900 kişinin gördüğü bölüme 300 oy çok az bence
320 oy, 400 yorum
***
Minho elindeki kronometreye baktı. "Bir, iki, başla!"
Anında atılırken Chan da hiç vakit kaybetmeden koşmaya başlamış, "Üç nerede?" diye söylenmeden edememişti. İkisi yüksek saha çizgilerinde koşarlarken Minho sırıttı. "Yedim."
"Belli," diye söylenip onu geçti Chan ve daha da hızlanarak kontrollü bir dönüş yaptı, arkasında kalan Minho'ya karşı sırıtırken sadece saniyeler sonra Minho onunla aynı hizaya gelmiş, tempoyu düşürürlerken arkasını dönmüş ve Chan'a bakarak ilerlemişti.
"Düşeceksin," diyen adamı umursamadan kronometreye baktı. "Az kaldı Bang Chan, bitiş çizgisinde görüşürüz."
Geri dönüp direkt hızlandığında onun bilerek yavaşladığını anlayan Chan "Sikeyim seni," diye söylenip hızlıca Minho'ya yetişmeye çalışmış, sahanın etrafında attıkları turu ilk bitiren Minho olmuştu. Chan da saliselerle arkasından yetişirken Minho ellerini yere koyup hızlıca takla atarak bağırdı.
"Vov! Harikayım!"
"Bayağı," dedi Chan, gülüp göz devirdi ve alnındaki bandı düzelterek saçlarını geriye attı. Beraber yaptıkları sporu hiç aksatmazken ikisi de evlerine yakın olan bir parkura gelmişlerdi.
O bacaklarını esnetirken Minho kollarını geriyordu. "Hilesiz bir tur?"
"İki," deyip daha da yükselten Chan'a sırıttı. Chan eğilip su şişesini almış "Açayım," diyerek elini uzatan Minho'ya karşı sırıtarak "Gerek yok," demiş ve kendi şişesini kendisi açmıştı.
Minho güldü, Chan daha sağlıklı bir şekilde yaşamına devam ettiği için mutlu hissediyordu. Ameliyattan sonra başta su şişelerini bile açamadığı için kendisi açardı şişeleri ve bu iş aralarında artık bir espri olmuştu.
Chan sırıtarak suyunu yarılamış, o suyunu içerken Minho saçlarındaki tacı düzeltmişti. "Kazanan?"
Şişeyi yere bıraktı Chan. "Bir işi de karşılıksız yap ya."
"Sakso çektirir."
"Tamam lan," deyip doğruldu Chan. "Diğeri de eline kalır."
Islık çaldı Minho. "Kabul."
İkisi de yerlerine geçip duruş pozisyonunu alırlarken kurdukları zamanlayıcı ile başlamışlar, eş hizada koşarlarken dönüş kısmında Chan öne geçmişti. Minho hızını daha da arttırıp ona yetiştiği zaman keyfi yerine gelmişti.
İkisi de oldukça yüksek hızda koşarken ilk turu önde bitiren Minho olmuş fakat ikinci turda Chan attığı deparla son anda öne geçip başladıkları çizgiye gelmişti. Nefes nefese kalırken "Asla," deyip kendisine yaklaşan Minho'ya baktı. "Son ana kadar gevşeme."
"Siktir ya."
Minho çimenlere oturup geriye yaslandı. "İddia falan iptal, siktir oradan!"
"Sen istedin, o yüzden kaçmak yok."
Karşısına çöken Chan'a baktı, Chan yerine gelen keyfiyle gülüp dururken Minho küfredip gözlerini kapatmış, burnuna vuran adamın elini itmişti. Chan onun elini tutup ayağa kaldırdı ikisini.
Minho da getirdikleri eşyaları kenardaki sırt çantasına koymuş, sahadan çıkıp ana yola geçmişlerdi. Chan onun söylenen haline bakarak kendini tutamadan gülmüş, kolunu omuzuna atarak kendine çekmişti.
"Eline kalacağın için ağlama bu kadar."
"Öldürürüm seni Bang Chan."
"Görürüz."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
hall of fame, minchan ✓
Fanfictionsenin hikayeni sikeyim, ben kendi hikayemi yazacağım.