Kantinden dışarı çıkarken elinde tuttuğu çilekli süte bakıp gülümsedi.Gönlünü alması gereken biri vardı ve bu şansı kaçırmayacaktı.
Tüm kötü düşünceleri,endişelerini ve korkularını geride bırakıp sadece istediği şeyi yapmak,istediği kişinin peşinden gitmek istiyordu.Öyle de yapacaktı.
Bahçeye çıktığında hızlı hızlı taradı tüm bahçeyi,en köşedeki çardakta oturan arkadaşlarını buldu bakışları.Yüzüne yayılan tebessümü engelleyemeden hızlı adımlarla çardağa yürüdü.
Çilekli sütün sahibi olan beden orada Yeonjun'a arkası dönük bi şekilde oturuyordu.Yeonjun yavaşça yaklaştı ve çocuğun tam omzunun üzerinden kafasını,diğer omzundan ise çilekli sütü uzattı.
"Al bakalım."ani sesle yerinden zıplayan Beomgyu Yeonjun'a doğru döndü.Ve beklediğinden çok çok daha yakın olduklarını farkedip irkildi.Yüzünün yandığını hissediyordu ama şaşırmaktan da kendini alıkoyamadı.
"N-ne bu?"Beomgyu kaşlarını kaldırarak sorma gereği duydu.Yeonjun ise alayla sırıttı.
"Bizim oralarda çilekli süt deniliyor.Kuşlarım bana çilekli sütü sevdiğini söyledi.Sakın sevmiyorum falan deme çünkü kaynaklarım sağlamdır."Dönüp Taehyun'a göz kırptığında Taehyun'da ona baş selamı verdi."Ulan noluyo lan?"Kai'nin meraklı sesi ortama yayıldığında Soobin sesli bi şekilde güldü.
"Sevgilim,Yeonjun Beomgyu'nun gönlünü almaya çalışıyor.Üç gündür yapabildiği her şeyi yapıyor.Mesela dün sırf Beomgyu nefret ediyor diye kantinci ablayla kavga etmiş limonataları satıştan kaldırsınlar diye."
"Hanımcı olmuş bizim herif."Taehyun konuştuğunda Yeonjun omuz silkti.
"Eğer hanımcılık bir sanatsa ben bu işi sikim gibi güzel yapıyorum kardeşim."
Masada dönen muhabbete karşı Beomgyu sadece kızarıyordu.Tamam Yeonjun'a anlık sinirle aşk itirafı yapmıştı ama Yeonjun'un ona karşılık vereceğini bile beklemiyordu.Ve artı olarak arkadaşları daha ona açıldığını bile bilmiyorlardı.Buna rağmen dönen bu manitacılık muhabbeti gerilmesine sebep oldu.Kendini o kadar çok negatif yönlendirmişti ki şu günler ona rüya gibi geliyordu.
"Ya orospular iki dakika susun.Sabahtan beri gevezespor yemin ediyorum.Hem senden istemedim ben çilekli süt.Al bunu geri."Beomgyu trip kokan sesiyle konuştu.Tamam Yeonjun çok uğraşıyor olabilirdi ama sonuç olarak onu çok üzmüştü.ona kırgın ve kızgın değildi,onu zaten kavga ettikleri gün affetmişti.Ama biraz burnu sürtsündü.
"Ama ben onu sana aldım.İstediğinde içersin güzelim."
"G-güzelin değilim.Ve al şunu Yeonjun."Yeonjun güldü.Madem böyle oynamak istiyordu o da karşılık verirdi.
"Ah pekala daha fazla ısrar etmeyeyim en iyisi.Hey Kai sende seviyorsun değil mi?Al bakalım içersin."Beomgyu'nun önündeki çilekli süte uzandığında,Beomgyu hızlı bir şekilde sütü eline aldı.
"Vazgeçtim içicem.Ama sen aldığın için değil.Canım istedi sadece."
"Hmhmm öyle diyorsan öyledir."Yeonjun çapkın bir gülümsemeyle konuşmuştu.Bu çocuk cidden o kadar tatlıydı ki onu yemek istiyordu.Her anlamda.
Masada dönen muhabbet uzadıkça uzadı.Beomgyu'da bir türlü susmuyordu.Yeonjun ona bakarak güldü ve konuştu.
"Hey Choi Beomgyu!"
"Ne oldu Choi Yeonjun?"
"Ağzında ne var?"
"Motor."
"Bu kadar gürültülü olmana şaşmamalı."Beomgyu'da masadaki herkes gibi kahkaha atmıştı.Yeonjun onu güldürebildiği için mutluydu.Karşısındaki beden hep gülsün istiyordu.Ama her şey bir yana Beomgyu cidden hiç susmuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
WB-Yeongyu/Beomjun
FanfictionTuhaf diye düşündü Yeonjun,Beomgyu cidden tuhaf biri.Ve şöyle bir gerçek vardı ki Yeonjun tuhaf şeylerden nefret ederdi.