10.Bölüm

28 10 9
                                    

Yeni bölüm geldiiii...
Doğrusunu söylemek gerekirse nedense önceki bölüm içime pek sinmedi aslında uzun du ama ne biliyim... Bence ondan önceki bölümde herşey anlatıyordu ama 9 bölümde pelin in gördüklerini anlatıyor yani bir şeyi iki kez anlatıyor sanırım ondan pek içime sinmedi... Her neyse bu seferki bölüm uöarım ki çok beğeniriz😅 her neyse iyi okumalar kuzey yıldızlarım...⭐⭐

5 Gün sonra...

Pelin...

Yaklaşık 5 gündür bu yataktaydım ve5 gün boyunca mert hiç gelmemişti... Sadece doktorlar kontrol için gelip gidiyordular. Mert gelseydi ona soracam sorularım vardı ama bir türlü gelmemişti.

Yine doktorlar gelmişti kontrolümü yapıp çıkıcaklardı ki " Dah ne kadar böyle kalıcam " dedim. Hepsi durdu biri arkasını döndü yüzüme baktı ve sonra çkktılar... Bu neydi şimdi! Herzaman aynı şeyi mi yapıcaktılar!? 5 Gündür onlara ne zaman desem böyle yapıp çıkıyorlar! Hani özgürdüm hani özgürdük...

Hala acıdan dolayı doğru düzgün hareket edemiyordum... Bir süre sonra ışıklar söndü ve ben yapa yalnızdım... karanlıktan korkuyordum hemde çok... " ı-ışıkları açın... Ç-çok korkuyorum... " yanağımdan yaşlar süzülmeye başladı ellerim titriyordu "L-lüt-lütfen!" ama ışıklar açılmıyordu... Gözlerimi kapattım ve sanki ışıklar var da ben gözlerimi kapatıyormuş gibi düşündüm... Ama birden bire anılar canlandı gözümde...

Evdeydim sışarıda deli gibi yağmur yağıyordu. Geceydi... Birden bire ışıklar söndü. Güçlü durmaya çalıştım annemler dışarıdaydı... Ben ve küçük kardeşim Aytaç odadaydık... Aytaç bana doğru koşacakken " Aytaç dur ben gelicem! " dedim... Bir yere takılıp düşer diye ve sesi kesildi "Tamam" dedi... Ardından kocaman bir gçlge Aytaç ın arkasında durduğunu gördüm! " hemen buraya gel ablac-"'TAK!!! " ve ses kesildi ardından gölgenin elindeki silah bana doğruldu... Ben şoktaydım dona kalmıştım. Daha 8 yaşındaki biri ne anlar ki silahtan... Ama elindeki silahı indirim ebvden koşarak çıktı ve kapı aniden açıldı içeriye Annem ve babam girdi ve ışıklar açıldı... Aytaç yerde kanlar içindeydi!!!

"IŞIKLARI AÇIN!!! LÜTFEN!!!" nefes alamıyordum sanki... Aytaç gözümün önüne geliyordu... Ve ışıklar açıldı. Bu sefer karşımda kimse yoktu ama kapı açıldı... İçeriye koşar adımlarla Mert girdi... Ben ağlıyordum ve nöbet gibi birşey geçiriyordum... Mert geldi elimi tuttu sakinleştirmeye çalıştı ama olmuyordu "N-Nefes A-Alamıyorum" içeriye doktor girdi hemen bir iğne serumum a enjekte etti Mert hala elimi tutuyordu... Yavaş yavaş kendime geldiğimde bana az önce dönüp bakan doktor olduğunu fark ettim. Bir süre bana bakıp gitti... Hala şokta olduğum için onu pek takmadım...

Kendime geldiğimde bile hala korkuyordum... Mert yanıma geçmiş beni sakinleştirmeye devam ediyordu. Ona döndüm" kaç gündür niye gelmedin? " Bana bakıp hemen cevap verdi "işim va-" durdu bana baktı yüzü yukarıya doğru kıvrıldı " Beni mi özledin? " dedi sinsi sinsi. " Hayır ne alaka sadece sana soracak sorularım vardı... " dedim hızlı bir şekilde. Bana sırıtarak baktı sonra yüzüme doğru yaklaştı eliyle bir tutam saçımı alıp gözlerini yüzümde gezdirdi. Bi an nefesimi tuttum göz gözeydik... " Nefes ala bilirsin... " dedi yüzüme fısıldayarak, nefesi yüzüme çarpınca bi anlık şokla nefes almaya başladım. " Etkilendin mi sen benden" dedi sırıtarak ona sinirle "şuan ellerimi kullana bilseydim seni pişman ederdim" bana bakıp kıkırdadı biraz daha yaklaştı " Yani ellerini kullana mıyorsun... " dedi sinsice, şok olmuştum yine " Uzak dur benden! " dedim kısık amasinir yüklü sesimle... Bana baktı biraz daba yaklaştı, eğer biraz daha yaklaşsaydı...
"Durmazsam!" ona korkan gözlerle baktım... Bana hala sırıtıyordu "Lütfen de..." dedi bi anda "Ne!?" cümlesini tekrar etti " Lütfen de... Uzaklaşırım... " ona dolan gözlerimle baktım "senden nefret ediyorum!" dedim hışımla... "Biraz daha yaklaşırsa-" "Lütfen!" dedim dolan gözlerimle ama gözlerimde sadece yaş değil nefret de vardı... Bana birs süre baktı gözümdeki yaşları elleriyle sildi... Ama engelleyemiyordum kahretsin! Sonra biraz daha yaklaştı... Yanağıma küçük bir öpücük kondurup geri çekildi. Ona sinirle baktım " hani lütfen deyince geri çekilecektin! " dedim sinirle... Bana boş gözlerle baktı önce sonra sırıttı "isteseydim..." dedi ve sustu... Dudaklarıma baktı ve kafasını başka yöne çevirdi " neyse bana ne soracaktın? " ona sinir ve öfkeden cevap veermedim... Bir süre odada gidip geldi ve kapıya doğru yöneldi "soracak bir şeyin yoksa ben çıkıyorum..." dedi ve kapının kolunu aşağı indirip açtı "Dur!" dedim... Yapacak birşeyim yoktu. Arkası dönüktü ama sevindiği çok belliydi, kapıyı kapatıp karşımdaki koltuğa oturdu " Dinliyorum... " dedi... Derin bir nefes alıp verdim " Hani özgürdük neden hala buradayım... Buradalar? "
"çünkü sen daha iyileşmedin yaklaşık 1 ay kadar burada kalacaksın...Ve aynı şekilde onlar da..." dedi. Ben daha bir saniye burada dayanamazken 1 Ay nasıl dayanıcaktım... "İllaki iyileşmeme gerek yok! Beni bırak artık..." dedim sinirle, bana bir süre baktı " Dua et serbest bırakıyorum prenses... " dedi...'PRENSES' Beynimde o kelime yankılanıyordu... O kelime bana neden bu kadar tanıdık geliyordu!!! Gözlerimi yumdum sıkıca, anılarımı canlandırdım beynimde... Ama hiçbir şekilde birşey canlanmıyordu zihnimde ona soran gözler ile baktım "Neden...?" dedim kısık sesimle, bana boş gözlerle bakıyordu, sorduğum soruyu anşamadığj o kadar belliydi ki... "Ne?" "Neden bana prenses dedin?" bana bir süre baktı " Öylesine... " dedi... Daha fazla uzatmadım arkasındaki televizyonu işaret ettim " onları canlı görmek istiyorjm " dedim, bana sinirle sırıtarak "onu demek istedin sanırım!?" herşeyi biliyormuydu ki? Ona aşık olduğumu... "Görebilirmiyim? " diye yineledim sorumu... "Hayır." dedi ve kalkıp ekrank kapattı şok olmuştum, neden kapatmıştı? "Aç!" dedim sinirle bana tepki vermeden kapıya yöneldi "Aç dedim!" kapıyı açtı ve çıktı...

ÇEMBERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin