Bölüm 13

122 16 8
                                    

Düşüncelerim ile eve geldiğimde çantamdan anahtar çıkaramayacak kadar halsiz hissediyordum. Bu konu da bir şeyler düşünmek beni yoruyordu. Jungwon'un eve gelmiş olduğunu düşünerek zile bastım. Düşündüğümün aksine kapıyı bana Riki açmıştı.

"Riki senin burada ne işin var?"

"Seni görmeye geldim. Aslında arayacaktım ama dedim ki aramaktansa yüz yüze konuşmak daha iyi. Bende çıktım geldim."

"Anladım. Tamam ben üzerimi değiştireyim geleyim Jungwon yok mu?"

"Hayır evde. Odasında ders çalışıyormuş"

Söylediği şeyleri onayladım ve odama girerek kapımı ardımdan kapadım. Çantamı kaldırdıktan sonra üzerime daha rahat bir şeyler giydim. Tam odadan çıkacakken ne olur ne olmaz son kez göz gezdirdim ve odanın durumu hoşuma gitmeyince kısaca odayı düzenledim.

Odadan çıktıktan sonra salona Riki'nin yanına gitmek yerine Jungwon'un odasına doğru adımladım. Kapısını tıklayıp içeri baktığımda gerçekten ders yapıyor olduğunu görünce gülümsedim. O da kafasını kaldırmış bana bakıyordu.

"Efendim hyung?"

"Bir şey olmadı sadece bakayım dedim."

"Hyung?"

"Efendim Wonie"

"Sizin Riki hyung ile aranızda bir şey mi var?"

"Jungwon! Bu da nereden çıktı?"

"Bilmiyorum sonuçta siz aynı dershaneye gitmiyor musunuz neden dershane çıkışı evine kadar geldi ki senin?"

Benim dershane de olmadığımı söyleyemeyeceğime göre Riki'nin gitmediği yalanını atmak zorundayım.

"Riki yoktu ki bugün derslikte. Bir şey olmuş olmalı ya da not almak için gelmiştir belki."

"Tamam. Ama inkar da etmedin aranızda ki şeyi"

"Jungwon, evet aramızda bir şey var ama ne inan bende bilmiyorum. Riki çıktıktan sonra ya da akşam yemekten sonra senin ile konuşalım mı? Uzun zamandır böyle detaylı konuşmadık seninle"

"Olur, çok sevinirim hatta senin ile konuşmayı özledim hem bende. O zaman yemekten sonra tamam mı çünkü bunları hâlâ daha bitirmedim."

Onu başımı sallayarak onayladım ve kapısını kapatarak odasından ayrıldım. Tekrar salona döndüğümde Riki sosyal medya da takılıyordu kendi halinde.

"Senin için içecek bir şeyler vermemi ister misin?"

Sesim ile irkilmiş bana dönmüştü. Gerçekten geldiğimi duymamış mıydı? Beni başını sallayarak onayladı. Mutfağa giderek ikimize de dolaptan aldığım içecekleri doldurdum, bardakları alıp tekrar salona döndüğümde bıraktığım şekilde duruyordu. Orta sehpaya bardakları bırakarak yanına oturdum.

"Seni de yalnız bıraktım burada"

"Önemli değil."

"Sen ne konuşacaksın benimle?"

"Aslında öyle özel bir şey konuşacak değilim. Sadece ne yaptığını konuşalım istedim. Yüz yüze."

"İşin aslı bir şey öğrenebildim diyemem. Bir şeylerden şüphe ettiğim ile kaldım yine çünkü hiçbir  şeye bakamadım. Bak ne oldu biliyor musun? Bu işim var diyip çıktı odadan sonra ben de peşinden gittim. Baktım bu bir şeyler not alıyor defterine, bilgisayardan da bir şeylere baktı ama ben gidip bakamadım sonrasında ne yazdığına. Yarın son şansım her şey için sonrasında daha gitmeyeceğim o eve."

"Bana kalırsa gereksiz senin hâlâ oraya gidiyor olman. Sen yanındayken bir açık vereceğini sanmam. Bence yarın bile gitmesen olur."

"Bilemiyorum Riki. Bu şey sürekli aklımı kurcalıyor ve bu iş çözülmeden de rahat edemeyeceğim ben o yüzden elimde ki bütün fırsatları değerlendirmeye çalışıyorum."

Sıkıntılı bir şekilde geriye yaslandığımda o da geriye yaslanmış saçlarımı okşamıştı.

"Dert etme eninde sonunda ortaya çıkacak ne olduğu, canını da sıkma boş yere. Ben yanındayım."

"Biliyorum, teşekkür ederim."

Yüzümde tebessüm ile verdiğim bu cevap onun da yüzünde bir gülümseme oluşmasını sağlamıştı.

"Dediğim gibi dert etme canını sıkma. Ben gideyim artık, geç oluyor."

"Tamam, geçireyim ben seni."




Sanrı | HeekiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin