Kafayı yiyecekti.Gerçekten kafayı yiyecekti.Ve nedeni ise tek bir kişiydi.Beomgyu.Nereye giderse karşısına çıkıyor,Ne yaparsa aklına Beomgyu geliyordu.Beomgyu'nun, evine gelmesinin üstünden 1 hafta geçmişti.Son olan olaylardan sonra kafası iyice karışmış,
Beomgyu 'u görmezden gelmeye çalışmıştı.Beomgyu onunla konuşmaya çalıştığında kestirip atıyor,okulda karşılaştıklarında yönünü değiştiriyordu.Beomgyu'da yüksek ihtimalle anlamıştı ondan kaçtığını ki son 5 gündür Yeonjun ile konuşmaya çalışmıyordu.Doğru olanın bu olduğunu düşünse de içten içe biliyordu haksız olduğunu.Sadece bahaneler üretiyor kaçınılmaz sonu biraz daha erteliyordu.Kaçıyordu.Onun kendini savunma mekanizması da buydu işte.Gitmek.Kötü olaylarda,bir kavgada,istemediği durumlarda arkasını dönüp gidiyor,kimseyle yüzleşmek ve ya sorun neyse çözmek istemediği gibi herkesi geride bırakmaya çalışıyordu.Onun düşündüğü şey buydu en azından.
Kalan son bardakları da elindeki havluyla kurulayarak yerine koydu.İzin günüydü ama okuldan çıkıp direkt buraya gelmişti.Düşünmek istemiyordu bunun için kendini işe vuruyordu.İşine odaklanmışken kafenin kapısı açıldı.Giren kişi Beomgyu'dan başkası değildi.Gözlerinin fal taşı gibi açıldığına emindi Yeonjun.Cidden burada da mı?diye düşündü.
Asıl sorun şuydu.Beomgyu'nun yanında Yeonjun'un daha önce hiç görmediği bi çocuk vardı.Kâhküllü koyu kahve saçları alnına dökülüyordu.Yakışıklı denebilecek bi yüze sahip olsa da aynı zamanda tatlıydı.Sinirleri bozulmuştu Yeonjun'un.Bu kimdi şimdi?Neden Beomgyu Kailerle değilde bu herifle gelmişti?
Beomgyu'nun gözleri anında kendisine bakan Yeonjun'a döndü.Selam vermedi.Gülümsemedi.Tek bir mimik ya da duygu belirtisi bile göstermedi.Ve yeniden ifadesiz bakıyordu Yeonjun'a.O zaman anladı genç çocuk her şeyin içine sıçmış,Beomgyu ile en başa dönmelerine sebep olmuştu.Kendine küfürler etti;aklına,kalbine,düşüncelerine lanet etti.
Beomgyu'nun bakışları yanındaki çocuğun konuşmasıyla ona doğru kaydı.Ve çocuğa aşırı içten bi gülümseme sundu.Bundan 1 hafta önce Yeonjun'a sunduğu gülümsemelerden,Yeonjun'un 1 haftadır görmediği gülümselerden,Hasret kaldığı gülümsemelerden.Kalbinde oluşan kıskançlık ve siniri hissetti.Kimdi bu yavşak?
Beomgyu ile 3.masaya doğru ilerlediler ve oturdular.Yeonjun da bu fırsatı değerlendirip onların yanına gitti.
"Beomgyu,hoşgeldin.Ne istersiniz?Bu arada sende kimsin,seni ilk defa görüyorum."Yeonjun Beomgyu'ya hitaben konuşsa bile asla ona bakmıyordu.Şu an tek hedefi karşısındaki çocuktu.
"Ben Jeongin,Beomgyu'nun yakın bir arkadaşıyım."Çocuk normal bi şekilde cevapladı.
"Ne kadar yakın?Beomgyu senden daha önce hiç bahsetmemişti de ondan soruyorum."Sinirle konuştu Yeonjun.
"Fazlaca yakın olduğumuz için anlatmak istememiştir.Benimle olan bağını paylaşmayı sevmez.Beni çok kıskanır."Çocuğun yüzünde oluşan piç gülümsemeyi görünce yumruk atmak istedi Yeonjun.Elleri aklından bağımsız yumruk olmuştu bile.Şu çocuğun ağzını yüzünü dağıtmak kanıyla da Beomgyu yazmak istiyordu.
"Başka bir garson bakabilir mi bu masaya?"Beomgyu'nun duygulardan uzak,soğuk sesiyle sorduğu soru Yeonjun'un afallamasına sebep oldu.Beomgyu'ya döndü hızlıca.
"Anlamadım?"
"Başka biri diyorum.Bizle ilgilensin.Sizin hareketleriniz fazlaca sinir bozucu çünkü."İfadesiz bakışları Yeonjun'un yüzüne döndü.
Yeonjun sustu.Buna cevap vermek istemedi.Ona söz vermişti.Yeonjun'a bir daha ona ifadesiz bakmayacağına dair söz vermişti Beomgyu.Ama şimdi yeniden öyle bakıyordu.Beomgyu daha fazla ona bakmayarak önüne döndü.Biliyordu Yeonjun,Beomgyu kendi gözlerindeki hayal kırıklığını görmeye dayanamamıştı.Hissediyordu.Arkasına döndü tek kelime bile etmeden kabullendi.Ve kafede çalışan diğer garsona masayı işaret etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
WB-Yeongyu/Beomjun
FanfictionTuhaf diye düşündü Yeonjun,Beomgyu cidden tuhaf biri.Ve şöyle bir gerçek vardı ki Yeonjun tuhaf şeylerden nefret ederdi.