2.BÖLÜM

48 10 8
                                    

Eveeet yeni bölüm umarım önceki bölümü beğenmişsinizdir bu seferde çok uzatmak istemiyorum iyi okumalaar ☺☺

2.Bölüm
"Sessizlik bozarmıydı bu çemberi veya içimdeki çığlıklar sustururmuydu bütün sesleri peki ya bu bakışlar bitirirmiydi bu oyunu..."

Uykuya daldığımın farkına bile varmamıştım gözlerimi açtığımda heryer aydınlıktı ancak hala nerede olduğumuzu bilmiyorum... Birşey farketmiştim 1 gün geçmesine rağmen hala yoldaydık ve ilerlemeye devam ediyorduk , nereye gidiyorduk?
Arabanın içine baktığımda birkaçkişi uyanık geriye kalanı ise bütün umutsuzuklarıyla uykuya teslim etmişlerdi kendilerini , kimbilir hangi planlarla çıkmışladı yolculuklarına , kimbilir belki de sözleşmişlerdi sevdikleriyle ama buluşamamışlardı... Yine umutsuzluk hakim olmuştu bütün umutlarımıza...
Yanımdaki adamda uyuyordu biraz daha dikkatli baktığımda genç göründüğünün farkına vardım , daha fazla bakmadım çünkü sapık gibi gmrünmek istemedim... Etrafa birkere daha baktım tamı tamına 19 yetişkin ve birtane çocukla tamı tamına 20 kişiydik 20 kişiyi ne diye kaçırmışlardı peki , ne istiyorlardı bizlerden tekrar bu düşüncelere dalmak artık beni bunaltıyordu çünkü hiçbirşeye cevap dahi veremiyordum , yanımdaki çocuk yavaş yavaş uyanmaya başladı ben duruşumu biraz düzgünleştirdim yanımdaki çocuk kendine geldiğinde kısık bir sesle ' rüya değilmiş ' diye söylendiğinde ondaki umutsuzluğun da ne derece olduğunu anladım sonra bana baktı maskesi hala ağzındaydı saçlarıda gözünü kapatmıştı ve ben böyle görünenleri görünce saçlarını gözlerinin önünden çekmek isterim ancak şuan böyle birşey yapamam maskeli çocuk yüzüme biraz daha baktıktan sonra sanki düşüncelerimi anlamışçasına saçlarını gözlerinin önünden çekip saçına hafif bir şekil verdi sonra bana tekrar döndü 'korkun az da olsa azaldımı ' dedi ben derin bir nefes aldım ' nasıl azalsın?' dedim sesim fazlasıyla donuk çıkmıştı normal olarak... Daha sonra ikimizde bir süre sessizliği dinledik "Ben Arda..." dedi ben minik bir şaşkınlı yaşadım çünkü böyle birşey beklemiyordum "19 yaşındayım..." ben hala dinliyordum baktım ki sustu sırayı bana devrettiğini anladım " Bende pelin... 18 yaşındayım..." dedim ve gözlerine baktım gözleri çok tanıdık geliyordu ama nerden tanıdık geldiğini hala çözmüş değildim daha sonra minik bir sohbet ettik

- kaç kardeşsiniz pelin ?
- ben tek çocuğum...peki sen, yani siz kaç kar-
- benimde kardeşim yok ama 1 abim var...
Ve daha böyke böyle sohbet ettik o kadar sıkılmıştık ki artık konuşmak bile bir eğlence gibiydi... Bir süre sonra araba durdu ikimiz de dahil birçok yolcu nerede olduğumuzu öğrenmek için cama doğru yöneldi hava limanı gibi bir alandaydık ama özel uçakların olduğu bir hava limanı apartopar arabadan çıkarttılar bizi ve özel bir uçağa bindirdiler Arda ile otumuştuk yine ama bir sorun vardı... Ben uçaktan korkardım... Ve ilk defa uçağa binicektim... Ellerimin hatta bedenimin titrediğinin farkına bile varmamıştım arda beni hafif bir şekilde sarstı da öyle duydum onu " pelin... Pelin iyi misin " ben zar zor kafamı kaldırdım da baktım " b-ben u-uçaktan ko-korkuyorumda " fazlasıyla kekelemiştim birden bire arda elimi tuttu ve sıktı " merak etme korkulacak birşey yok zannetki uçakta değilsin " yavaş yavaş elini çektiğinde birden bire uçağın sarsılmasıyla korkudan minik bir çığlık attım ve ardanın elini bir nevi kırarcasına sıktım bunun farkına vardığım gibi bıraktım elini ama arda yine tuttu elimi " sorun değil tutabilirsin sen korkma " korkmama rağmen yapmacık bir tebessüm ile gözlerimi kapatıp koltuğa yaslandım sessizliğe daldım yine ama olmuyordu sanki bir şekilde sessizlik yok oluyordu gözlerimi tekrardan açtığımda uçaktaki yani aramızdaki küçük çocuk 6 veyahut 7 yaşlarındaydı açlıktan ağlıyordu içimim sızladığını farkettim çünkü annesi onu çaresizce sakinleştirmeye çalışıyordu ...
Sessizce onları izledim herkes gibi benimde gözlerimden yaşlar akıyordu çünkü hepimiz çaresizdik ve bu çaresizlik çemberinden çıkış yolu bulamıyorduk...

Birsüre sonra çocuk daha fazla dayanamayıp yorgunluk ve açlıktan bir nevi baygınlık geçirdi annesi hıçkırıklar içinde ağlıyordu...
Yaklaşık 5 saat sonra uçak yere indi nereye geldiğimizi hala bilmiyorduk yine apar topar indirildik ve kocaman adada olduğumuzu fark ettim... Yürümeye başladık yürüdük, yürüdük ve yürüdük... Sanki sonsuza dek yürüyecektik daha sonra koskocaman bir kapının önünde durduk ama bu kapı yere doğru açılıyordu herke ne oluyor neredeyiz diye çığlık atmaya devam etti. Ve kapı ardına kadar açıldı içinden bir ses geldi " bu adadan herhangi bir çıkış yoktur ancak 1 çıkış vardır o da bu kapının sonundaki çıkışı bulabilmek!" hepimiz şaşkındık etrafımızdaki takım elbiseli adamlar bizi tek tek kapıya doğru bir nevi fırlatıp attı çok korkunç ve karanlık tı ne yapacağımızı bilemiyorduk brden bire aramızdan biri bir düğmeye basınca ışıklar açıldı ışık demeye bin şahit olan bu güçsüz ışık çok az da olsa etrafımızı aydınlatıyordu en azından az da olsa bir birimizin yüzünü gçrebiliyorduk ...

Aradan yarım saat geçmişti ve biz hala oturuyorduk kimse birşey demiyordu o sırada aramızdan biri " Bence artık bir birimizi tanımamız lazım dimi " hepimiz sessizce adama baktık " Ben mert... Mert Başaran 30 yaşındayım tatile karım ile birlikte çıktım"
Daha sonra yanındaki kadına gülümsedi kadında ona sanırım karısı oydu daha sonra kadın konuşmaya başladı " Ben de Bengü Başaran... 29 yaşındayım Eşim Mert ile tatile çıkmıştık..." sondaki tatile çıkmıştık kelimesini kadın hüzün ve sessizce söylemişti herkes sessizci sonra küçük çocuk konuşmaya başladı " Ben de Ali Temiz 6 yaşındayım Anneciğim ile birlikte anaanneme gidicektik ama..." dedi ve sustu yavrucak annesi başına bir öpücük kondurdu ve söze o birişti " Ben de Aysel Temiz 27 yaşındayım küçük yavrumun dediği gibi annemlere gidicektik ancak bu talihsiz olay oldu eşim de bizden önce gitmişti çünkü işleri vardı bizde ondan sonra karar verdik zaten ama ... Varamadık..."
Daha sonra bir bayan daha konuştu " Ben sevgi seven 17 yaşındayım ..." ve sustu daha sonra biri daha ve biri daha yaklaşık 20 kişi kendini tanıttı
Mert Başaran 30
Bengü Başaran 29
Ali temiz 6
Aysel temiz 27
Sevgi seven 17
Büşra toprak 20
(Abisi) samet Toprak 25
Gülsüm sezen 35
Arda Demir 19
Zeyne zengin 18
Pelin sonsöz 19
Nisa gülen 21
Dursun Diler 23
Hikmet Derin 34
Nilsu Öztürk 19
Tahir Karaduman 20
Emine sessiz 65
(eşi) Dursun sessiz 68
Selim yadigar 21
(Kardeşi)Selin Yadigar 20

Hepsi birbirinden farklı insanlardı aramızda iki de yaşlı vardı en çok ta onlara üzülüyordum kim bilir hangi zorluklar a rağmen buöyle birlikte kalmışlar ve şimdide tatile çıkıcaklardı eminim ki böyle pılanlamamışlardı kimse böyle düşünmemiştir ben de dahil ...

Yaklaşık 2 saat falan geçmişti birden bir ses çıktı mikrofondan " Evet bayanlar ve baylar hepiniz şuan neden burada olduğunuzu merak ediyorsunuz... Ama bir nedeni yok... Ben ülkede deli gibi aranan sezer konakçıoğlu..." ve deli gibi gülmeye başladı çünkü deliydi... Bu adam manyak bir seri katildi yıllardır insanlar tek tek kaçırılıp öldürülüyordu ve bunun başında sezer konakçıoğlu vardı ve şimdi sıra bizde miydi... " Evet hepinizin beni tanımadığından bir şüphem yok eminimki hepiniz beni tanıyorsunuzdur ve tanımayanlar için söyleyeyim ben şu haberlerde geçtiği gibi manyak bir seri katilim ama merak etmeyin bu sefer hepinizi öldürmicem..." ve yine iğren iğrenç gülmeye başladı ve sözüne devam etti " Bu yer altı sizin için tamı tamına 15 tane odadan oluşmaktadır her odada biriniz veya birileriniz öleceksiniz ölmeyip soruyu çöze bilenler ise çıkışa kadar ilerleye bilirlerse bu cehennem çemberinden kurlula bileceklerdir çember dedim çünkü bu yer altı cehenneminin adını sizin için çember koydum..." ve ses kesilmişti...

Bu bir oyun muydu... Canice bir oyun... Peki gerçekten çıkış yolu olurmuydu... Başarabilirmiydim... Çıka bilirmiydim bu çemberden...

ÇEMBERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin