Bir gün deniz kenarına gidip şarap içme kararı almışlardı. Sonbahar olduğu için biraz soğuktu ama yine de güzel bir geceye denk getirmişlerdi. Kayalıklarda diğer arkadaşları da vardı ve romantik bir atmosfer de oluşturulmuştu. Herkes çiftti, çok iyi anlaşılıyordu. Çok kalabalık bir ekip de değillerdi, üç çiftten oluşuyorlardı. Yasemin ve Kenan birbirlerine sarılmış bir vaziyette kamp ateşinin yakılmasını bekliyorlardı. Diğer çiftler tatlı tatlı atışıp ateşi yakmaya çalışıyorlardı ama bir türlü beceremiyorlardı. Sonra bir dalga bir anda hepsini ıslatıverdi. Herkes sırılsıklam olmuş bir şekilde birbirine bakakalmışlardı. Bir süre daha bakıştıktan sonra aynı anda gülmeye başladılar. Hepsi sırılsıklam olmuştu. Kenan hemen üstündeki ceketi çıkarıp Yasemin'i ısıtmaya çalışıyordu. Kenan'ın bu haline daha çok güldüler. Hanımını da düşünürmüş diye dalga geçen erkekler, kendi hanımlarından ağır bir trip yemeye başlamışlardı. Herkesin gönlü alındıktan sonra ateş yakılmaktan vazgeçilmiş sadece şaraba odaklanılmıştı. Sohbet muhabbet çok sarmış olsa da hasta olmak istemedikleri için bir kadehi içip toparlandılar. Eve gelen Yasemin ve Kenan, hemen üstlerini değiştirip sırayla sıcak bir duş aldılar. Bütün uğraşlarına rağmen şöminenin önüne geçtiklerinde Yasemin yavru kedi sesi gibi hapşırmaya başlamıştı. Battaniye ile resmen Yasemin'i rulo yapan Kenan, Yasemin'i hafiften azarlamaya başlamıştı. Yasemin düşünceleri ise o sıra bambaşka yerlerdeydi.
Yasemin'in kafasının içindeki düşünceleri:
Kenan ne kadar yakışıklı böyle. Onu gerçekten çok seviyorum. Gözlerinin içine her baktığımda tekrardan aşık oluyorum. Sesinin her tonundan ne hissettiğini anlayabiliyorum. Birbirimiz için yaratılmış iki ruhtuk. Canımdan öte sevdiğim, sevdiceğim, sevgilim... Şu an ne kadar öpülesi durduğundan bir haberdi. Galiba dayanamayacağım daha fazla bu görüntüye.O sırada Yasemin diye seslenen Kenan, ne olduğunu anlamadan Yasemin dudaklarına bir buse kondurdu. Kenan'ın o an gözleri fal taşı gibi bir anda açıldı ve durumu kavradıktan sonra tekrar öptü. Bu biraz daha uzun bir öpücük olmuştu. Yasemin daha önce ilk öpen o değilmiş gibi yanakları kızarmıştı ve kafasını omzuna götürüp masum bir sırıtmanın tüm dudaklarına yayılmasına izin vermişti. Güldüğünde yanakları tombullaşıyordu ve Kenan'ın en sevdiği şey olan yanaklarını öpmesine neden oluyordu. Bir de her güldüğünde ortaya çıkan gamzesi Kenan'ın, ölünce beni oraya gömün diyecek kadar sevmesi demekti. Yasemin uğruna canını feda ederdi.
Birbirlerine delicesine tutkun iki aşık... Ne kadar güzellerdi böyle. Mutlu sonla mı bitecekti, tabii ki mutlu son diye bir şey varsa?
Yasemin üşüttüğünden ötürü çok fena kusuyordu. Her yer kusmuk olup duruyordu. Kenan hiç şikayet etmeden temizliyor ve iğrenmiyordu. Yasemin her huzursuz hissettiğinde o cümleyi hatırlatıyordu.
2 yıl önce...
Murat:
-Dünya'nın en romantik noktalarından biri olan Aşıklar Çeşmesi, evlilik teklifin için mükemmel bir nokta olabilir. Yasemin'in hiç beklemediği bir anında önünde diz çökerek yapacağın ilan-ı aşk hamlesine bütün Roma halkı tarafından alkışlacağına hiç şüphen olmasın. Evlilik teklifini kabul ederse ki bence eder, çeşmenin içine birlikte bir bozuk para atabilirsiniz. Böylelikle hem aşkınızı mühürler hem de bir gün Roma'ya birlikte döneceğinizin sözünü vermiş olursunuz.Buğra:
-Yok be oğlum. Abart ne romantik adamsın. Ne o öyle vıcık vıcık direkt evlen benimle desin işte.Murat:
-Aynen kardeşim evlen benimle avrat da desin mi?Buğra:
-Ha şöyle benim dilimden konuşmaya başladın.Kenan:
-İkiniz de susun öncelikle. Ve Murat gerçekten çok iyi bir fikir sundun kardeşim ben bunu ayarlayacağım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kendi Benliğime Yolculuk
General FictionÇalmayın ve saygı çevresinde yorumlar yapmayı unutmayın. Kendi benliğinizden kısımlar görmeye hazırlıklı olun. Biraz ağır bir kitap olabilir çok küçükseniz lütfen okumayın. Etkilenenler de pek tercih etmemesini siddetle öneririm.