Her şeyin ilacı vardır.çöktüğumüz 'allahım al canımı' diye yalvardığımız anlar.Bittiğin tam o noktada yeniden doğan güneşlerimiz olur .Benim güneşimde Selimdi benim için.Bu sabah uyandığımda nerdeyse herşeyi hatırlamaya başlamıştım.Ilk kendime gelemesemde şimdi biraz daha iyiydim.evlendiğimizdeki ilk günleri hatırlıyordum.Ne kadar iki zıt karaktermişiz ki.Ama simdi o iki zit kutuplar birbirlerini çekiyoruz.Burdan bir kaç gün sonra gidiyoruz.Bilmeden de istemeden ne kadar çok anı biriktirmiştim burda.Hızlı hareketlerle eşyaları toplamaya başlamıştım.Hala tam olarak herşeyi hatırlamıyordum.Ailem konusunda hala fazla bilgim yoktu.Buranın toparlanması biterken giyinme odasına doğru yol aldım.Bir baktığımda gözlerıme inanamadım.içimden 'lanet'diye tısladım.Selim yaramaz çocuksu edasıyla yanıma gelirken bense buraları toplaya başladım.Ikimizde el birliğiyle ortalıği toplamaya başladik.Yorgunluktan her bir hücrem ağrıyorken iki saatin sonunda herşey toplanmıştı.Ben yatak odasına gidip kendimi adeta yatağa fırlatırken selimde yanıma yattı.Nefes alış-verişim düzene girerken hortlak görmüş gibi olan gözlerim normale dönmüştü.Ben ani hareketle yataktan fırlarken "Selim kalk bu son günlerde küçük bir çılgınlık yapalım" dediğimde şaşkın pörtlemiş gözlerle bana bakıyordu."Nasıl bir çılgınlık bakalım " diye kurnazca bakarken halsizce "Burda çok ünlu ve Disney kadar güzel bir lunapark varmış" dediğimde gözlerimi adeta fal taşı gibi açılmiştım."Sen de ki dünyaları istiyorum ayağına sereyim ama bu bana uymaz" dediğimde hevesim kırılsada Selimi yataktan zorla kaldırdım.Heyecanla yerimden zıparlarken uzerime V yaka bir t-shirt altina denim şort geçirdim. Onunla yaşadığım her anın bende güzel hasarları vardı.Artık yarınlarıma nokta koyarak değil virgülle devam ediyordum.Selim o göze batan gamzesinin yanına bebeksi edayla giderken parfüm sıkıp çarpık çarpık gülüyordu.Adeta kıskançlık duygularım Selime doğru hücümda beklerken "ben bile bu kadar süslenmiyorum.Bu parfüm... kime bu hazirliklar" diye konuşurken bile pimi çekilmiş bomba gibiydim.Yanıma gelip sırnaşırken belimden kendine doğru çekerken " Canım , senin için hepsi.O kadar güzelsin ki yanında böyle çirkin kalıyorum" gönlümü alıp daha da sırnaşırken ellerim boynuna dolanmış "öyle mi ?" Diye aslanın yemeğini avlaması misali burnunu ısırdım.O acıdan sızlanırken bense koşarak aşağı doğru indim.Beyaz spor ayakkabıları ayağıma geçirirken Selim'de yanıma geliyordu.kapıyı açip kaçacağım sırada arkadan büyük bir el beni durdurdu.Beraber kapidan çıkarken kalbim adeta 'küt küt'atıyordu.Trafikten en sonunda kurtulurken lunaparka girmiştik.
Küçükken hep babamla saatlerce lunaparka gidip çarpışan arabaya binerdik.
Onla geçirdiğim her an benim için çok değerliydi.Bir köşe de atıştırmalıklar varken bir kaç yerde ağzımi sulandıracak dondurmalar duruyordu.Selim kolumdan tutup beni yanına çekerken beni herkesin ortasında döndürmeye başladı.Bedenim rüzgara bırakırken sanki sessizliğe gömülmüş bir müzik eşlik ediyordu.Ayaklarım yerle buluşurken gözüme çarpan oyuncağı görmemle koşarak oraya yöneldim.selim'i çekiştirerek zorla bindim.Arkadan bir adam "are you ready ?" Diye soyleyince "I am ready " diye bağırdım.Bir anda tren çalışırken
Panik atağımın olduğunu hatırlayıp nüks etmemesi için elimden geleni yapıyordum.250 de giden araba gibi gittikçe hızlanırken trenin ters dönmesiyle Selim'in kollarinin arasına girdim.Gözlerımi sımsıkı kaparken bitmesiyle büyük bir oh çektim.Ben sersemce inerken Selim ise 32 diş bana gülüyordu.Kolunu cimciklerken Gondol gibi olan oyuncağa doğru gittim.Ne kadar diğerinden ağzım yansa da bir yandan kaçamak bakışlarla Selime bakıyordum.Emin olmayan adımlarla ilerlerken Selim beni kucağına alıp bir anda beni oyuncağa bindirdi.kemerimi bağlarken kendiside yanıma oturdu.Şaşkın şaşkın yüzüne bakıyordum.Ona öyle bağlanmışım ki onsuz hayatı aklım almıyordu.Tüm gün deliler gibi eğlenirken Akşam olmaya başlamıştı.Biz eğlencemizin sonuna gelirken Çıkışta olan dondurmalar iştahımı kabartıyordu.
"Ayy Selim alalım mi ?" Diye çocukca elimle dondurmaları gösterdim.Cilveli cilveli bakmama daha fazla dayanamayıp çilekli ve franbuazlı dondurmayi uzatti.Ağzım sulanırken verdiği an hapur hapur götürmeye başladım.Ellerimiz birbirlerine kenetli şekilde otoparka doğru yürümeye başladık.Eve gelmenin rahatlığiyla koltuğa kendimi fırlattım.Kendime gelmemle yatak odasına doğru koşarak gittim.Üstümdekilerden kurtulurken , o anın rahatlığiyla kendimi yatağa bıraktım.
♡♡♡
Yağmur damlaları sicim gibi yağarken , su damlalari cama vuruyordu.Burada görulen bir olay değildi.Herkes evlerine kapanmiş sokakda adeta insana ait hiçbir şey yoktu.Iri damlalar,bir müziğin melodisi gibiydi.Göz bebeklerim yağmura eşlik ederken o eşsiz sesle göz bebeklerimi yağmurdan ayırdım.Selim yanıma gelirken elindeki kahveyi uzatti.Elektriklerde zaten gitmişti.Hava yavaş yavaş kararmaya başlamışti zaten.Puflara oturarak Selim ile birlikte manzarayi izlemeye başladım.kafamı kalbimin sahibinin omuzuna yaslarken Kendimi sessizliğe verdim. Kendimi adeta sessizliğin boşluğuna bıraktım.
kahvemi yudumlarken gözlerimi karanlığa bıraktım.Selim fikrimden geceler şarkısını açmıştı.Şarkı o kadar guzeldi ki insanı rahatlatıyordu.Damla damla anılar biriktirdim.Biriktikçe çoğaldılar.Çoğaldıkça hayatım daha da güzelleşti.Burada hiç bilmediğim yerde bu kadar çok şey yaşamak o kadar trajediydi ki hala aklıma geldikçe kabullenemiyordum.Bardağımdaki son kahveyi yudumlayarak ayağı kalktım.Valizde olan Kitabı alarak yerime geçtim.gözlerimle sozlerin peşine takılırken yazan adamın kalemine bayılmıştım.Nasıl bir acıydı böyle.Okurken o kadar içtendi ki gözlerim dolmuştu.Deniz kıyıya vurmuştu yine bende.
Kitaptan gözlerimi alıp ilgimi Selime vermiştim.Her detayı gözlerime hapsolmuşken ellerimle yanaklarını götürdüm.Bakışmalarımız hipnoz etkisi gibiydi.Ellerim hala tenindeyken "Biraz nefes almaya ihtiyacım var Sevgilim.Ruhum daralıyor. sanki bir şey beni dört köşeden sıkıştırıyor gibi.Bahçeye çıkalım mı ?" diye teklif sunarken beraber bahçeye çıktık.hala çiselerken salıncağa doğru koşar adımlarla oturdum.Selim bana bu çocuksu tavrıma gülerken yanıma gelmişti.Başim omuzuna teslim olmuşken "bana şiir okusana" dediğimde afallasada "bir gece kıyısı sensizliğe doyduğum zamanlarda
Gülüşünle cenneti serdiğin kadın
Yüreğimde ki duruşunu seveyim" kendimi ağzındaki mısralara kaptırmıştım.Yanağına yaklaşıp buse kondurmuştum.Selim'i çekiştirirek ayağı kalkarken gözüme kestirdiğim su borusunu Selim'e tutmaya başladım.Selim öyle kalsada o da yerde gördüğu boruyu alıp yüzüme tutmaya başladı.Iç çamaşırıma kadar ıslanırken ben Pes bayrağıni çekmiştim.Üzerime doğru gelirken ne yapacağını kestiremiyordum.Geri geri gitmeye başlarken ayağım boşluğa gelmesiyle havuza 'pat'diye düştüm.Selim 32 diş gülerken bense sinirden kuduruyordum.Selim bana elini uzatırken sinsice ellini çekmemle onunda havuza düşmesi bir oldu."Sen varya cadı gel buraya " diye gülerken yanından kaçtım.yüzüne ayaklarımı çırparak su atarken ayaklarımdan beni yakalamasıyla üzerime atlayıp beni batırması bir oldu.Burnumun direği yanarken zorla havuzdan çıkabildim.
Selim'de arkamdan gelirken ıslak olan üstüm evin her yerine damlıyordu.Koşa koşa misafir banyosuna giderken selimse yorgun edayla içeri girmişti.Ben üzerimi çıkartırken iç çamaşırlarımla yukari çikmak zorunda kalıcaktım.Banyodan çıkıp yarı çıplak halimle yukari çıkarken bir koruma içeri girmişti.Ben ne yapacağımı bilmez halde elim ayağıma dolanırken Selim beni arkasına alarak kurtarmıştı.Adam utancından kıpkırmızı olurken
"Desturun yok mu senin adnan ya çık dışarı" bağırırken bense koşarak yukarı çıkip uzerime pijamalarımı giydim.Selim sinirden bozarırken "Neden böyle dolaşılıyorsun bu evde Açelya kalbini kırıcam.Gözüme gözükme '" diye sesini yükseltirken yaptığim hatayla mutfağa indim.Bendeydi hata neden insan yatak odasında çıkarmaz diye kendi kendimi yiyordum.ama yinede öyle bağırmasi kalbimi kırmıştı.Dolapta ki koca kavonoztaki çikolatayı götürmeye başladım.Önümdeki tableti elime alıp biraz oynamaya başladım.Selim bana bağırması canımi sıksada kendimi oyuna vermiştim.Çikolatayı kenara koyarken canım tablette gördüğüm kurabiye çekerken tabletten anladığım kadarıyla tüm malzemeleri teker teker önüme çikarttim.Büyük cam kase alıp teker teker yapılması gereken işi yaptım.Kurabiye yapmayı uzun sure sonra bitirdikten sonra fırından çıkmasını beklerken Selim arkadan sinsi sinsi gelip belime sarıldı.
"Özür dilerim"
"Sinsimisin? Korkuttun" diye az cilve yaparken yanağimdan durmadan öpmeye başladı.Ben pes ederken
"Tamam tamam bak kurabiye yaptım.Çikar birazdan " fırından gelen 'tık' sesiyle fırındaki kurabiyeleri çıkartırken daha üzerinde tüten dumanlı kurabiyeyi ağzına atan Selim'in ağzını yakıyordu az daha."itfahiye gelse kurtaramıcak az sakin" diye Selime gülerken oysa nerdeyse bir litre soğuk suyu kafasına dikti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SESSİZ ÇIĞLIK 🌹
ChickLitHerşey bir kızın sevdasıyla başlamıştı.O sadece sevdiği adamla aynı havayı solumak için kaçmıştı.Oysa arkasından bıraktığı enkaz bir çığ gibi büyüyordu. Çisem Yektaya kaçması sonucu hayatları alt ust olmuş Mardın'in aşiretleri ise bu durumda berdel...