MG-3

5.4K 239 46
                                    

"Canım uyan  hadı bak bugün senin günün ben çisem Selim'in kardeşi" diyince yavaş yavaş mahmurca  kalktım.Oturur pozisyonunu aldım."sen kim-" diyemeden
"Ben çisem dedim ya  Yekta abiminin nişanlısı"deyince sinirlenmeye başlamıştım."Sen, hayatımı karartan mahveden, bile bile kaçtin.Arkandakileri hiç mi düşünmedin söylesene ha sen bir Ömür  boyu mutlu olurken sevdiğinin koynunda olurken hiç sevmediğim mutsuz olduğum kişiyle olucam"dedim hırçınlaşarak.içindekilerimin  hepsini dökmüştüm. O sonra Çisem'i kırdığımın farkına varmıştım.İçten içe üzülmeye başlamıştım.onun ne suçu vardı ki sadece Sevdiği ömrünü birleştirmek istediği birine gitmişti.Yaptığım hatanın  farkına vararak"şey ben Özür dilerim birkaç gündür  sinirlerim  alt üst oldu seninde kalbini kırdım.Senin bir suçun yok"dedim.Çisem gözlerinden yaş dökülürken titrek sesiyle
"Sen haklisin b-be-ben özür dilerim" demekle yetinmişti.Yataktan kalkıp oturduğu yere gittim.Ellerini avuçlarıma alıp"Sen sadece sevdin.Ama bu yörede bir sevginin bile bedeli var maalesef"
"Maalesef"demekle yetinmişti.ellerini birakıp ona destek olmak adına sarıldım.O da bana sarılirken elleri ile göz yaşlarını silerken"Hadi kal bugün ikimizin günu her ne kadar senin için kötü olsada aşaği da seni kahvaltıya beklıyorlar ben iniyorum gel"diyip odadan çıktı.Ben elimi yüzümü yıkayı usturuplu şeyler giydim. Kına  dün geceydi. onlar kart sesi ile türkü söylediler.Davulla zurnayla eğlendiler.Bense mutsuz köşemde takılıyordum. Kınanın rutininden olan  kınayı elime yaktılar.Tüm gece aralıksız oynarken beni de oynamaya itselerde inat edip oynamamıştım.Aşağı ini Soğuk sesle"günaydın "dedim. Esra hanim (selimin annesi)dizdar(selimin babası ) " günaydın " diyerek karşılik vermişlerdi.Hiç kimseden ses dahi çıkmiyordu.Herkes karnını doyurup Dizdar ağanın kalkmasını bekliyordu.Dizdar ağanın kalkmasıyla   odaya çıktım.odayı toparlamaya başladım.Odayı toparlamayı bitirmemle  dolabımı açıp gelinliğe ayakkabı ya çiçeğe duvak ve saç aksesuarına baktım.Bütün herşey eve gelerek benim seçimime kalmıştı.Ilk defa birşey benim seçimime kalırken hepsi benim hayalimdeki gibiydi.neyseki istediğim birkaç şey  gerçekleşmişti.dolabı kapattim.kapı tıklamasiyla gel  komutunu verdim."biz kauför Zeynep ve hale bizi Esra hanim gönderdi"deyince "Buyrun" diyip aynanın karşına oturdum.Ilk defa böyle bir duygunun içersindeydim.Tarifi yoktu.Ne kadar istemesem de beni heycana sürüklenmeme neden oluyordu.Bir yandan isminin hale olarak bildiğim kişi saçımı yaparken Zeynep hanım ise makyajı yapıyordu.1.5 saatin sonunda  tamamlanmıştı.saçımı dağınık topuz yaptırırken makyajım ise pastel kırmızı ruj koyu göz makyajı yaptırmak istemiştim.Dizdar ağa makyaj yapmamam için uyarırken Esra Hanım Dizdar ağanın fikrini değiştirip yaptırılmasına kara vermişti.Esra hanım aslında gün görmüş,okumuş istanbul hanım efendisi bir kadındı.Onlar odadan çıkınca bende evdeki yardımcıları çağırdım.Yardımcılar gelirken "Dolabın içinde eşyalar olucak çıkartabilirmisiniz?"diye rica ederken getirmişlerdi.Onlarin yardımi ile geliniği giymiştim.Duvağı taktıktan sonra tamamdım.

•••

Selim tüm ihtişamı ile konağa girdi .kumral saçları mavi gözleri kasları damatlığı tam üzerine olmuştu.onun yanında iyiydim.insana çok güzel bir enerji veriyordu.Pisçe sırıtarak yanıma geldi." Gelinim çok güzel olmuşsun"diyince içimdeki sanki hayvanat bahçesi havaya kalkarken dalgayla söylediğinin farkındaydım.bende dalgayla  ona"sende yakışıklı olmuşsun " egoyla birlikte "Öyle mi diyorsun"diyince koluna gizlice bir tane cimcik attım.o acı ile inlerken ben ise kahkahalara boğulmakla meşguldüm.Düğün Selim'in konağında olacaktı.Atlar yanımıza gelirken selim binemeyeceğimi anlayınca  bana yardım ederek beni bindirdi.Kendisi de binerek düğün yerine getmeye başladık. yine selim'in yardımı ile inerken davullar zurnalar  ile birlikte Yekta ile Çisem de geldi.Nikah memuru gelmişti.bugün aslında iki düğün birden vardı. Çisem çok güzel görünuyordu.Gerçek abimde yakışıklı olmuştu.Onun ne suçu olabirdi ki o da bilmiyordu.Ona bunu yapmaya hakkım yoktu.Selim ile masaya otururken düğun töreni başlamıştı.memur "derman kızı Açelya kara dizdar oğlu selimi eş olarak kabul ediyor musunuz"
"... E- evet" dedim."siz dizdar oğlu selim derman kızı Açelya yı eş olarak kabul ediyor musunuz?"
"Evet" dedi. Evlilik cüzdanını memur bana uzatsa da Selim adamın elinden aldı.Selim geleneklerin gereğini yaparken duvağımı  yavaş yavaş kaldırdı.Anlımdan öper diye düşünürken çenemi kaldıracaği izin vermeyip   anlamı öptürmüştüm.kulağına "gülme yüzünü bakilmiyacak hale getiririm." dedim hem sinirli hem alaylı bir şekilde. Ben geçip bir kenara otururken o da yanıma geçti.herkes  halay çekmeye başlamıştı. Bazıları beni oynatmaya çalışsada inat değil mi?  kalkmadım.herkes yavaş yavaş kalkarken tek biyolojik ailem ve Selim'in annesi babası ve kız kardeşi vardı.Aklımda annemler vardı.bizde onlarla birlikte konağa girerken Esra hanım ile annem beni odaya götürüp işte onu memnun etmemi söylerken başımdan aşağı sular döküldü.Sesimi hiç cıkarmiyordum.ben onun tabiki olmuyacaktim.Ona karşı planlarım vardı tam o sırada içeri selim girdi.Esra hanim ile annem  olan kişilik dışarı çıktılar.ben daha da tedirgin olurken selim"sana sen istemediğimi hiçbir zaman dokunmayacağım."dedi."teşekkür ederim"demekle yetinmiştim. dolabı açtım.içinden en kapalı olan geceli aldım.en kapalı geceli bile sırt dekoltesi vardı.kırmızı renkti.onu çıkarttım.daha sonra içime siyah iç çamaşırı çıkarıp geceliğine altına gizliyip banyoyo girdim.gelinliği zorda olsa çıkarmış geceliği giymiştim.banyodan çıktım.selimde uzerini giymisti.saçımı açmaya calisitım.ama nafile öyle bir yapmışlardı ki."selim biraz yardim edermisin açamiyorum"diyerek hayıflanıyordum.onun yardımıyla en sonunda onuda actık.en son makyaj kaldı.15 dk içinde onu da sildim.En sonun da tek mutlu olduğum  yatağa girdim.selim'in yanıma geliceği sırada yataktan kalkıp dolaptan çarşaf ve yastığı kucağına koyup " kalkar misin? koltukta yaticaksin yanımda yatmanı kabul edemem"
"Tamam yanlız şey sabah bizden çarşafı alicaklar" dedi."çarşaf??"diye anlamayarak baktım
"Bizim burada gelinimiz bakire diyerek çarşafı alırlar ve balkona asarlar.bütün herkes gelinimiz bakireydi.diye işte o yüzden birşey bulmamiz gerekiyor" dedi.hızlı bir şekilde ilk yardim malzemelerini aramaya koyuldum.en sonunda komidinin en alt kısmında buldum.içinden kesici malzeme ararken en sonunda içinde küçük bir çakı buldum."selim şey yaa kanın akması için birimizin bir yerini kesmesi gerek"diyince elimdeki çakıyı alıp koluna büyük bir çizik attı. Ve bir çarşaf çıkartıp koluna bastırdı.daha da yayılınca üzerinden çekti ve bir kenara koydu bende yanına gidip koluna pansuman yapmaya başladım.yaptıktan kolunu bantladim.kalktığım sırada kucağında olan ilk yardim çantasını fark etmeyince hepsi yere düştü. İkimizde ayni anda eğilince ikimizinde kafası birinine çarptı.ikimizinde birbirimize çok yakindik.ben hızlı bir şekilde kafami toplayıp kalktim.o da ilk yardım çantası alıp yerine koydu.ben yatağa gerçekten o da koltuğa geçti.iki de bir dönup duruyor iki büklüm olup  uyuyomuyordu.Selime baktığımda oda yerinden rahatsız olmuş bir şekilde duruyordu.Vicdanım bunu izin vermeyerek"selim"dedim."efendim"
"Şey yanıma gelebilirsin ama aramızda mesafe olacak" dediğimde koşar adımlarla yanıma geldi ve dediğim gibi araya mesafe bıraktı."saol valla orada koptu belim" dedi gülerek. "iyi geceler" diyip yana döndüm.Inşallah sabahta bu durumu koruyabilirdik.zira ben çok dağınık yatan bir insandım.

SESSİZ ÇIĞLIK 🌹Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin