Acı.3

77 6 69
                                    

Belki duygularım, benliğim, düşüncelerim hepsi alınmıştı elimden. Bir hiç uğruna mı yoksa hayatımın bir bedeli miydi bilmiyordum. Zamana bırakmak istemiyordum. Kendimi bu boşluktan çekip çıkarmaya gücüm yetmiyordu. Başkasına ihtiyaç duyuyordum. Bu ihtiyaç duyma; muhtaçlık manasında değil, arkamda kimsenin desteği olmamasından kaynaklanıyordu. Her şeye rağmen ayakta kalma çabam ruhumu çok yormuştu. Ruhumdaki dayanma gücünü yıldızlara benzetiyorum. Her darbede ruhumdaki bir yıldız sönüyordu. Benim küçük evrenimde kusursuz olan tek şey güneşimdi. Afitap benimleydi, benimdi, bana aitti.

Küçük bir alıntı ile başlamak istedim. Bu hikaye de diğerleri gibi çok özel ama bunun tek farkı bütün bu durumları yaşamış ve hayatını kaybetmiş kadınlara adıyor oluşumdur. Afitap bir karakter değil hayatını kaybetmiş bütün kadınların ruhudur. Dijital anıt sayacına baktığımda sadece bu yıl 144 kadın öldürülmüş olarak gözüküyor ve bu çok acınası bir rakam. Hepsi için başımız sağ olsun. Umarım Afitap ve Alpay'ın hikayesini beğenirsiniz.
---------------------------------------------------------

Afitap adı gibi çok güzel ve yüzü pasparlak bir kadındı. Güler yüzü sayesinde tüm mahalleye neşe saçar, herkese yardım konusunda çok bonkör davranırdı. Bütün mahalle onu tanır ve hayran kalırdı. Enerjisine olsun, gülüşünün güzelliği olsun her parçası mahallenin sembolü şeklindeydi. 

Yine bir pazar gününde Afitap mavi, beyaz çizgili elbisesini giymiş; altına da beyaz , hafif topuklu ayakkabılarını geçirmişti. Makyaj yüzünde alerji yaptığı için hiçbir ürün kullanmak istemiyordu. Duru güzelliği sayesinde zaten herkesi kendine hayran bırakıyordu. O, o olduğu için; Afitap olduğu için güzeldi. Kahvaltı etmek için ekmekçinin yolunu tuttu. Ayşe teyzeye, Fatma teyzeye, hasan amcaya, çocuklara kısacası kim olursa günaydın diye selam verip el sallıyordu. Ekmekçi Alpay Bey her sabah gelen bu kadına çok fena aşık olmuştu ama bir türlü açılamıyordu. 

Afitap:
-Merhaba Alpay Bey, ben her zamanki siparişimden almak istiyorum. Lütfen bugün ekstradan minik keklerinizden de ekleyin. Canım tatlı çekiyor da bugüne özel.

Alpay iç geçirip gözlerini ondan zorla çektiğini fark ettirse de hemen zaten hazır olan siparişin içine minik kekleri de koydu. 

Alpay:
-Buyur Afitap, çok pardon Afitap Hanım. Bugün ücret almayalım sizden, benim ikramım olsun, lütfen!

Afitap başta şaşırsa da mahalleli tek başına yaşayan bir genç kız olduğunu bildiği için arada böyle yardımlar yapıyordu ve o da başta şiddetle karşı çıksa da artık alışmıştı. Mahcup bir şekilde gülümseyip teşekkür ettikten sonra siparişini alıp dükkandan çıktı. Alpay yine arkasından bakakalmıştı.

O kadar seviyordu ki canından bile daha fazla değer verdiği tek insandı. Alpay'ın da ailesi vefat etmişti. Ortak acıları onları birbirine bir şekilde çekiyordu fakat Alpay bunun farkında iken Afitap bu duruma kördü. Alpay'ın aşkı kördüğüm olmuştu. Ne içinden çıkabiliyordu ne de çıkmak istiyordu. Allah'a onu, ona bağışlaması uğruna dualar ediyor, her Afitap'ı gördüğünde o güler yüzü için şükrediyordu.

Afitap eve dönerken mahallenin ıssızlaştığını fark etti neyse ki her zaman olduğu yuvasındaydı o yüzden korkmuyordu. Sonuçta onun en güvende hissettiği yer burası değil miydi?

Arkadan bir araba gelmeye başladı. Afitap önemsemedi, araba başta onu geçip gitmişti ama bir anda durup geri geri gelmeye başladı. Afitap arabanın yabancı olduğunu anlamıştı çünkü mahallede böyle biri yoktu. Afitap yoluna devam etti daha hızlı adımlarla ama araba yanında yavaş yavaş onu takip ediyordu. Afitap rahatsız olmaya başlamıştı ki arabanın camı açıldı.

Kendi Benliğime YolculukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin