𝕭𝖊𝖓𝖎𝖒 𝖐üçü𝖐 𝖐ı𝖟ı𝖒 (gxg)

Bölüm 26

Dersin sonunda ayça bana dönüp "Ee affettin mi Asrını?" Dedi bende fısıldayarak "evet, ama onun bilmesine gerek yok tabii ki, sürünsün azgın köpek" dediğimde Ayça güldü.

"Asrınların sınıfına uğrayalım mı?" Dediğimde Ayça bana yan yan baktı sonra da "e olur yürü bakalım" dediğinde yerimden kalktım ve ayçayı da kaldırdım Ayça oflaya oflaya yürümeye başladı.

Asrınların sınıfının önünde büyük bir kalabalık gördüğümüzde Ayçayla aynı anda birbirimize baktık, Arzu bizi görünce yanımıza geldi "Neler oluyor Arzu?" diye sordum

"Neler olduğuna inanamayacaksınız kızlar" dediğinde Ayça dayanamayarak "Ay hadi artık" dedi.

"Ya of durun şimdi kimlerin tartıştığına baksanıza" dedi Arzu, bizde Asrınların sınıfının önüne geldik ve kalabalığı geçerek tartışanlara baktık.

Asrın ve Pınar tartışıyordu fakat neden olduğunu anlamamıştım.

Asrın "Bak Pınar bu zamana kadar bana rol yaptın, yalan söyledin iğrenç birisin!" Dediğinde, Pınar bağırdı

"Ya yeter Allah kahretsin ya söylemeseydim keşke sus artık Asrın, düzgünce konuşalım baksana herkes bizi izliyor!" Dediğinde Asrın etrafına bakıp bağırdı "işinize bakın lan bu anı mı bekliyordunuz?!" Dediğinde çoğu kişi dağıldı.

Ayçanın kulağına eğilip fısıldadım "Sen neden kavga ettiklerini anladın mı?" Dediğimde başını olumsuzca salladı.

Ben öylece tartışmalarını izlerken ayça bana bakıp konuştu

"Adal, sende benim düşündüğümü mü düşünüyorsun?" Dediğinde kaşlarımı çatıp ona baktım "Sen ne düşünüyorsun ki?" Diye sordum

"Bi karışık tostla çilekli süt gömsek fena mı ya sabahtan beridir aklım tostta" dediğinde ona 'yok artık' dercesine baktım

"E yuh artık Ayça dur ya bir şey anlamaya çalışıyoruz şurda, aklın fikrin yiyip içmekte" dediğimde Ayça göz devirdi

"Ne yapayım kaos beni acıktırıyor" dediğinde kaşlarımı kaldırıp yan yan baktım "Ayça seni her şey acıktırıyor zaten" dediğimde ofladı

"Ya hadi bütün teneffüsümü bunları izleyerek geçiremem" diyip beni merdivenlere doğru çekiştirmeye başladı "ya tamam çekiştirme geliyorum işte" diyip kantine indik.

Ayça hemen kantin sırasına girerken bende masalardan birine oturdum, Ayçayı beklerken etrafa göz gezdiriyordum bir süre sonra Asrının tek başına merdivenlerden indiğini gördüm, sonrada arkadaşlarının yanına oturdu.

Ben ona bakarken bir anda yüzünü bana çevirmesiyle hemen başka tarafa bakıp ilgilenmiyormuş gibi yaptım, elimi cebime atınca telefonumun olmadığını farkettim.

Hemen Ayçanın yanına gidip telefonumu sordum "Sınıfta şarjda merak etme" diyimce derin bir nefes verip masaya geri döndüm.

Asrının benim masama doğru geldiğini görünce hemen kalkıp Ayçanın yanına yürüdüm çünkü şu an konuşmak istemiyordum.

Moodumda değildim canım.

Asrın arkama geçip kulağıma eğilip fısıldadı "iki gün sonra bizde görüşücez, o günde şimdi kaçtığın gibi kaçabilecek misin bakalım?" Dediğinde olduğum yere çivi gibi çakılmıştım ona bakmadan konuştum.

"Ne alaka be neden sizde olucam" dedim "Bize akşam yemeğine davetlisiniz de ondan" dediğinde oflamadan edemedim

"Üf ne bu her gün her gün misafirlik ya" dediğimde Asrın biraz daha yaklaştı "Ne o şikayetçi misin?" Dediğinde bana sıcak bastı

"Yok canım bakalım babanlar okulda koridorun ortasında arkadaşınla tartıştığını, üstelik bu tartışmayı herkesin izlediğini duyunca ne diyecek çok merak ediyorum" dediğimde Asrın bana biraz daha yaklaşıp eğildi

"Hele öyle bir şey yap Adal.." dediğinde birden arkamı döndüm ve gözlerine baktım

"Yaparsam ne olacak hm?"

"Sınırlarımı zorluyorsun Adal"

"Ne sınırlarıymış?"

"Bilmek istemezsin, ama çok merak ediyorsan uygulamalı gösterebilirim" diyip sırıttı ve üzerime yürüdü, refleksle geriye doğru adım attım

"Yok yok gösterme boşver" dediğimde daha da sırıttı

"Tamam ortalık yerde olmaz diyorsan saygı duyarım, iki gün sonra bizdesin nasıl olsa" diyip arkadaşlarının yanına geri döndü.

Bende kendi masama geçtiğimde Asrına baktım o ise hiç buraya bakmıyordu.