3.BÖLÜM

12 1 1
                                    

   "Hayır bu imkansız olamaz yani." dedi Caner odada 50. turunu atarken.

   "Bakın bahsettiğiniz kitabı okumadığım. İçeriği ile ilgili tek bir fikrim yok ama eğer dediğinize göre ise yani burası o hikayede geçen bir yerse..."

   Biraz duraksadı adını bilmediğin çocuk.

  "Hadi gidelim."

  "Nereye?" dedim şaşkınca.

   Eliyle odadaki kapıyı işaret etti.

   Madem buraya keşfetmemiz istendi biz de keşfedelim o zaman.

   Kapıya doğru yürüdü. Kapıyı açacak arkasını dönüp bize baktı.

   "E hadi bakmayın öyle."

   Bu çocuk ne kadar cesurdu böyle. Hiç korkmadan tereddüt etmeden hareket ediyordu.

   Biraz düşündüm aslında doğru söylüyordu buraya keşfetmemiz istenmişti ama yine de üstümdeki tedirginliği atamamıştım. Bu yüzden gelip gelmemek konusunda kararsızım.

   "Acaba biz sonra mı..."

   Herkesin bakışları bana dönünce ne diyeceğimi anladılar. O sırada adını bilmediğim çocuk bana doğru yaklaştı. Noyum ondan kısa olduğu için başını eğdi. Masmavi gözlerini kocaman açtı.

   "Biliyorum korkmuş olabilirsin. Yani başka hepimiz ne olduğunu anlayamadık ama şimdi burada neler döndüğünü az çok anladık. Fakat daha fazlası gerekmez mi? Hepimizi buraya zarfta birkaç cümle bizi buraya getirdi. Buraya kadar geldik ve geri mi döneceğiz. En azından şu kapının ardında ne olduğuna bakmalıyız."

   Evet haklıydı bundan sonra diyecek bir sözüm yoktu. Ben de kesinlikle aynı şeyi düşünüyorum ama sadece tedirgin olmuştum ve biraz korkmuştum.

    Bakışlarımı Caner ve Ela'ya çevirdim.

   "Evet gidelim." dedi Caner. Ela da başını salladı.

   Hepimiz adımlarımızı kapıya doğru yönlendirdik. Adını bilmediğim çocuk derin bir nefes alıp kapıya yavaşça açtı. Hepimiz teker teker içeri girdik.

   Sanırım burası da bir hikayede geçen yerdi. Bu sefer bana tanıdık gelmemişti.

   Odada kötü bir yatak, soba, sandalye vard. Sanki bu oda hiç temizlenmemiş gibiydi. Ayrıca karamsar, pisti ve çok da küçüktü.

   Adını bilmediğim çocuk ve Ela Odayı incelemeye başladı. Caner ise hareket etmeden duruyordu. Sanırım dalmıştı.

   "Neresi burası, sizi tanıdık geldi mi?" dedi adını bilmediğim çocuk.

   Ela ile ben hayır cevabını verdik. İkimizi de tanıdık gelmemişti.

   Bende odayı incelemeye başladım. Oda beni boğmuştu buradan çıkmak istiyordum.

   Gözüm Caner'e takıldı. Galiba hayallere dalmıştı.

   Caner'in yanına gidip gözünün önünde parmağımı şıklattım. Hemen ardından kendine geldi.

   "Dalmıştın."

   "Evet, dalmışım" dedi Caner.

   Sonrasında biraz duraksadı.

   "Bir şeyi kontrol etmem gerekiyor."

   Duvar kenarındaki pis yatağa ilerledi. Tam yastığa dokunacakken, Ela onu durdurdu.

   "Bence dokunma pis bayağı"

   "Sadece bir şeye bakacağım."

   Yastığı kaldırdı. Kaldırmasıyla beraber Ela ile çığlığı basmamız bir oldu. Yastığın altından kanlı bir bıçak çıkmıştı.

HİKAYELERİN YAŞADIĞI YERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin