"Ba- babam not yazmış."
"Not mu?"
Az önce posta kutusundan çıkardığı kağıdı aldı ve gösterdi. Kağıtta şöyle yazıyordu.
"Çocuklar ilk öncelikle umarım iyisinizdir.
Hikayelerin Yaşadığı Yer'de sıkışıp kaldınız. Çıkmaya çalıştığınızı tahmin ediyorum. Size burda elimizden geldiğince yardım etmeye çalışıyoruz. Burdan nasıl girdiyseniz öyle çıkmalısınız. Teker teker kapıları deneyin. İllaki kendi hikayenizi bulacaksınız. Belki bu çok uzun sürecek ama sonuçta bir çıkış yolu var. Bunu unutmayın. Belki bu mektupu çok geç bulacaksınız, belki de hemen bilmiyorum. Fakat ben sizin burdan çıkacağınıza tüm kalbimle inanıyorum çocuklar. Bu arada burda telefon çalışmaz.
Sizden bu evreni keşfetmeniz istenmişti ve siz artık bilgi sahibisiniz. Bu nedenle sakın panik yapmayın. Emir, çocuklara göz kulak ol."
Kağıtta aynen böyle yazıyordu. Amir bu kağıdı buraya nasıl koymuştu? Gerçekten tek bir fikrim yoktu. Amir'in dediği gibi belki doğru kapıyı bulmamız uzun sürecekti. Ama sonuçta bizim hikayemiz bu kapıların birindeydi.
Son cümleyi okuduğumda hafifçe güldüm.
"Diğerlerini çağıralım."
Yolun ortasına çıktık. Caner, Ela ve Nisa'ya seslendik.
"Ne oldu? Bir şey mi buldunuz?" dedi Caner.
"Evet bulduk. Emir buldu yani. Amir not yazmış. Posta kutusunda buldu Emir." dedim kağıdı göstererek.
Emir elindeki kağıdı Caner'e uzattı.
Caner, Nisa ve Ela notu okudular.
"Yapmamız gereken şey belli. Hikayemizi bulacağız." dedi Caner.
"Ya bu çok uzun sürerse? Sonuçta birsürü hikaye var." dedi Ela.
"Bizde olabildiğimiz kadar hızlı oluruz. Sonuçta bir çıkış var. Bundan eminiz." dedi Nisa.
"Peki Amir bu notu buraya nasıl bıraktı?"
"Bilmiyoruz. Onu bende merak ettim." dedim Nisa'ya.
"Tamam o zaman ne duruyoruz? Gidelim."dedi Emir hemen yolun ilerisinde olan kapıyı göstererek.
Hepimiz kapıya hızlı adımlarla ilerlemeye başladık. Ela,Caner ve Nisa önden, Emir ile biz arkadan ilerliyorduk.
Gözlerim Emir'e kaydı. Yüzünü somurtmuştu. Çok üzgün görünüyordu. Ne olmuştu ki? Buranın kesinlikle bir çıkış yolu vardı. Hepimiz bundan emindik zaten. Sarsıntı da bitmişti. Tehlike yoktu. Neden bu kadar üzgün görünüyordu? Sormalı mıydım?
Sormazsam eğer rahat etmeyecektim.
"Emir."
"Efendim."
"Çok üzgün görünüyorsun. Burda bilmediğimiz bir şey mi oldu? Ya da başka bir zaman? Anlatmak istemiyorsan sorun değil."
"Aslında anlatabilirim."
Emir anlatmaya başlayacakken Ela kapıyı açtı. Maalesef burası da başka bir hikayeydi. Etrafıma çok bakmıyordum, incelemiyordum. Sadece her girdiğimiz yerde gözüm bir kapı arıyordu.
İlerlemeye devam ettik.
"Hani demiştim ya babamla kavga ettim diye, işte o yüzden üzgünüm. Babama biraz ağır konuştum. Olması gerektiğinden fazla ağır. Şimdi de olaylar böyle olunca- çok pişman oldum kısacası. Babama büyük bir özür borcum var. Ayrıca-"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HİKAYELERİN YAŞADIĞI YER
PertualanganBahar Festivali 2023 Kazananı! Sevgili Okur Sizi hikayelerin yaşadığı yere götürmemizi ister misiniz? Yapılan araştırmalara göre yeni bir evren keşfedildi bu evreni keşfetmesi için gönderilecek olanlardan biri de sizsiniz. Yanınızda...