Bölümun parçası medyada arkadaşlar.
Keyifli okumalar...
Kötü bır his vardı içimde. Anlamlandıramadığım ilginç bir his. bir psikolog olarak duyguların hayatımızı nasıl yönettiğini ve bizim buna nasıl engel olabileceğimizi bilmeme rağmen bende, acıma yenik düşmüş ve beni iki hafta boyunca eve kapatmasına izin vermiştim. Terzi kendi söküğünü dikemez lafı doğruymuş anlaşılan. Sanki etrafını saran aç kurtların ortasında kalmış bir geyik gibi hissediyorum kendimi. Savunmasız ve ürkek. Tek bir avantajım vardı, oda hızlı koşabilmek. Ama bir çemberin içinde hızlı koşmak işe yararmıydı? bilmiyorum. Daha bugün kendimi biraz toparlayıp evden çıkabilmiştim ama sonuç, yine başladığım noktadayım. Araba Beşiktaş emniyet karakolunun önünde durunca oflayarak aşağı indim. Maviyi Yolda gelirken uygun biyerde indirdikten sonra melik tüm ısrarlarıma rağmen beni yine de karakola getirmişti.
Bu sorgudan kaçış yok anlaşılan.
Melik önden yürüyerek içeri girince onu takip ederek bende içeri girdim. Asansörün dugemesine basarak çağırdı. Saniyeler içinde gelen asansörle üçüncü kata çıkarak Ediz Aras yazan odanın önünde durduk. Melik kapıyı tıklatarak bekledi. İçeriden gel komutu alınca kapıyı açarak geçmem için yol açtı. Ona son kez bakarak istemeye istemeye içeriye girdim.
Daha ilk adımda herkesin hedefi olmuştum. O gün burada tanıştığım herkes odadaydı şuan. Sancak yine tekli koltuğun karşısında oturmuş umursamaz gözlerle bana bakıyordu. Melih ve nehir üçlü koltukta yan yana oturuyorlardı. İçeriye giren Melikde ikizinin yanına oturmuştu. Gözlerim son olarak masanın diğer tarafında oturan soğuk nevaleyi bulunca nefesimi tuttum.
Kumral saçları özenle arkaya doğru taranmış yüzünü açığa çıkarıyordu. Kahverenginin en açık tonuna sahip gözleri sert bir şekilde bana bakarken yeni çıkmaya yüz tutmuş sakalları çenesinde çok güzel duruyordu. Üzerine giydiği beyaz gömleğinin düğmeleri kaslarından dolayı gergide kalmıştı. Beyaz gömleğinin kollarını dirseklerine kadar katladığı için kol kasları oldukça dikkat çekiyordu. Giyiniş tarzı , bakımlı saçları ve parlayan cildine bakılırsa oldukça titiz birisiydi. Ben bile bu kadar uğraşmıyorum kendimle. Makyajı bile ara sıra yapardım.
Kahveleri tepeden tırnağa beni inceledikten sonra eliyle masasının sağ kısmındaki koltuğu gösterdi. Çekingen adımlarla oraya giderek oturdum. Karşımda yine sancak ve yan koltukta diğerleri oturuyordu. Bu odanın oturma düzeni hiç degişmiyordu. Değişen tek şey benim gerginlik seviyemdi. Her geldiğimde daha çok geriliyor gibiydim.
Bir süre sessizlik oluştuktan sonra söze ilk giren soğuk nevale olmuştu. " o odanın içinde ne işin vardı?" Dedi sorgularcasına.
Başımı çevirerek yan tarafımda oturan Melike baktım. Ellerini teslim oluyormuşcasına havaya kaldırdı " ben söylemeyeceğim diye bir söz vermedim." Diyerek kısa bir açıklama yapmıştı.
Pis ispiyoncu.
Başımı çevirerek benden hala cevap bekleyen soğuk nevaleye baktım.
" babamın katili olabileceğinden şüphelendiğim için gittim oraya. dolapta kilitli kalmak benimde planlarımın arasında yoktu. " Kısık sesle söylediklerime kaşlarını çattı." Sana en ufacık bir gelişmede beni ara dediğimi hatırlıyorum. Yanılıyor muyum yoksa?" Dedi. Başımı iki yana sallayarak " öyle yaptım zaten ,meliki aradım . Oda bu ekibin bir parçası değilmi? Sadece zamanlama kısmını tutturamadım. Dolabın içine girmeden önce aramalıydım onu. " diye sevimlice konuşarak cevap verdim. Belki suyuna gidersem bu sorgudan daha kolay kurtulurdum. Söylediklerimle ellerini masada birleştirerek " oraya hiç gitmemeliydin Wizard ." Dedi ve tek kaşını kaldırarak ekledi. " bu bizim işimiz. Şüphelendiğin her konuda ilk bize haber vermelisin ve gerisine karışmamalısın. Herkes kendi işini yaparsa daha kolay ilerleriz doktor ."dedi.
YOU ARE READING
ÇARPIK ZİHİNLER
Misterio / SuspensoBir cinayet ne kadar kusursuz işlenebilir? Katil kusursuz bir cinayet işlediğini düşünsede atladığı bir nokta var. Her cinayet arkasında mutlaka bir delil bırakır. Fakat bu cinayette deliller olayı çözmek yerine daha da çıkmaza sokmaktadır. İşinde b...