"Kanka kesin geliyorsun değil mi?"
"Geliyorum Wooyoung geliyorum güzel kardeşim.Kaç bin defa söylemem gerekiyor."
"Abi emin olmak lazımdı.Sizin tayfayı da getir mutlaka tamam mı?Akşam saat 20.00'da hadi öptüm bayyy."
Telefonu kulağından çekip sabır diledi Yeonjun.Hayatındaki insanları bir kez daha gözden geçirmeliydi -her gün yaptığı gibi yani.-
Arkadaşının ultra ısrarları sonucu şu an bir partiye gitmek zorundaydı.En azından tayfası da orada olacaktı o yüzden daha kolay kabul etmişti.
Dolabının önüne geçip hazırlanmaya başladı.Giydiği gri kumaş pantolonun üzerine siyah kısa kollu bir tişört ve üstüne de deri ceket atmıştı.Giydiği Converseler'le kombinini tamamladı.Yaklaşık 30 dakika sonra hazır olduğunda evden çıkıp arkadaşlarını almak için yola koyuldu.
En sonunda herkesi evinden alıp partinin yapılacağı eve geldiler.Ev zaten arkadaşınındı Yeonjun'un.Kapıyı çalıp arkadaşının açmasını beklediler.Biraz sonra kapıyı koyu kahve saçlı bi çocuk açtı.
"Ooo Yeonjun Bey.Hoşgeldiniz,siz gelmezdiniz böyle yerlere hayırdır."Kısa boylu ama yapılı çocuk sıcak bir kucak verdi yakın arkadaşına.
"Ah be Changbin senin W ile başlayan gerizekalı bi arkadaşın var ya onun yüzünden buradayım"
"Çocuğa böyle diyosun ama canından çok seviyosun hocam hayırdır bu haller edalar?"
İkisi de kahkaha attı.Görüşmeyeli uzun zaman olmuştu ve birbirlerini cidden özlemişlerdi.Yeonjun arkadaş grubuna döndü ve kısaca tanıttı herkesi.
"Bak Bin;Bu Taehyun,bu Soobin,Şu Kai ve son olarak dünyanın en tatlı insanı-ayrıca sevgilim olur kendisi- Beomgyu.Ve arkadaşlar bu da Bin"
"Hepimizi tek kelimeyle tanıtırken manitasına kurduğu cümleye bak orospu çocuğunun."Taehyun'un gözlerini koskocaman açarak söylediği şeye güldü Yeonjun.
"Çok çalış şeninde olur kardeşim,kıskanma."
Kısa bir baş selamından sonra herkesi içeri davet etti Changbin.Ve kalabalığın arasına karıştı.
E içeriye giren 5 tane Dalyan gibi yakışıklı çocuk karşısında erkek kız demeden herkesin ağzının suyu akmıştı tabi.Fırsatı kaçırmayan Taehyun kızların peşine takılmıştı bile.
Onun bu haline gülen Soobin "Herkes Taehyun'un yarrağı için kapısının önüne bir tane göt bıraksın."
Grup buna anırarak güldüğünde bile Taehyun oralı olmadı.Ve o da kalabalığın içine girerek gözden kayboldu.
Soobin ve Kai'de içecek bi şeyler almak için oradan ayrıldığında en sonunda Beomgyu ve Yeonjun baş başa kalmışlardı.
"Changbin nereden arkadaşındı sevgilim?"
"İlkokuldan beri arkadaşım.Hatta Wooyoung,
o ve ben en iyi arkadaşlardık.Çete olmuştuk ve çok popülerdik.Üç kişilik çetemizin ismi bile vardı.Bunu duymaya hazır mısın?"Beomgyu kafasını salladı.Bu kadar gizem kastığına göre aşırı havalı bi şey olmalıydı.
"Yarrak-ül vahşet çetesi."Yeonjun gururdan göğsünü kabarta kabarta konuştu.
Meraklı bakışı sönen Beomgyu çok yüksek sesli bi kahkaha attı bu adın üzerine.Hatta ortamda ki sesli müziğe rağmen duyanlar olup onlara dönmüştü.
"Ya Beomgyu ne gülüyorsun?Ne güzel ad işte."Yeonjun kaşlarını çattı.Niye dalga geçiyordu şimdi?Bu adı bulmak için çok uğraşmışlardı zamanında.Wooyoung'a kalsa 'Parlayan Yıldızlar Takımı' olacaktı isimleri.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
WB-Yeongyu/Beomjun
FanfictionTuhaf diye düşündü Yeonjun,Beomgyu cidden tuhaf biri.Ve şöyle bir gerçek vardı ki Yeonjun tuhaf şeylerden nefret ederdi.