1 hafta sonra
valizleri toplamaya başlamıştım.yarın sabah saatlerinde uçak kalkacaktı.buradan gidecektim Selim ile.doktara gitmiştim,iyiye gittiğini iyileşeceğimi Mardin'e ise iyi doktarlara haber verdiğini orada tedavime devam ediceğini söylemişti.şimdi ise gidiyorum bu evde çok şey vardı aslında.çok kısa zamanda çok anı sahip olmuştum.selim ile ilk yakınlaşmamız ilk birşeyler hatırlayışım herşeyi değiştirmişti hayatımda.aslında şuan herşey hatırladığımı kadardan ibaretti.aslında mutluydum.çünkü geri dönersem belki orada olan şeylerbenim hatırlamamı sağlayabilirdi.Selim'in seslenmesi ile "açelya eşyaları topladım saat akşam olmuş ben bahçedeyim"diyip beni haberdar etti.bense herşeyi yerleştirmiştim.son kez saati sabah'ın 6'sına kurup aşağı indim.mutfağa geçtiğimde Selim'de bahçedeki mutfak kapısından içeri girmişti."ne istersin?"
"bir portakal suyu ellerinden öper"diyince hemen masanın üzerinde olan portakalları dilip sıkmaya başlarken Selimse beni dikizliyordu.Suyu sıkıp bardağa döküp ona uzattım.elimden alır almaz bir nefeste içen selim dudaklarını yaladı."ımmmm lezziz " diye kendi kendine konuşarak yeniden havuza girdi.bende içeri geçtim.ardından küçük kütüphanin önüne geçtim..bütün kitapları tararken gözüme "dobrian grey'in potresi" çarptı.elime alıp okuma köşesine geçtim.okumaya başladım.ama hiçbir şey anlamadım sonra diğer sayfada büyük bir yazı "hiç bir şey anlamadın biliyorum şimdi romana yeni başlıyorsun"yazıyordu.Diğer sayfaları okumaya başladım bu kitap çok ilgimi çekmeye başlamıştı .Okurken gözlerimin yorulduğunu hissetim.Kitabı rafına koyarken yukarı çıkıp bikini giymiştim.Bahçeye çıkıp havuzda Selim'i gözüm ararken sırt üstü olduğunu gördum.Koşarak havuza doğru atladım.Selim'in dengesi bozulurken kendine gelmiş bense yanına doğru balık misali gidiyordum.Saçlarının suları yüzüme vururken kendine gelip bir anda belimden tutup yanına çekti.Yanaklarıma öpücük bırakırken bende onun burnunu öpüyordum.bir anda boynumu öpmeye başladı.
"Ya Selim " diye sayıklarken "Sen ne güzelsin böyle sen gerçekten ateşle oynuyorsun zaten bugün bir ayri çekıcisin" demesiyle belimi daha çok sıktı.Su damlaları bile beni benden alırken boynuna öpücuğü bırakıp elinden kurtuldum.ondan uzaklaşırken nerdeyse boyumu aşan havuzun dibine doğru çöktüm.Orada baya bir süre kalırken Selim telaşla belimi kavrayıp su üstüne çıkarttı.Korkan yüzü değışık bir hal alırken "kalbime iniyordu" haykırdı resmen.birsey demeden koynuna başımi koyarken "dayanılmazsın"***
Sabah gözlerimi açtığımda yataktaydım.Ve yanımda ise Selim vardı.Yataktan sessizce kalkarken Selim"günaydın"
"Beni.. Buraya sen mi getirdin" dedim merakli bir şekilde.
"Evet havuzdan sonra okuma koltuğunda kitap okurken uyuya kalmışsın.Bende seni buraya getirdim"dedi.Bende küçük bir yaramaz çocuk edasıyla yanağına öpücük Bıraktım ve ardından banyoya geçtim.
Yüzümü güzelce temizledikten sonra dişimi fırçaladım. İçeri geçip valize koymadığım dışarıda bıraktığım
Eteği ve gömleği alıp kıyafet odasına geçtim.Dünden üzerimde kalan kıyafetleri çıkartıp eteği giydim.Ardından gömleği giyip düğmelerini ilikledim.Dolabın başında kalan ince stilletoyu ayağima geçirip odadan ayrıldım.Girdiğimde selim üstünü giyiyordu.Bende görmezden gelip valizlerin olduğu yere geçtim.Çantamı leptop çantamı ve tabi tableti alıp aşağı indim.Selim'de birkaç dakika sonra valizlerle birlikte aşağı indi."Burada yaşamak güzelmiş keşke... Buraya bu şekilde gelmeseydik ama.."derken sustu."neyse".
"Burası benim artık ikinci evim"dedim.iç çekerken
Selim askılığın yanına geldi.askılıktan aldığı ceketi hızlı bir şekilde giydi.Bende kendi mavi uzun ancak ince paltomu alıp bağacıklarını bağladım.Kapıyı açıp çantalarla birlikte dışarı çıktım ve arabanın arkasına geçtim.Eve uzun uzun bakarken gözlerim dolmuştu.Burada bir çok yardımı olan Oğuz ise valizleri bagaja
Koydu.Selim'de kapıyı açıp yanıma oturdu.Ben hiç şüphesiz Selim'in göğüsüne yaslanırken oda kollarını belime sardı.meraklı ardında masum çıkan sesimle "Selim "
"Ne oldu? Canım""Içimde çok değişik bir his var? Mardin'e geri dönüyoruz.Oraya nasıl alışicam."
"Biliyorum.Çıkmazdasın emin ol herşey güzel olacak"
"Evet yani kızım falan derse ben napıcam?"
"Tamam birtanem sakin ol" teselli verir gibiydi.Önden gelen sesle "Selim bey havaalanına geldik"diyip ikimizinde kapısını açtı.Biz ilerlerken Oğuz arkandan çanta ve valizleri getiriyordu.Selim elini elime kitlemişti.Gözlerim ona hayran hayran bakarken Selim işleri hallederken birkaç dakika sonra anons geçti"Uçak on dakika sonra kalkacaktır.İyi yolculuklar dileriz"diye.Selimle birlikte uçağa geçtik.Koltuklar vipteydi.Hemen oturup koltuklara geçtik. Kemeri taktıktan sonra 'iyi yolculuklar' ve ardından bir hostes acil durumda ne yapılır tarzında konuşuyordu.Ben ise kalkışa hazırlanıyordumBu kadar korkutucu ne var sanki diye kendimi teselli etsem de olmuyordu,korkuyordum.kalkışa hazırlanın uyarısı söylendiği an kendimi sakin moda almıştım.Selim elimi tutup beni ne kadar sakin tutmaya özen göstersede olmuyordu. "sakin ol bir şey olmayacak"diyip yüzümü Avuçlarının içine aldı.Gözlerimi kapattım."peki"diyip gözlerimi açtım.Uçağın kalktığını hissettiğim an Selim'in ellerini tutup sıkı sıkı tırnaklarımı geçirdim.Dudaklarımda hissetiğimle Selim'in beni öptüğünü idrak etmem fazla zaman almadı. Bana hapsolurken kafasını kafama yasladı.Yaşam sebebi benim için oydu.
"Tadın güzelmiş"dedim.Ve ardından kırmızı olan hormanlarım yanaklarıma hucüm etti.uçak kalkış durumdan normale geldiğinde kemerimi açtım.Selim muzurlukla "boynumda yolculuk yapmak istermisin?"yaptığında gözlerimi etrafta gezdirdim.Kimsecikler yoktu tabi arkada hostes dışında.kemerimi açıp Selim'in kucağına oturdum.Kafamı boynuna yerleştirirken puzzle gibiydik.Omuzdan öpmesi ile uyanmıştım."Hadi geldik iniyoruz"uyku Mahmurluğu ile ne kadar kendimde olmasamda kafamı salladım .ellerimi tutarak onun peşin ardı sıra takip ettim.
***
Büyük evin önünde durunca arabadan indim.Saraylardan daha da büyüktü bu. Selim eve doğru elimi tutarak içeri girdi.Selim elini öpmek için uzandığındığı kışi tahminim üzerine annemdi.Bana o kadar çok benziyordu ki demek ki bu benim annemdi ama diğeri derken Selim'in anlatığı geldi.ben de elini öpmeye eğildiğimde benim annem olarak bildiğim daha doğrusu zannetiğim kişiye yönelirken "kızım sen beni affettin mi ?" diyince şaşkına dönmüştüm ama dışa belli etmeden kekeleyerek "e-evet anne" dedim.elinin öptürdükten sonra bana kocaman sarıldı.kollarım sanki tereddüd edercesine sarılmak istemiyordu.Bende hiçbirşey düşünmeden ona kollarımı sardım.daha sonra selim bir ağanın eline uzanınca onun benim babam olduğunu anladım.bende elini uzanıp öptüm.içeri geçtiğimizde selimle ikimiz yukarı çıktık.odaya girerken gözümde canlanan konuşmalar geldi.birşey hatırlıyordum.selim beni dağ evine götürdüğünü kesik kesik.başım döndüğü için kapıya tutununca selim yanıma acele geldi."açelya iyimisin canım?""e-ev-evet" dedim."senin beni dağ evine götürdüğün gözüme kesik kesik geldi."diyince selim tebessümle"evlenmeden önce beni görünce sinirlenince seni oraya götürmüştüm."dedi.düşünmeye başladım.ilk zamanlar ben selim'den nefret ediyordum.şu an onu çok aşıkken.yatağa yavaşca oturdum.içeri ağa girince ayağı kalktım."kızım otur ne olduğunu biliyorum" diyince yerime geri oturdum.
"reşat piçini bulduk ama sen bakarsın diye dokunmadım"diyince kanım dondu.ona birşey yapacaktı.selim'in gözlerine bakarken ne kadar sinirli olduğu anlaşılıyordu."açelya sen aşağı in birşeyler ye ben şu işi halledicem"dedi.çıkacağı sırada kolundan tuttum.ayağı kalkıp boynuna sarıldım."sevgilim dikkat et kendine seni seviyorum" deyip ellerimi boynuna koyup okşadım.yanağımdan öpüp benden ayrıldı."bende seni seviyorum"diyip odadandan çıktı.bende aşağı indim.mutfakta önüme konulan şeyleri yerken selim'in annesi"kızım tatil nasıl iyimiydi?" aslında ne kadar berbatta olsa "iyi annecim" dedim.o da sırtımı sıvazlayıp yanımdan giderken ortama hala kendimi ait hissetmiyordum.yanıma bir genç kız gelirken "nasılsın? çok dalgın gözüküyorsun"diyince kim olduğunu çözemedim.kimdi diye zorlarken "çisem ben "deyince daldığım yerden gözümü ona doğru çevirdim."özür dilerim dalgınım bu aralar "
"önemli değil açelya abla" dedi.ben oturduğum yerden kalktığım sırada başımın dönmesi ile yere yığıldım.
Tek hatırladığım yerde olduğumdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SESSİZ ÇIĞLIK 🌹
ChickLitHerşey bir kızın sevdasıyla başlamıştı.O sadece sevdiği adamla aynı havayı solumak için kaçmıştı.Oysa arkasından bıraktığı enkaz bir çığ gibi büyüyordu. Çisem Yektaya kaçması sonucu hayatları alt ust olmuş Mardın'in aşiretleri ise bu durumda berdel...