Acı.5

46 7 12
                                    

Eva'nın eve ilk gelişi:

Masum masum etrafa bakıyordu. Yeni geldiği ortama alışması onun için zor olacaktı ama ona en sıcak yuvayı oluşturmak ve eksik hissettiği o anne sevgisini gerekirse baba sevgisini tattırmak istiyordum. Odasına girdiğinde her yerin mavi olduğunu görünce çok şaşırdı. Tavanı resmen gökyüzü gibiydi ve ona asıl gece nasıl göründüğünü görünce çok sevineceğini söylemiştim. Koşarak yanıma geldi ve bana sarıldı. İlk önce afallasam da hemen kendimi toplayıp karşılık verdim. "Teşekkür ederim annecim." demişti. Bana anne kelimesini kullanmıştı. O kadar duygusal hissetmiştim ki daha sıkı sarıp sarmaladım. Bu kadar çabuk demesini beklemiyordum ama istediği anneyi bende görmesine çok sevinmiştim. Onunla beraber o gün tüm gün evcilik oynadık. O anne oldu, ben onun çocuğu oldum. Saçlarımı taradı, tokalar taktı, yedirdi, içirdi kısacası bebeği gibi ilgilendi benimle. Onun o küçük kalbinin içindeki büyük şefkat beni mayıştırmıştı.

Bütün günümü ona ayırmak istemiştim çünkü kendini sıcak, sevgi dolu bir yerde olduğunu ve artık onun da dediği gibi bir annesi olduğunu hissetmesini istemiştim. Akşam olunca da beraber köfte ve patates hazırlamak istedik. Onu daha iyi tanımak için sorular sordum. En sevdiği oyuncağın ayıcığı olduğunu, saçlarıyla oynanınca hemen uykusunun geldiğini, masal okunmasını çok sevdiğini ve en sevdiğin rengin mavi olduğunu öğrendim. O da kocaman hayal gücüyle kendi çapında bana sorular sormaya çalışıyordu. Hem yemeğini dökmemeye çalışarak yiyor hem de beni de can kulağıyla dinliyordu. Yatma saati geldiğinde beraber dişlerimizi fırçaladık ve ben yüz bakımımı yaparken beni küçük bir cimcimenin izlediğini bildiğim için komik hareketlerde bulunup onu güldürüyordum. En çok gözlerimi sonuna kadar açıp ona dil çıkardığımda hoşuna gidiyordu. 1 günde bile birbirimize o kadar alışmıştık ki çok mutlu olmuştum. Yatma saatinin geçmemesi için elimi hızlı tuttum. Banyodan çıkıp odasına kadar onu kucaklayarak götürdüm. Boynumdaki Ay kolyesini çok sevmiş olmalı ki kafasını omzuma koyup odasına gidesiye kolyemle oynamıştı. Doğum gününde kolyeyi ona hediye etmeyi aklıma not etmiştim. Zaten 21 Ocak'ta doğmuştu. Az kalmıştı doğum gününe ve hiç doğum gününü kutlamadıklarını söylemişlerdi yuvada ki yetkililer. Çok güzel bir parti yapmayı düşünüyordum, gökyüzü temalı olmalıydı. Gökyüzünü çok sevdiğini yine oradaki yetkililerden öğrenmiştim. Çok ortak yönümüz vardı, ben de çok severdim gökyüzünü, bulutları, yıldızları, Güneş'i, Ay' ı... Her şeyini çok severdim ama galiba favorim gökkuşağı olabilirdi. Renkleri beni büyülerdi ve içimi huzurla doldururdu. Bütün renklerini bana yollarmış gibi sevindirirdi ama şimdi hayatıma renk katan bir Eva'm vardı. Bence o bütün renklerin birleşimi beyazı temsil ediyordu. Beyaz gibi saftı, büyüleyiciydi ve benim için de beyaz kalbi temsil ediyordu. Beyaz kalp, karşıdaki kişiye duyulan saf sevgiyi dile getirmek için tercih edilirdi. Benim beyaz kalbim kesinlikle Eva'ydı.

Ona masal okumaya başlamıştım ki yorulmuş olmalı, hemen uyuyakaldı. Masalda kaldığımız yere ayracı koyup dikkatlice kalktım. Bugün hiç işime vakit ayırmadığım için gece boyu işime odaklanmak adına odama çekildim. Dosyalar her yere saçılmıştı; adeta dosyalar içinde boğuluyordum ama bu benim işimdi. Arada evden de çalışıyor olabilmek işinin patronu olmanın avantajlarından biriydi. Saatler birbirini kovaladı ve benim sırtım ile boynum ağrımaya başladı. Biraz esneme hareketleri yaptıktan sonra Eva'ya bakmak istedim. Onu uyurken seyretmek, nefes alışını duymak için sessizce odasına girdim. Oda resmen huzur kokuyordu ve beni çok mutlu ediyordu bu durum. Gözleri kapalı, siyah bukleleri yastığının etrafına saçılmış bir şekilde melek yüzünü çerçeveliyordu. Bugünü tekrardan yaşamak isterdim. Özellikle bana anne dediği anı... O kadar yakışmıştı ki anne kelimesi ağzına. Normalde demesini hiç beklemiyordum sonuçta ilk gündü ve ben bir yabancıydım ona göre ama o bunların hiçbirini önemsemeden küçük kalbiyle beni kabullenmişti hem de ilk günden. Bütün günlerini güzelleştirmek için elimden geleni ardıma koymayacağıma söz vermiştim.

Kendi Benliğime YolculukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin