Yoongi:
Gözlerime düşen gün ışığıyla gözlerimi araladım. Gözümü açtığım an karşımda tatlı bir şekilde uyuyan babacığımı gördüm. Ona böyle seslenmek çok hoşuma gitmişti. Ve bu yüzden ona hep babacık diycektim. Bazen efendim, sahip ve daddy demek de fena olmazdı.
Arkamdakı sancıyla dün gece yaptığımız şeyleri hatırladım. Tüm kanım yanaklarımda toplanmıştı anında. Ona doğru baktığımda biraz kıpırdandı ama hala uyanmamıştı.
Yüzüne yaklaştım ve onu koklamaya başladım. Niye bilmiyorum ama kokusu bana huzur ve mutluluk veriyordu.
Kokusunu daha net soluya bilmek için kafamı Taenin boynuna gömdüm. Bedenlerimiz bir-birine iyice deyiyordu. Ellerimde birini Taenin omuzuna çıkarıp tutundum.
Kafamı boynundan çekip yüzüne baktım hala taş gibiydi maşallah.
Uyanmıyordu bi türlü. O zaman uyandırmam lazımdı.Dudaklarımı Taenin dudaklarına bastırdım ve hızla geri çektim belki uyanır diye ama nerde ayı gibi uyuyor resmen ya.
Uyanmadığını görüp yine öpmeye başladım, yüzünün her yerini öptüm ama uyanmadı. Daha sonra dudaklarına öpücükler kondurdum ama nafile, bende onun kollarının arasından ayrıldım. Ondan ayrılmamla yatakda yüz üstü uzanmıştı.
Kucağına çıkıp kasıklarına oturdum.
Oturmamla beraber o güzel gözlerini hızla açmıştı. Demek beş saatdir uyumuş numarası yapıyordu odun.
- Sen uyanık mıydın?Tae sırıtmaya başlamış ve o koca ellerini belime yerleştirmişti. Ardından sa masum bi çocuk gibi kafasını sallamaya başladı. Ama ben cezasını vericem onun.
Yavaşca yüzüne doğru eğildim ve dudaklarını emmeye başladım. Taeyse hırçın bir şekilde dudaklarımı parçalıyordu. Yavaşca ama sertce ona sürtünmeye başladım. Şimdiden altımdakı sertliyi hiss etmeye başlamıştım.
Güzel, bu kadarı yeterli.
Dudaklarımı çektiğim gibi mızmızlanmaya başladı. Ama ben pekte oralı diyildim. Umursamazca kucağından kalkıp, yatakda kendi tarafıma geçtim. Ordanda yere zıpladım.
- Yah, Yoongi buraya gel!
- Gelmiycem ulan, bana ne? Kandırmasaydın beni?
- Yoon güzelim buraya gel sinirlendirme beni! Yoksa seni evin her köşesinde sikerim bir hafta yürüyemiyceksin!
- Lan gelmiycem dedim! Hem bendeki de göt! Siktimiycem ulan, hem acıyo. Hayvan gibi nasıl siktiysen!
- Güzelim canını acıtmayayım hadi!
- Gelmiyom ulan! Hem evlenmeden olmaz!
- Yoon bağırma bana! Hem dün yaptık ya!
- Bağırırım ulan! Diyon ya oğlum dün yaptık daha ne istiyon! Hem ben götümü sana yedirtmem!Taenin bana doğru koşmaya başlamasıyla bende son hız kaçmaya başladım.
( 2 Hafta sonra)
İlk günlerimizi hatırlayınca ne güzeldi ulan!
Şimdi de iyiydik aslında okuldakı her kes sevgili olduğumzu biliyordu. Artık kimse beni rahatsız etmiyordu.
Şu Lisa denen kızla da kanki olmuştuk resmen. Yaa okuldakı tüm dedikodular ondaydı bende de az diyildi tabi. Ben, Jin, Jimin,Yeji, Lisa ve Jisoo birlikte dedikodu yapıyorduk.Taeyse babasının işleri yüzünden doğru düzgün okula gelmiyordu. Ama gelince de beni bi güzel sikiyordu diye biliriz. Lavaboda, spor salonunda, boş sınıflarda hatta bir kaç kez öğretmenler odasında bile birlikteliğimiz olmuştu.
Her şey çok güzel gidiyordu kimse bana bi şey söyliyemiyor, karışamıyor ve beni rahatsız etmiyordu.
Bir kişi hariç Jackson bana aşık olduğunu söyleyip duran aptal. Bir çok kez Taeden, benden, diğerlerinden dayak yemişti ama hala akıllanmamıştı. Benden vazgeçmiyceğini söyleyip duruyordu salak. Sanki ben onu sevicektim de falan, filan.Ama onu götüme bile takmıyordum. Tae benim her şeyimdi zaten, ona bakan kim. Tae gelmediği zamanlar Junkook yanımdan ayrılmıyordu. Bunun için ona minnetdardım rahatsız olduğumu biliyor ve beni o aptaldan koruyordu. Zaten çoğu zamn hep beraber takıldığımız için Jiminle de bir arada oluyorlardı. Junkooksa Jiminle yer değiştirmiş benimle sıra arkadaşı olmuştu. Nedenini sorduğumda Taehyungun öyle emretdiğini söylemişti.