MG-1

13.4K 312 65
                                    

Açelya kara,Istanbul da büyümüş üniversite 1.sınıf  öğrencisi siyah saçlı saçlı çıban gözlü peynir tenli evin en küçük kızı. Bir abisi var.Ailesin bağlı onlarsız hiçbir şey yapmayan Açelya,  onlarin yüzünü bile göremiyor.Şuan  ise iki zorba adamla Mardin'e gidiyor.

  Asıl ailesi  mardinde büyük bir aşiret olan  ve kendi annesı iki erkek evlat dünyaya getirmesine rağmen  kız olduğu için babasının ailesi istememiş ve şu ana kadar büyüten  ailesi  olarak bildiği kişilere vermişler.Bu ne kadar acı bir duyguydu ona göre.Istenmemek,İtilmek...

∆∆∆

Belki de saatlerdir yatakta ağlıyorum.bir anda aniden toparlanıp bilinmeyen zorba adamlarla Mardin'e gitmek ve en önemli öz bildiğim ailemin üvey olup beni deliler gibi severken gerçek ailemin beni bir çöp misali beni dışlaması ağrıma gidiyordu .Ve ağlamaktan gözlerim şişmiş bir şekilde yataktan kalktim.banyoya girip yüzümü halim yokmuşcasına  yıkadım.hızlıca vazlizi açıtım.Beni zorla getirenler o kadar merhamet sahibiler ki bana bir valiz hazırlama imkani sunmuşlardı.mevsim kış olduğu için kumaş tulum içine çizgili kazak alıp üzerime giydim.aynadan kendime baktığımda ise iğrenç görüntüden kurtulmak için  yüzümdeki kizarikliklar ve şişlikleri kapatmak için fondoten sürdüm. Masanın kenarına bıraktığım telefonu ve  cüzdanı  atıp çıktım. Dışarı çıkıp nefes almaya kafamı dağıtım molekülerimi toplamaya ihtiyacım vardı.Biyolojik olan baba bozuntusu  arkadan "akşam ezanı okunmuş  bu saatte nereye gidersin ne hattine senin ha"demesiyle arkamı dönmüştüm.ilk defa babamı görüyordum.İçimde ona tek bir sevgi kırıntısı yokken nefret kin kaplamıştı kalbimi.
"Hava almaya" diyip onun cevap vermesini beklemeden konaktan çıktım.iki zorba adam tip tip bana bakarken gözlerimi devirip yola devam ettim..konaktan uzaklaştıktan sonra karşıya geçeceğim sırada yan tarafta acı  bir fren sesi ile birlikte kendimi yerde buldum.Arabanın şoförü hemen yanıma
"Nasılsınız?iyi mısınız? özür dilerim! hastaneye falan gidelim mi? " diye soruları arka arkaya sorunca delirmişcesine  kahkaha patlattım.o bana şaşkın şaşkın  bakarken  "yok birşeyim benim sakarlığım asıl ben özür dilerim " dedikten sonra onun yardımı ile ayağı kalktım.elino bana uzatınca ondan önce davranıp"ben açelya"
"Bende Burçin tanıştığıma  memnun oldum"dedi.
" aslında buyrun sizi bir yere gotureyim dinlenin " dedi.
"Ne gerek var ya  size yük olmasın ?"diyerek teklifini geri çevırirken"Neden olsun gerçekten buyrun" dedi.bende fazla inatlık etmeden kafami sallayarak arabanın ön koltuğuna oturdum.Aslında kimseye güvenmemem gerektiğini daha bu sabah çok aci şekilde anlarken hala nasıl böyle birşey yapabiliyordum.

•••

45 dk sonra araba da terettüt ile beklerken minik şirin bir kafeye geldik.cam kenarında bir kenara  oturduktan sonra garson "hoşgeldiniz ne almak istersiniz?" diye siparişleri sordu.Burçin"bir tane latte " derken "kahve şekersiz "dedim.siparişler geldikten sonra koyu  muhabbet dalmıştik.Ne kadar tanımasamda kafamı dağıtmayı ve gülmeyi başarmiştım. O buraya italyadan gediğini  o da aslında canından çok sevdiği sevgilisini,okulunu bir berdel uğruna bıraktığını anlattı.bende kendi  hikayemi anlatmaya başladım.Olup biten herşeyi anlatırken daha sonra saatin geç olduğunu kin kustuğum insanların benle münakaşaya girmek istemediğim için  hesabı ödedikten sonra arabaya bindik.Ben konağı tarif ettim evin önüne geldiğimizde ise  biraz gerilen ve gözlerini karanlık bürüyen Burçine " birşey mi var?"
"Y-yo-yok birşey " diyerek kekelemişti.ben  üstelemeden arabadan inerken  herşey için teşekkür edip ona sarıldım.konağa gireceğim sırada  biyolojik olan  annem"kızım nerdesin sen baban  görmeden hadi içeri gir"diye kolumu tutup içeri sokmaya çalıştı.kolumu ondan kurtararak içerı girdim.birşey demeden  hatta yüzüne bile bakmadan odaya girdim.

•••

Hızlıca salona girmiştım.Bağırarak  "berdel uğruna bunca kızı  yakamasınız  buna asla izin vermem anlıyormusunuz? sen bu kızların ve benimde içinde olduğum bir şeye nasıl izin verirsiniz siz ya bu nasıl yobaz bir düşüncedır böyle"diyerek bağırdım.kendini ağa zaneden ağa bozuntusu "senden izin istemedim kimsin sen ha burda kuralları ben koyarım" diyerek  sinirlice kükredi."kızlar boynunuzu eğmeyin kaldırın başınızı.kimse size zorla hiç bir şey yapamaz.Siz bunları hak etmiyorsunuz "dedim. Tam o sırada erkek bozuntusu  bana " seni istiyorum sen benim olacaksın "diyince başımdan aşağı kaynar sular döküldü.Midem cayır cayır yanarken "bu olmaz ne haliniz varsa gorün bana istemediğim hiçbir şeyi zorla yaptıramazsınız"diyip tam çıkacağım sırada ağa bozuntusu  kolumdan zorla tuttup beni konaktan dışarı doğru zorla  çıkardı."ne yapıyorsun sen "
"Biraz hava al findik kadar beynine oksijen gitsin" dedi sertçe. Ve beni on koltuğa oturup kemerimi bağladı.

•••
Arabayı tenha bir kenarançekmişti.Ben hala sinirliyken hızla  aşağı indim o da  benim arkadan inince "Beni neden buraya getirdin sen allah kahretsin seni  de istemiyorum o biyolojik ama gerçek olmayan ailemide istemiyorum anlıyormusun?"diye hırçınca bağırdim.

"benim sana zararım dokunmaz anladı mı şu küçük beynin korkma benden"deyince afalladım.''asıl sen şunu kafana sok anladın mı ? Ben kimseden kormam kimsin sen?"dedim."şunu da unutma senle asla gerçekten evlenmicem"

"Sen kimsin ha seni isteyen yok ama kız kardeşım can parçam söz konusu anliyormusun ?  ben böyle olsun istemiyorum senin gibi biriyle"deyip sustu."kimse kardeşinin ölmesini istemez anladın mi?"

"Onca sene karşima çıkmadılar,bir arama zahmetinde dahi bulunmadılar gelip şimdi hangi yüzle zorla buraya beni getirtebilirler"dedim.

"Üzülme!her yara sırasıyla kabuk bağlıyor buna emin ol ama şunu da bil "deyip yine her zaman ki yaptığını yapıp sustu.

"Peki" diyip arabaya geri bindim.arkadan gelip şöför koltuğuna oturdu.
"Dağ evine gidicez" dedi emir verircesine.şaşırsamda cevap vermedim.ona cevap verme tenezülünde dahi bulunmak istemiyordum.yarım saat içinde orman gibi bir yerde evin önünde durduk.içeri geçip televizyonun tam çaprazında ki koltuğu  oturdum.etrafı incelemeye  koyuldum.siyah beyaz mavi üzerineydi.selim "seni gezdiriyim gel"deyince ve üstüne üstlük elimi tutunca şaşirdım. Hemen  elimi geri çektim.bir şey demeden bana tüm odaları gezdirdi.ama tek yatak odasına girmemiştik.en son oraya girdik.içeri siyah ve beyaz ağırlıklıydı.geri çıkıp salona geri gittim.Selim arkamdan gelip canın ne yapmak ister " hiçbir şey "
Dedim net bir şekilde."peki o zaman film izliyoruz korku filmi"diyince gözlerimi pörtlettim.Ben çok korkarım.Ona  hiçbir şey çaktıramazdım.o hazırlarken bende resmen tırnaklarımı kemiriyordum.araya mesafe koyup oturdu.film başlamıştı.şu ana kadar hiç absurt birşey çıkmadı  diye kendi kendime konuşurken  birden değişik bir canavarın çıkmasıyla çığlığı bastım.Selim durdup "korktuğunu söyleseydin ya" diyip kafamı omzuna koymamı sağladı.kendime geldiğimde  kafamı çekip "ben artık uyuyayım çok Yoruldum" diyerek kaçmaya çalıştım."tamam ben sana odanı göstereyim gitte uyu!" Deyince ses çıkarmadan kafamı sallayıp onu takip ettim. Bana ayarladığı odaya geçtim.üzerimdekilerle yatıcam derken dolabı açmamla hem erkek hemde bayan bir sürü elbise vardı.bayana özel makyaj malzemesi falan.hemen kapıyı kitleyip dolabın içinde  olan bigudili pijamalı üzerime geçirdim.odadan çıktıktan sonra Kapıyı tiklatmadan Selimin odasına girdim.Yaptığım salaklığın sonradan fark edince  gördüğüm şeyle şok oldum.banyodan çıkmıştı.Ne ara diye düşünürken altında sadece havlu bağlıydı. Üzerinde ise hiçbir şey yoktu ve kasliydi.gözlerimi kapatıp arkamı döndüm ve "şey ben acaba telefonum  arabada mı ? Aileme ulaşmam lazım"dedim.
Selim ciddi bir şekilde " ben bir  üzerimi giyip arabaya bakıyım"
"Sağolasın" diyip oradan ayrıldım.odama geçtiğimde on dakika sonra kapı çaldı.içeri selim girdi
"Telefonun burada" diyip elime verdi."teşekkürler"
''Bir şey değil "diyip odadan çıktı.bende telefonu komidine koyduktan sonra kendimi yatağa attım.O kadar yorgun bir  gün geçirdim ki gözlerimi daha fazla açık tutamadım

SESSİZ ÇIĞLIK 🌹Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin