Gerginlik.
Gerici bir bekleyiş.
Serhat, Alp ve ben.
Alp'in kafası önde ve elinde sigara.
Serhat'ın öldürücü bakışları.Evet mükemmel bir ortamdayım, yine.
En son orada Alp'i görmüştüm. Beni kolumdan tutup arabasına bindirdi. Serhat motoruyla geldi ve beni kendi evine getirdi. Yol boyunca hiç konuşmadı. Tek bir kelime dahi. Biliyorum kızacaktı. "bu saatte ne işin var... Ben sana beni bekle geleceğim demedim mi... Ya başına bir şey gelseydi.... Hiçbirimiz bilmiyoruz...."
Evet. Bunlara hazır olmalıydım. Kendimi yol boyunca hazırlamıştım. Ama... Gelin görün ki tek kelime edilmiyo-"Neden geldin oraya?"
Hay dilimi.
Kafamı kaldırıp Alp'e baktım. Karşımda oturuyordu. O da kafasını kaldırmış bana bakarak sigarasını içiyordu.
"Ben, sen öyle diyince, gelip görmek istedim."
"Ben sana gelme, ben geleceğim dememiş miydim Giray?"
Ben bunu az önce düşünmüştüm.
"ya başına bir şey gelseydi?"
Şey, ben bunu da düşünmüştüm.
"orada olduğunu bilen kimse de yok. Nerede bulacaktım seni?"
Kahin miyim lan ben?
Ama ne desem de dediklerinde haklıydı.
"Neden bana bir şey olacağını düşünüyorsun? Kenarda seni izliyordum ben." dediğimde sigarasından bir nefes daha çekip söndürdü.
"Giray... Bak, bu öyle önceki gibi sebepsiz, nedensiz bir yarış değildi. Bu, önemliydi. Ve tehlikeliydi. Orada... O sonda herkes birbirinin bir yerini kırmak için yer arıyorken, senin orada işin neydi lan?!"
Sonlara doğru bağırınca korkup, yerimde huzursuzca kıpırdandım.
O da sesini fazla yukselttigini anlayıp" Özür dilerim"dedi. Ve karşımdaki koltuktan ayağa kalktı. Serhat'a basiyla kapıyı işaret etti. Serhat da kafasını sallayıp evden çıktı.O çıkınca Alp benim önüme gelip, dizlerinin üzerine çöktü ve kucağımda birleşmiş olan ellerimi, ellerinin arasına aldı. Iki elime de birer öpücük kondurup tekrar özür diledi.
O adam... Yarıştaki o hırçın adam... Bu muydu gerçekten?Gözlerini gözlerime dikip konuşmaya başladı.
"Giray... Ya sana bir şey olsaydı? Ben seni evde biliyordum. Ben gelecektim sana. Ben bitince gelecektim yanına güzelim. Neden sen geldin..."
Cümlesi bitince bir nefes aldı ve devam etti :
"Tamam. Madem geldin, olmuş bitmiş. İyi ki de şuan iyisin. Önemli olan bu. Ama tek dileğim birdaha, bak birdaha sakın benden habersiz yapma, tamam mı? Ben istediğinde başka zaman götürürüm seni ama bu sefer... Çok yanlış zamanı seçtin bebeğim."
Ellerimde olan ellerini tutup" neden bu zamanın yanlış olduğunu söylüyorsun? Neden yaptınız bu yarışı? "
Gözlerime bakıp derin bir iç çekti. Ellerimi bırakıp kendini koltuğa, yanıma, attı. Bir elini omzuma attı ve beni kendisine çekti. Başımı onun omzuna koydum ve koltuktan sarkan bacaklarımı da kendime çekip iyice ona doğru yattım.
Bu rahatsız pozisyonda belim acımıştı. Yamuk yatıyordum çünkü. Bir kac kere kıpırdanınca Alp ters bir şey olduğunu anladı ve boşta olan elini belime attı. Belimden hafif kaldırıp beni kendi kucağına koydu.
Şimdi yine başım onun omzunda üstünde kucağında oturup yatmak arasında bir pozisyondaydım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Motorcu [b×b]
RandomO benim gözümde küçücüktü. Ve ben ise onu neredeyse korumaya görevlendirilmiş bir adamdım. . . . Bölümler çok uzun değildir.