Medya gülşen bangır bangır.Keyifli okumalar..
Ediz.
Saklamdığım kolonun arkasından başımı uzatarak karşıya baktım. Etrafta kimsenin olmadığından emin olunca kolanın arkasından çıktım ve temkinli adımlarla ilerlemeye başladim. Tam karşımda elinde silahla gelen birisini görünce anında tetiğe bastım ve kalbinden vurulan adam inleyerek yere düştü .
Yere düşen adamın yanına giderek silahını elinden aldım ve şarjörümü çıkartarak arka cebime koydum. Anlaşılan buradan kolay kolay çıkamayacaktık. Bu mermilere ihtiyacım olabilir. Hızla açık alana çıkınca bu katın temiz olduğunu gördüm. Gömleğimin yakasında asılı olan mikrofona dudaklarımı yoklastırarak "sancak ne durumdasınız" dedim .
Kulağıma gelen silah sesleriyle sancak telaşlı bir şekilde " bitmiyorlar lan " dedi " birisini öldürüyorum ,birisi çıkıyor . İt sürüsü gibiler." Dedi yorulmuş bir şekilde. Haklıydı da, bu operasyon umduğundan daha uzun sürmüştü.
"Acaba kimin yüzünden girdik bu saçma çatışmaya" diye kızan melihin sesini duydum.
"Kimin yüzünden acaba "diye gülerek konuşan melikin sözleriyle melih sinirlenerek " lan it! senin yüzünden girdik tabikide . Bir de pişkin pişkin soruyorsun g*t herif " dedi . İkizine baya sinirlenmişti anlaşılan .
Melik ve Melih tek yumurta ikizleriydiler. Bu sorunlu ikizleri ekibine hiç almasamıydı acaba. Sürekli birbirlerini yemekten çalışmaya fırsatları olmuyordu sanki.
Biyerler de hata yaptım ama.
"Ya ikiz ben ne yaptım şimdi, rozetimin cebimde kalması benim suçum mu?"
"Yok benim suçum . Tabi senin suçun insan gizli bir göreve giderken neden rozetini cebinde unutur ki?" diye tıslayarak konuştu. Edizin dudakları kivrildi bu sözlerle. Evet yine başlıyorlar tartışmaya.
İyi bile sabrettiler.
Ediz onları dinlerken silahını göğüs yüksekliğine kaldırarak merdivenleri çıkmaya başladı.
Melik " ya tamam ,o benim suçum ama adamın sigarasını yakmak için çakmak çıkarırken cebimden düşmesi tamamen mukadderat . " dedi gülerek. Çatışmanın ortasında bile gülecek kadar rahat birisiydi. "Artık zebanilere anlatırsın dertlerini kardeşim." Dedi melih ona ayak uydurarak gülerken.
"Ben melekleri tercih ederim kardeşim ,şimdi zebaniler erkektir." Diye huysuzlan adamla kaşlarımı çattım.
"Şunu kesin artık. bir an önce adamları temizleyip çıkalım şuradan" diye kızdım onlara. Bu kulaklıkları haberleşmek için takıyorduk ama bu ikisi haberleşmek dışında herşeyi yapıyorlsrdı . Ya sabır .
Merdivenlerin sonuna gelince kafamı hafif uzatarak düz koridora baktım kimsenin olmadığına emin oluncaya kadar inceledim ve tam emin olup çıkmıştımki sol taraftan bir kız çıktı daha çıkalı bir kaç saniye olmuştuki kaşlarını çatarak silahını kaldırdı ve ateş etti.
Kolumu sıyırıp geçen mermi, gömleğimi yırtarak ufak bir yara açmıştı. Arkamdan gelen inleme sesiyle başımı çevirdim ve yerde yatan adamı gördüm. Anlaşılan onu vurmak istemişti. Tekrar başımı çevirdigimde nehir telaşlı gözlerle bana bakıyordu. Elleri titremeye başlayınca elindeki silah hızla yere düştü. Yeşil gözlerinin buğulandığını görünce güldüm.
Anlaşılan yine ağlayacaktı.
Nehir ekipteki tek kız polisti. Ve bu meslek için fazla duygusaldı. Karamel uzun saçlarını sıkı bir şekilde bağlamış. Yeşil gözlerine koyu bir göz makyajıyla ortaya çıkarmıştı. Operasyona gelirken makyaj mı yapmış bu kız? Gelirken dikkat etmemiştim makyajına. Kısa şortunun üzerine giydiği beyaz atletle göğüsleri göze fazla çarpıyordu. Sanki bir operasyona değilde barda eğlenmeye gidiyormuş gibi giyinmişti.
YOU ARE READING
ÇARPIK ZİHİNLER
Mystery / ThrillerBir cinayet ne kadar kusursuz işlenebilir? Katil kusursuz bir cinayet işlediğini düşünsede atladığı bir nokta var. Her cinayet arkasında mutlaka bir delil bırakır. Fakat bu cinayette deliller olayı çözmek yerine daha da çıkmaza sokmaktadır. İşinde b...