MG-2

6.8K 253 53
                                    


Sabahın ilk ışıkları ile birlikte uyandım.Dünün yorgunluğu hala üzerimdeydi.Yataktan yorgun halde kalkıp yüz ve diş temizliği yapmak için banyoya girdim.işlerimi hallettim.Odaya girip dolabı açtım.Duş almaya ihtiyacım vardı belki burda yapabilirdim düşüncesiyle dolaba yöneldim.
çekmecelerin birini açmamla daha üzerinde etiketlerı  duran birden fazla iç çamaşiri vardı.Şaşkınlıkla alıp banyoya yöneldim.yani kıyafeti anlarım hadi de iç çamaşırı peki diye düşünürken Kisa bir duşun ardından
  Dolabtan bir tane kısa beyaz dantelli kısa bir elbise altına ise  bir kısa bot  çikarttım.bu kadar eşya sadece misafirlere özel mi diye  düşünmeden duramıyordum.Çok ilginçti.Üzerimi giydim.Kirli olan kıyafetlerı yatağın kenarına koydum.Selim odaya hödükçe girince hem neyi nereye saklıcamı şaşirdim hemde  utandım. "senin burada ne işin var"dedim yüzüne bakamayarak." seni kahvaltıya çagırcaktım ama iyiki gelmişim wooww"dedi yüzsüzce."ya gördüğün gibi şimdi çık."diye bağırdim.O inatla odadan gitmemeğe direniyordu.Bu adam ne kadar dengesizdi böyle.

"Fuşyada çok yakışır tenine" dedi.ve çıktı.Ne demediğini anlayama çaĺışiyordum.Yataği ve ortalığı toplayıp sonra telefonu orda elime gelen çantanın içine attim. Ve aşağı indim.
Kahvaltı yaptıktan sonra telefonumun yukarıda kaldığini düşünerek  odaya çıktım.Aklıma çantamda olduğu gelince tekrar aşağı indim.ama baktığımda şarjı yoktu."selim şey ya benim telefonun şarji bitmiş de araba giderken şey etsek?"diye sordum.Ilk defa ona adiyla hitap ediyordum.Normalde zorba diye seslenmem gerekirken
"Var araba da şarj edersin acele edicekmisin hadi diyorum sana" diyerek çemkırdi.
"teşekkürler ya öküzsun öküz  "diyip evden çıktım. Telefonu şarja taktım.açtığımda birçok arama ve mesaj vardı.Ben nasıl hesap vericem diye düşünurken 45 dakikada konağa varmıştık.O zorba da benle indi.konağa girmemle biyolojik annem bana sarılıp "kızım sen nerdesin gittikten sonra ağayayla başınıza birşey geldi.aradık ikiniz de açmadınız" diyince içimden ona karşı tek bir sevgi bile yokken kolu çekip gideceğim sırada   babam  olmayacak adam bana tokat attı. annem babam konağa girdiklerini görürken  abimde arkalarından girdi.hızlıca abimin yanına koşarak özlemle  sarıldım.o da bana sarıldı.Sımsıkı sarılmaya devam ediyorduk.canım acısada,hayatım tek kalemle uçurumdan aşağı sürüklense dahi abim bana merhem oluyordu.Arkama dönüp baktığımda  Selim ile babam ayni anda Sınirle gerçekte babam olacak babamın boynuna sarılmışlardı.hızlıca abimin  yanından ayrıldım.babam"sen benim kızıma bunca yıl büyüttüğüm biricik kizima el üstünde papatya gibi şimdi nasıl dokunursun  ha söylesene be pislik adam söyle ama sen görürsün dava açtım kızımı  bu yöreden  bu iğrençlik olan berdelden helede senden kurtaracağım kızımı sana asla bırakmıyacağim "diyip boğazını bıraktı.sonra babam selim 'in boğazına yapıştı." senin elinden de  kızımı kurtricam Siiz ikinizde kızım hak bile etmiyorsunuz"diyip birakti. Bende " babam canım " ağlayarak  ona sıkı sıkı sarıldım.Kokusunu  okadar çok özlemişım ki.Babamdan ayrılırken arkamda duran anneme de  sarıdım." kızım"diyip saçimı kokluyordu." birtanem sana dokundular mı söyle zaten beklesinler  şu dava sonuçlanınca seni  burdan pisliklerden alicaz ailene  seni çok seven ailene  geri döneceksin"dedi.Ardından kolumdan narince tutup konaktan çikacağimiz sirada"Annecim nereye gidiyoruz?"
"Kızım gel birtanem"dediği sırada sesini tahmmülüm olmayan adam "gidemessiniz siz kimden izin almışsınızdır söyleyin ya''diye söyleniyordu.
"Sana hesap verecek halimiz yok bizim bir de gidemezmişiz Ya sabır kızım değil mi istediğim  heryere giderim ben büyüttüm.Onun annesi babasıda biziz.Onca sene ikinizde ne analık ne de babalık yaptınız şimdi gelip KIZIMdan hesap soramazssınız" diyip hep birlikte dışarı çıktık.Aile kavramı öyle birşey ki yeri geldiğinde sana yuva olur,yeri geldiğinde göz yaşını döktüğun kol,yeri geldiğinde de yarana merhem olan hastane gibi olur.Hele anneler keşke diyorum Ölümsüz olsalar.Onsuz bir hayat nasıl geçerdi ki.

•••

Kisa sürenin ardından geleneksel olan Küçük bir mekana geldik.Herkes o kadar çok acıkmış ki aralarında bende varım hepimiz birşeyler sipariş ettik.Annemden aniden gelen "Kızım orada mutlumusun?" Deyince afalladim.Ne diyebilirdim ki gerçekleri söylesem daha kötü olacaklardı "Mutluyum sadece Yanında siz olsanız ben daha iyi olacağım"demekle yetindim.
"Kızım  peki şu evlilik meslesi ne olacak ya daha erken "derken mutsuzluğumu ne kadar gizleyemesemde gizlemeye çalışarak
" Bu evlilik meselesi kolay birşeymiş gibime gelmiyor yani berdelden bahsediyruz ölene kadar evli olmak demek bende inan bende bilmiyorum"Demekle yetindim.annem canı  ne kadar sıkılsa da Gülümsedi.Saate baktığımda çok geç olduğunu fark ettim." neyse annem ben çok yorgunum konağa dönmek istiyorum" diyip ayağı kalktim.Onlarda ayağı kalkıp arabaya yöneldik.Ben arkada abimle sarmaş dolaş otururken "baba peki siz nerde kalıyorsunuz?"dedim."Kizim bulls Otel diye bir yer "dedi.Kafami sallamakla yetinmiştim.

SELİM

en sonunda Açelya içeri girmişti.Hayattim boyunca hiç böyle bir kizla karşılaşmamıştım.öyle bir elektriği vardi ki insanları kendi etrafına çekmeyi çok iyi biliyordu.Beni kendine cekiyordu her dakika her saniye.Aklıma gelen konuyla birlikte Açelya'nın odasından çıkip Ağanın yanına gittim.Bugün düğün tarihi konuşulacaktı.Açelyanın içeri girdiğini görmemle " ooo Açelya hanım! sonunda geldiniz " dedim."bunun ve benle olan herseyin seni ilgilendirmediğini düşünüyorum" dedi.bende hızlı bir şekilde kolundan tutup kendi odasına görürdüm."bugün tarih belirlenecek senin gelmeni bekledik"dedim sinirle.o da bir sinirle "o zaman aşağı inelim konuşalım " diyip elipden kurtulup aşığı indi.bende arkasindan indim."Fazla bekletmenin bir seyi yoktur.Hemen haftaya yapalım"
"Peki ağam"demekle yetinirken Açelya şaşkınli bakıyordu.
AÇELYA

"Fazla bekletmenin bir seyi yoktur.Hemen haftaya yapalım"
"Peki ağam"dedi.Bense şaşırmakla yetinmiştim ."ben gidiyip artik "diyerek ayağı kalktı.bana sarıldı öptü.Ben ne kadar itsem de bile milim bile ayrilmayan Selime bende mecburen  sarıldım ama öpmedim.kulağıma eğildi ve " sana istemediğin hiçbir şeyi yapmam"diyip ayrıldı.Ne demeye çalışmıştı şimdi.Dediklerinden hiçbir şey anlamadan odama çıktım.Uzerime pijamalarımı giyip çantam içinden çikarmadiğim defteri alıp yatağa oturdum.Hüzünlü saatlerde açar defteri içimi dökerdim.Ve bugün o gecelerdem biriydi."gecenin bir köşesinde çığliklarımın  duyulmadığı kuytulardaydım.Sessimin gelmediği tek ağladığım sığınağimdayım.Ben senin beklemediğin durağınım.Tek kaldığinda karşıliksız kolumu açtığim her yaranda olduğum ama hep itilendim ben.Sen özlemek nedir bilir miydin?ha ya da gelmeyen giden dönmeyen birini özlemeği  peki?
Ben seni beklerken hayatımdakileri teker teker kaybedendim.Yanlızlığa batandım ben.Ne yana dönsem batandım ben.Peki ya şimdi ne oldu anlat yine neden geldin.Parçalamak için mi ?söyle...."

SESSİZ ÇIĞLIK 🌹Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin