Bölüm 14

133 15 30
                                    

Riki'yi geçirdikten sonra salona geri dönmüştüm. Bir şekilde bu durumdan kurtulmalıydık. Ne olduğum ne olacağım hiçbiri umurumda değildi artık belki üç hafta öncesine kadar tek düşündüğüm sınavım iken şuan önceliklerim değişmişti.

Annem ile babam henüz gelmemişti. Saat de geç olmaya başlamıştı. Mutfağa geçerek bizim için yemek hazırlamış sofrayı kurmuştum. Sofranın hazır olduğuna emin olduktan sonra Jungwon'a bakmak için odasının önüne geldim. Kapıyı tıklayarak açtığımda onun da dersini bitirmiş kitaplarını topladığını gördüm.

"Annem ile babam gelmedi daha, bizim için bir şeyler hazırladım gel hadi."

"Tamam geliyorum."

Sofraya oturduktan sonra Jungwon konuştu.

"Evde bir şeyler var mı, markete gitsek mi? Otururuz diye düşünüyorum"

"Olur, yemeğimizi yiyip gidelim. Bir şeyler alıp geliriz önümüzde uzun bir gece var."

"Gerçekten iyi ki aklına geldi bu. Senin ile konuşmayı özledim ya"

Birden yerinden kalkıp yanıma gelerek bana sarılması beni şaşırtmıştı. Çünkü normalde böyle şeyler yapmazdı kendileri.

"Hazırlanıp çıkalım mı?"

"Tamam sen hazırlan bende burayı toplayayım. Çıkmışken biraz yürüyüş de yapmış oluruz hem"

Kafasını sallayarak yanımdan uzaklaşmış odasına gitmişti. Bende dediğim gibi sofrayı toplayıp Jungwon'u beklemiştim. Jungwon kısa sürede geldiğinde evden ayrılmıştık.

.....

Marketten alacaklarımızı almış yürüyüş yapıyorduk. Jungwon'un sorusu üzerine onun tarafına dönmüştüm.

"Siz şimdi çıkıyor musunuz?"

"Hayır."

"Ama onu seviyorsun?"

"Evet."

"O da seni seviyor?"

"Yani sanırım, seviyordur herhalde."

"Hmm peki hiç öpüştünüz mü?"

"Jungwon!"

"Ne eğer öpüştüyseniz sevgili olabilirsiniz o da sana karşı bir şeyler hissediyorsa ki sen de onu seviyorsun. Hem seni öpüp hiçbir şey hissetmiyorum diyemez ya"

"Aslında ilk ben öptüm onu."

"Nasıl, vay be. Sen öptün?"

"Evet, kurcalama bu bizim özelimiz."

"Tamam tamam demedik bir şey. Peki son bir soru daha?"

"Tamam sor."

"Karşılıklı aşk itirafı da yaptınız mı?"

"Yani evet oldu öyle bir şey"

"Bir de hala onun hislerinden şüphe mi ediyorsun? Seviyorsunuz işte, yakında sevgili olursunuz."

"Nicholas? Senin burada ne işin var?!"

"Benim mi ben şey ya..."

"Sen ne?"

"Akşam çok bunaldım hava almak için dışarı çıktım. Fark etmeden de bayağı yürümüşüm. Yoksa benim burada ne işim olur ki?"

Jungwon'un kulağıma eğilip söylediği şey beni epey güldürmüştü. Çünkü o da benim gibi Nicholas'ın söylediklerine inanmamıştı. Bir şeyler çeviriyor ve yaptığı işe kılıf arıyordu.

Sanrı | HeekiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin