Zırh arabasıyla evime gelirken Aslı'nın kapının önünde uyku sersemi bakışlarıyle polis memurlarının yanında durmuş gelen zurhlı araca bakıyıyordu.Zırhlı aracın kapısını açıp ineceğim sıra yabancı bir çift gözün bende olduğunu hissediyordum.Araçtan indiğim gibi Aslı hızla bana doğru yürümüş " Ezgi!" diye sevinçle şakıyarak bana sarılmıştı.
Korktuğunu anlıyordum.Bende ona sarıldım ve " iyimisin?" diye sordum.Titrek bir nefes alıp ağladı ağlayacak olan gözlerle " evet,ama seni evde göremeyince ve üstüne üstlük...evin heryerinde polisleri görünce sana birşey oldu sandım" dedi ve gözündn akan yaşı hızla sildi.Ona yaklaştım ve " üzgünüm,seni korkutmak istemedim" dedim ve elimi omuzlarına atarak onu sandalyelerden birine otturtum ve etrafta su bulamıyınca " evden su alıp geliyorum" dedim ve kapıdan içeri girip yukarıya çıktım.Mutfaktan tam su bardığını alıp çıkıyordum ki merdivenlerin başında Araz bellirdi.Ellimdeki su bardağını ada tezgahına bırakıp " senin evimde ne işin var?" diye sordum.Merdivenlerin koluklarına dayanıp " merak ediyorum," dedi ve merdivenlerden aşağıya inip dibimde durarak konuşmasına devam etti " neden komutanımız seninle bu kadar ilgileniyor,nasıl ekip arkadaşlarım seni yıllardır tanıyor gibi anlamdıramıyorum?" dedi ve gözlerimin içine bakmayı sürdürürken ağzından derin bir nefes alıp " sen kimsin ve nasıl bu kadar korunaklı bir yerde,bütün polis ve özel tim askerleri etrafında dönüyor?" ağzımı açtım ve " seni ilgilendiren bir konu değil" dedim ve devam ettim " ayrıca birdaha evime gizlice girmeye kalkışma" dedim ve tam ondan ayrılıp bardağı alıyordum ki,bardağa benden önce uzandı ve bardağı tutarak kaşlarını çatarak sert sesiyle konuştu " çok şüpecisin" dedi.
Kaşlarımı alayla çattım ve " ne demeye çalışıyorsun? bu olayların hepsinin benim planladığımı mı" dedim ve alayla ona bakmaya devam ettim.O ise kaşlarını çattı ve " akkılı kız seni" dedi ve çene kasalarını gözler önüne sererken tiksinçle konuştu " sende ne var bilmiyorum ama o piçler için önemli biri gibisin,yoksa neden seni yakalamak istesinler ki?" bu sohbet canımı sıkarken yeni bir bardağa su doldurdum ve kapıdan çıkacağım sıra kolumu sıkıca tutu ve " kaç bakalım,eninde sonunda öğreneceğim" dedi ve kolumu bırakarak benden önce çıktı.
Bakışlarım koluma kayarken dallar yüzünden çizikler oluştuğunu gördüm ama umursamadım.Kendime gelip bende evden çıkarken Aslı'ya bardağı uzattım ve " afiyet olsun" deyip diğer sandalyeye otturdum.Araz'ın kurduğu can sıkıcı kelimeler hala yerini korurken bakışlarımı biraz ileride komutanıyla konuşan Araz'a kaydı.Onunda bakışları bana kayarken gözlerimi gözlerinden ayırmadan öylece suratına bakarken görüş açıma Adnan girdi namı diğer Çevik.Yanıma geldi ve " Ezgi lütfen benimle gelirmesin," dedi ve Aslı'ya dönüp " sizde hanımefendi" dedi. Büyük ihtimalle bize bi kaç soru soracaklardı.Sandalyeden kalkıp Adnanan'nın peşinden ilerlemeye başladık ama arkamızdan gelen ayak sesi çokta yabancı değildi.Adnan ile zıhrlı araca tekrar bindiğimiz sıra buraya sadece iki kiinin sığdığını bildiğim için Adnan Aslı'yı diğer zıhrlı araca bindirdi ve kendiside oraya bindiği sıra aracın kapısı tekrar açıldı.Benimle bu araçta eşlik eden kişi Araz'dı.
Bakışlarımı ondan çekip aracı süren askere baktım.Tanıdığım askerlerden değildi.Yeni gelmiş olmalıydı.Araz yanımda ki koltuğa doğru yaklaşınca kendimi biraz daha yaklaştırdım cama .Araz sabır çekerek yanımda ki koltuğa otturdu ve ellerini dizlerine dayayarak ön camdan,önümüzde giden arabayı izlemeye başladı.
Kafamı cama yaslayıp yolu izlemeye başladım.Aradan kaç dakika geçmişti bilmiyorum ama hala gelmemiştik.Telefonum titremeye başlayınca yavaşça ayağa kalktım ve arka cepte olan telefonumu çıkarmaya çalışıyordum ki araba sallandı ve ben elimin tekini onun baldırını tutarak düşmemek için destek aldım.İlk önce elime ardından Araz'a baktıktan sonra hızla elimi çekip telefonumu çıkardım ve arayan kişiye baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KABURGA
Teen Fiction" Barın ağabey.Babam neden uyanmıyor? hani ben uyan dediğimde uyanacaktı.Yoksa elma dersem çık armut dersem çıkmamı oynuyoruz ha?" Barın ağabey gözlerinde yaşlarla bana baktı." O zaman Elma.Ama bak çıkmıyor...Elma dedim baba! çık! n'olur çık!" Gözle...