparsın ama unutma, kendini kaptırırsan tekrar dibe çökersin."

Cevap vermeyen Minho ile Hwasa son kez ona bakmış ardından da arkasını dönüp arkaya doğru yürümüştü. Ondan sonra aksi yöne dönüp koridora girdi Minho, Chan'ın beklediği odaya girip odadaki küçük lavabo ve üstünde asılı olan aynanın karşısına geçmiş, kendine bakmıştı.

Chan oturduğu koltukta kafasını kaldırıp kendisine pas bile vermeyen adama dikti gözlerini ama Minho'nun odağı çok başka yerdeydi. Aklına gelen anlarla küfretti Minho kısık sesle, ellerini lavabonun kenarlarına koyup yüzünü örten şapkaya baktı.

"Bu sefer dibe çökmek yok," diye konuştu. Chan'a baktı, ona doğru döndü. "Kaybetmek yok."

Chan ayağa kalktı ve üstündeki hırkayı tek hamlede tutup fermuarını dahi açmadan üstünden sıyırdı, gövdesini çıplak bıraktı. "Kaybetmek yok," dedi gözleri Minho'dayken.

Ona baktı. "Ben hayatımda bir kere kaybettim, onda da hile yaptılar."

"Burada da hile yapacaklar Chan."

"Öldürmeyen acı," dedi Chan kendine güvenen bir ses tonuyla. "Güçlendirir."

Minho sırıttı. "Acı yoksa kazanç yok."

Yerine gelen moraliyle kapıya ilerledi. "Bu gece bizden taraf az olacak ama sıkıntı değil, her halükarda karşı takımın da parasını biz alacağız zamanla da artar."

"Benim için para sıkıntı değil."

"Ama benim için sıkıntı, evsiz kaldım o yüzden o maçları al."

Minho odadan çıkıp hızlı adımlarla yürümeye başladığında çatık kaşlarıyla Chan arkasından birkaç saniye baktı ardından da kesik bir nefes verdi. "Ruh hastası."

"Eski milli boksör," dedi Minho. Çok detaylı bakılmadıkça bir yalan sayılmazdı, ekledi. "Leo'nun savunma taktiklerini bilmediğini hepimiz biliyoruz burada canım, öyle değil mi?"

"Minho!"

Sırıttı. "Yalan mı? Adamın daha dövüşmeyi bilmiyor dostum, benimki yedi kişiyi tekte yere serer. Seninki daha taktikleri bilmezken benimki yüzbinlerce kişinin bulunduğu ringlerde gövde gösterisi yapıyordu."

"Öyle mi? Neden hâlâ o ringlerde değil o zaman?"

"Yeryüzünden çok sıkılmış da," diye konuştu. Kıkırdadı. "Birazda namımı buradakiler duysun dedi, anlarsın ya?"

hall of fame, minchan ✓ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin