fünfzehn(m)

4.8K 184 990
                                    

aşağıdaki şarkıyı jungkook bölümde açıyor, ona göre dinlemeden geçmeyin 😶😶

bide jungkook biraz değişecek, küfür falan, çocuğuma kızmayın sakın saçma saçma

bide biraz ağır bir smut var aman dikkat, baya uzun bir bölüm

bayaaaa

Bazen insanlar kendi biçtiği değerlere göre şekil alırlardı. Kimisi verdiği kadar aldığına bakar, kimisi de koşulsuzdu. Bunların haricinde diğer bir kesim vardı, ikisine de ait ol
mayan. Hayatı canının isteğine göre yaşayanlar. Bu biraz gamsızlık, biraz da örnek almak istediğim bir durumdu.

Tanıdığım en gamsız fakat çok da kontrolcü, sevdiklerine fazla değer veren kişi Jennie Kim'di.

Kurallar varsa bile kendine göre şekillendirir, damarına basıldığı zaman ortalığı ayağa kaldırabilirdi. Chris ile ikisinin kavgasını az çekmemiştim. Jennie dışarıdan anlaşılması zor, ketum bir duvar gibi duruyor olsa bile duyguları hassas, kırılgandı. Onu en iyi ben, beni de en iyi o tanıyordu.

Şimdi ise büyük bir boşlukta Jungkook'un az önce belimi okşayan elini tutuyor, hızlı adımlarına ayak uydurmaya çakışıyordum. Bir şey düşünemeyecek kadar araftaydım, Jennie'nin burada olması ve birazdan beni burada görecek olmasına mı gerilecektim yoksa polislerin baskınına mı? Ya da az önce kıyısından döndüğümüz şu mâlum olaya mı?

Evet hâlâ kalbim ölecek gibi tenimin altında yorulmadan atıyordu. Kendimizden geçtiğimiz o dakikalar bir saniye bile aklımdan çıkmıyor, onun karşısında yarı çıplak kalışımın hissi kızaran yanaklarıma düşüyordu.

"Lalisa," Dedi suskunluğumun, daha doğrusu düşüncelerimin arasında daldığımı fark ederek. Yürümeyi bırakmış, elimi bırakmadan gözlerime bakmıştı. Gözünün önüne düşen saçları hâlâ darmadağınık, göğsü kanlar içindi, keza öptüğüm dudakları şişikti. "Seni arka kapıdan Jaehyun'la göndereceğim. Polislerin seni görmesini istemiyorum." dedi kaşlarını çatarak, bakışı sert olsa dahi eli elimi nazikçe sevebiliyordu.

Polislere görünmeden, olaysızca bu işten sıyırılıp kaçmak mantıklıydı. Özellikle Jennie'nin beni burada, Jungkook'la görmesi hiç hoş olmayacaktı. Dilimi damağımda gezdirirken bakışlarımı pis duvarlarda gezdirdim. Evet bu düşünce mantıklıydı ama, bir yandan gitmek de istemiyordum.

"Güzelim," dedi eli takrardan yerlerini bulurken, çenemin altından tutup bakışlarımı kendine çekmişti. "Vakit yok, seni görmelerini istemiyorum. Aklından ne geçiriyorsan sil onları." dedi tekrardan kaşlarını çatarak.

Beni tanıyordu artık, inatçı biri olduğumu öğrenmişti.

Gözüne baktım, oradan bile endişesini anlayabiliyordum. Haklı olarak gitmemi istiyordu. Bu zaten doğru olandı, yapmam gereken kimseye görünmeden gitmek en mantıklı seçimdi. Nefeslerim ondan bir santim bile uzakta kalmadan dudaklarımı dişledim, gidip kaçmam gerekiyordu. Ama bir yandan doğrunun yerine yanlışı kovalamak, lanet ettiğim bir huyumdu.

Beni en çok endişelendiren durum da Jennie'nin beni burada görmesiydi. Nasıl açıklayacağımı, daha doğrusu onu nasıl bu duruma alıştaracağımı hiç düşünmemiştim. Konusunu açmak bile aklımdan geçmemişti. Ve bunu şimdi bu şekilde öğrenmesi onun için sarsıcı olacaktı, bunu istemiyordum. Jungkook haklıydı, her anlamda. Yanlış ilk defa duygularıma söz geçirdi. Doğru olanı yapıp polisten değil Jennie'den kaçacaktım.

nefhaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin