Okuldan çıktığımda çocukların yanından ayrılıp evime giden yolun dönemecini geçmiştim ki izleniliyormuş hissine kapılıp arkamı döndüm. Tabii ki bir şey yoktu. Kuruyordum sadece. İlerlemeye devam ettim. Bu sokak pek güvenli değildi. Hızlıca çıksam iyi olurdu.
Belki de gerçekten izleniliyordum. Takip eden kişi niye bana kendini göstersin ki sonuçta. KAHRETSIN! Gerçekten takip ediliyordum. Tekrar bir sokağı döndüğümde birine çarptım korkarak geriye doğru kaçarken karşımda ki kişinin; "Şşşttt sakin ol Hee, benim Riki" dediğini duydum. Arkama baktım, kimse yoktu. Derin bir nefes alarak Riki'ye baktım. Sahi sınıfıma, hayatıma yeni dahil olan bu çocuğun burada ne işi vardı?
_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_
Sabah korku ile gözlerimi açtığımda yaşadığım her şeyin kâbus olduğunu anladım. Lavaboya giderek elimi yüzümü yıkadım. Yaşadığım korkuyu anlatamazdım. Bir daha kesinlikle o sokaktan gitmiyorum.
Hazırlanıp dershaneye geçtim. Bugün tek dersim vardı. Geçen sene istediğim üniversiteye yerleşemediğim için tekrar dershanedeki ek dersler ile kendimi bu sene ki sınava hazırlıyordum.
Rüyamda, daha doğrusu kâbusum da, gördüğüm Riki ise dersliğe yeni gelen bir egoist. Dershaneden sonra eve gitmek için yine o sokaktan geçmem gerekiyordu. Diğer yollar fazla zaman kaybı ve kaybedecek vaktim yok. Ve bilin bakalım?! Kâbusum gerçek oluyor olamaz değil mi?
Refleks ile başımı çevirdiğimde kâbustaki gibi olmamış ve arkamda bana yaklaşan birini görmüştüm. Adımlarım hızlanırken kâbustaki gibi köşeyi dönmem ile o vücuda çarptım, Riki'ye. "Heeseung sakin ol benim, Riki" kelimesi kelimesine olmasa da kâbusumdakinin aynısını söylemişti. Nasıl yani? Sanırım bayılıyorum. Hemde bu pis egoist Riki'nin üzerine?! HAYIR. Evet bayıldım. En son hatırladığım kucağında bir yere taşındığımdı.