"Yeonjun üçüncü masaya bak oğlum."
"Tamamdır Chan hyung."
Ellerini önlüğüne silip yavaşça tezgahın arkasından çıktı genç çocuk.İşte ilk haftasıydı ve şimdiden yoğun olan tempoya alışmaya çalışıyordu.İşi iyi öğrenmek istiyor her ufak şeye koşturuyordu.Amacı para kazanmak falan değildi Yeonjun'un.Aksine zaten varlıklı bir ailenin tek çocuğuydu.Ailesi iş için sürekli şehir dışına çıkıyordu.Yeonjun lise son sınıf öğrencisi olduğu için onlarla gitmesi pek mümkün değildi.Büyük ve sessiz bir evde sürekli tek başına kalmaktan bunaldığı için buldu bu işi.Okulu buraya yakın olduğu için çalıştığı günlerde okuldan çıkıp buraya geliyor eve olabildiğince geç dönüyordu.Yalnız kalmak canını sıkıyordu.
Masaya yaklaşırken masadaki yüzlerin tanıdık olduğunu düşünsede bir türlü çıkaramadı.Bunu düşünmeyi sonraya erteleyip işine odaklanmaya karar verdi
"Siparişinizi alabilir miyim?"
"Hayır alamazsın."
Yeonjun şoka uğramış bi şekilde masadaki kahve saçlı çocuğa döndü.Bir iki saniyelik bakışmadan sonra kahve saçlı çocuk kahkaha atmaya başlayınca Yeonjun hafiften rahatlamıştı.
"Kai bizi rezil etmeyi bırak artık.Seninle arkadaş olmadan önce iki hayır hayır beş kere düşünmeliydim."
Yanındaki sarışın çocuk isyan edercesine konuşmuştu.
"Ama çok komikti Soobin beni suçlayamazsınız.Ayrıca kusura bakma ama yüz ifaden görülmeye değerdi."
Yeonjun tebessüm etti.Şaşırsada kızmamıştı bu şaka için.O da biraz esprili bi cevap vermek istedi ve konuşmaya başladı.
"Sorun yok şimdi siparişlerinizi alabilir miyim?
Eğer cevabınız hayırsa şansınızı kaybedersiniz 3.kere sormam bakın."Adının Kai olduğunu öğrendiği çocuk yine kahkaha attı.Gülmeyi seviyor olmalıydı.
"Pekala bu şansı kaçırmak istemem.Ben bir Latte ve çikolatalı kurabiye alayım."
Devam etmesini bekleyerek yanındaki sarışına döndü."Bende bi Limonata ve bir dilim çikolatalı pasta."
Onun siparişlerinide yazdıktan sonra masadaki 3.çocuğa döndü.Konuşmanın başından beri sessiz olduğu için Yeonjun yeni farketmişti onu.Kahve uzun saçlarında ara ara sarılar vardı.Diğer iki çocuktan kısa görünüyordu.Bir kaç saniye cevap vermesini bekledi Yeonjun ama çocuk konuşmuyor sadece Yeonjun'a bakıyordu.Kaşlarını çattı.Bi sorun olduğunu düşündü.Bir şey mi yapmıştı?Masadakilere bakınca onlarında en az kendi kadar şaşkın olduğunu gördü.
Sarışın olan uzun saçlı çocuğa hitaben konuştu."Beomgyu konuşsana oğlum."
Çocuk transtan çıkmış gibiydi.Kendine gelmek için başını salladı.Hızla önüne dönüp konuştu,
"Aynısından."
Yeonjun bu tek cümlelik siparişle şaşırmıştı.Tuhaf biri olmalıydı.Soobin'i gösterip "Onunkinden mi?" dedi.
Başını salladı belli belirsiz çocuk.Onun siparişini de not alıp arkasını döndü Yeonjun.Bir iki adım atmıştı ki duyduğu cümle daha çok şaşırmasına neden oldu.Kai konuşmuştu yüksek sesle.
"İyide Beomgyu sen Limonatadan nefret edersin."
(Merhabalar ben Gece.Tam bir Yeongyu delisiyim ve bir gün otururken 'Ulan niye bi kitap yazmıyorum?' Dedim kendi kendime ve şimdi buradayız.
Umarım beğenirsiniz.Keyifli okumalar:))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
WB-Yeongyu/Beomjun
FanfictionTuhaf diye düşündü Yeonjun,Beomgyu cidden tuhaf biri.Ve şöyle bir gerçek vardı ki Yeonjun tuhaf şeylerden nefret ederdi.