6

1.5K 102 49
                                    

- Serhat atın bunları boş bulduğunuz yere.

Yerde yatan adamları görünce şah eserimle gurur duydum. Demek benim Giray'ıma vuracaklardı. Hah. Güleyim.

Son bir kez Giray'ın çenesini kanatan ve kaşını patlatan itin yanına döndüm. Yerde yatıyordu. Çenesinden tutup bana bakmasını sağladım.

- Ben sana kirayı götünden alırım demedim mi lan he? Birdaha göreyim seni. Ulan birdaha göreyim. Yaşatmam. DUYDUN MU LAN BENİ?

Hızlı hızlı son gücüyle kafasını salladı.

- Cibiliyetini siktiğim.

Bunlarla uğraşayım derken o kadar yorulmuştum ki.

Bir an önce mekana döndüm ve odamda rahatlamaya çalıştım. Ama ne uyuyabiliyordum ne de rahat bir şekilde yatabiliyordum.

Saate baktığımda Giray'ın eve dönmesine 10 dakika olduğunu görmüştüm. Gelseydi de azıcık onunla uğraşsaydım.

Ayrıca geçen gün bana yaptıkların neden olduğuna bir türlü anlam verememiştim. Ne olmuştu da bana öyle davranıştı?

Zaten telefonla konustuktan sonra eve gitmek için ısrar etmişti bende onu evine bırakmıştım.

O günkü kucağımda oturmasını, boynumu emmesini hatırladıkça etkilenmemem elde değildi. Birde emerken küçük küçük inlemeleri yok muydu...
Gerçekten beni çıldırtabilirdi.

Birde hiçbir şey bilmiyormuş gibi hareketleri onun üstünde bir baskı kurmaya itiyordu beni.

O günü düşündükçe kendimi çekmemek için zor duruyordum.

Hayır ergen değildim böyle bir şey yapamazdım,yapmazdım.

Ama kendime bir türlü engel olamıyordum. Kedilerin azgınlık dönemine ben girmiştim sanki amina koyayım. Neydi bu böyle?

Bir anda kapımın açılmasıyla yatakta doğruldum. Kimdi bu hıyar pat diye dalıyordu odama?

Baktığımda gelenin Giray olduğunu gördüm.

- Şey Alp, rahatsız ettim mi?

Yok canım. Ne rahatsızlığı. 5 dakika sonra girseydin görecektin sen asıl rahatsızlığı yavrum.

- Hayır Giray, ne oldu? Bir şey yok değil mi?

- Şey yok hayır. Ben buraya gelmek istedim sadece. Serhat abi de bana burada olduğunu söyledi bende girdim.

İçeriye geçip kapıyı arkasından kapatmıştı.

- Ne güzel yapmışsın. Bende okuldan çıkacağını düşünüyordum zaten.

- Hı hı, cok yoruldum bugün. Öğretmenler sürekli kafamı şişiriyor derslerimi elimden bırakmamak için.

Bunu yapmaları gerekiyordu çünkü Giray'ın dersleri gerçekten çok iyiydi. Onun bunu bırakmaması lazımdı.

Yatağın kenarına gelip oturdu ve bana gününü anlatmaya başladı. Bıcır bıcır konuşuyordu. En detayına kadar her şeyi anlatıyordu.

Günümün tüm yorgunluğu da onun sayesinde üstümden kalkıyordu.

- Ee sen ne yaptın bugün, dedi bana bakarak.

Hiç be yavrum, 5 - 10 adam dövdüm.

- Hiç mekandaydım. İşler vardı. Çıkmadım hiç.

- Hmm, dedi yatağa bakarak.

- Ne oldu, neden üzüldün birden?

- Bana yalan söylüyorsun.

Hasiktir ya.

- Nerden çıktı o?

-Bugün o adamlara gittin değil mi?

Aha müneccim.

- Nereden çıkardın bunu Giray?

- Biliyorum. Ne yaptın onlarla.

- Konuştum sadece. Artık sizde merak etmeyin korkulacak bir şey kalmadı.

- Tekrardan teşekkür ederim Alp. Sen olmasaydın ben bir şey yapamazdım.

- şş, kendini bu kadar küçük görme Giray. Sende hayli hayli gelirdin bu işin üstesinden.

- Gerçekten mi, diye sordu bana bakarak.

Sanki sürekli bir onaya ihtiyacı vardı kendi için.

- Gerçekten tabi. Sen neden yapamayacakmışsın? Hep ben olacağım yanında tamam ama sende bir şeyler yapabilirsin.

- Yyaa, dedi sevinerek.

Başını öne eğmiş elleriyle oynuyordu.

- Ne oldu Giray güldürme beni ne bu hal?

- Bana motor kullanmasını öğretir misin?

Ama bunu isteme benden ya.

- Olmaz.

-Ne, nedenn?

-Olmaz Giray çarparsın falan hayatta vermem.

- Ama sende olacaksın valla bir şey olmaz. Azıcık ya minicik bir göster.

- Olmaz dedim Giray.

Ellerini onunde bağlayıp bana sinirli bir şekilde baktı.

- aman yemedim motorunu.

- Yiyemezsin zaten, gel bakayım şöyle, dedim yanımı işaret ederek.

Zaten tek kişilik yatağımda birde çocuğu yanıma çağırıyordum.

İtiraz etmeden geldi ve sırtı göğsüme denk gelecek şekilde yattı.

Daha sonra huysuz bir şekilde kıpırdandı. Ve yüzü bana dönük olacak şekilde geriye döndü.

Başını tam göğsüme koyup gözlerini kapattı.

- Biraz uyuyabilir miyim Alp?

- Istediğin kadar uyu yavrum, istediğin kadar.

Motorcu [b×b] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin