KAHVE AŞKI

5. Bölüm

Selam yeni bölümden nasılsınız?

Oy kullanmayı ve yorum yapmayı unutmayın.

Evet bölüm sizlerle keyifli okumalar dilerim.

Sinan Bey " Evet sen senin ne işin var burada?" demişti.

Sakin ol Güneş ve sakince durumu anlat " Ben buraya staj için başvuru yapmıştım ve kabul olmuş başvurum ondan buradayım. " dedim.

Evet durum böyleydi . Sinan Bey elindeki dosyadan bir şeylere baktı ve
" Güneş Laçin?" doğrulamak ister gibi duruyordu.

"Evet benim ve dünkü durumdan dolayı özür dilerim." dedim.

Elindeki dosyayı bıraktı ve ayağa kalktı. "Kapıyı kapat ilk önce." dediğini yapıp kapıyı kapattım.

"Dün ki durum hakkında hiç konuşma istersen hatırladıkça sinirleniyorum ." dedi gerçekten de sesi çok sert çıkmıştı.

" Peki" dedim.

Sinan Bey derin bir nefes verdi ve bir kaç adım atıp bana doğru yaklaştı.

" 2 şartım var birincisi ben ne zaman kahve istersem alacaksın ikincisi ise tek bir hata bile yapmayacaksın yaparsan kapı orada ." dedi.

Benden hiç bir tepki gelmeyince tekrar konuşmaya başladı.

" Anladın mı? " düşündüm yapabilirdim herhalde.

" Anladım." dedim dümdüz çıkan sesimle.

"Şimdi odadan çıkabilirsin Esra sana kanalı tanıtacak." dedi başımı sallayıp odadan çıktım.

Kapıyı kapar kapamaz elimi kalbime koydum bu kalbim niye böyle hızlı atıyor ya? Korkudan kesin ya da heyecandan başka açıklaması olamaz.

Biraz ilerledikten sonra masada oturan Esra'yı gördüm. Yanına yaklaşıp

" Esra müsaitsen bana kanalı gezdirir misin?" diye sordum.

" Tabi seve seve ." deyip oturduğu yerden kalktı ve koluma girip beni oradan oraya sürüklemeye başladı.

Sayamadığım kadar merdiven çıkmış sayamadığım kadar yer görmüştüm. Umarım her yeri aklımda tutardım yoksa işim zor. Kendimi bana verilen ortak alandaki masaya bıraktım. Yorulmuştum. İsmimim söylenilmesi ile sesin olduğu yere baktım ve ayağa kalkıp ilerlemeye başladım.

" Güneş."

"Efendim." dedim elimdeki stajyer kartını boynuma takıp.

" Cem benim adım şu dosyayı Sinan Bey'e imzalatıp getirir misin?" diye sordu.

" Tabi Cem Bey." dedim dosyayı alırken.

Bildiğim kata çıkıp çok sevgili patronumun odasının doğru ilerledim. Kapıyı çaldım ve gel komutunu bekledim. İstediğim ses gelince kapıyı açtım ve içeri girdim. Masaya yaklaşıp dosyayı bıraktım ve

" Cem Bey imzalamanız gerektiğini söyledi." dedim.

Dosyayı açıp inceledi sonra da imza attı. Dosyayı uzatırken " Geçen yaza ait Kara Hayat adlı filmin dosyasını getir bana arşivden." dedi.

"Tamam." dedim ve dosyayı aldım.

Arkamı dönmüş odadan çıkacakken aklıma diğer stajyerin nerede olduğunu sormak geldi. Aman bahane ya neredeyse nerde.

Odadan çıktım ve ilk önce dosyayı Cem Bey'e verdim. Daha sonra arşivin olduğu yere doğru ilerlemeye başladım. Arşivin kapısını açıp içeri girdim etraf karanlıktı acaba ışık mı bozulmuştu. Telefonumun fenerini açıp önümü aydınlattım.

Zor bela K harfini buldum. Şimdi sıra Kara Hayat dosyasını bulmaktaydı.

" Evet buldum seni." dedim ve dosyayı elime aldım. Kapıya doğru ilerledim ve kapıyı açmaya çalıştım . Çünkü kapı açılmıyordu. " Hayır ya " deyip tekrar denedim ama ne fayda.

"HEY KİMSE YOK MU BURDA KALDIM" diye bağırdım bir kaç kez ama bir değişiklik olmadı.

Küçüklüğümden beri sessizliği sevmezdim. Bir anda elimdeki telefonun feneri sönünce şarjı bittiğini anladım. Hem karanlık hem sessizlik ikisini bir arada hiç sevmezdim.

Kapının yanında ki duvara yaslandım ve yere oturdum.
Hani bazen insanlar yalnız kalmak kafa toplamak ister ya sessiz bir ortamda ben ise bir alışveriş merkezinde bir kafede kafamı toplardım .

Yapacak hiç bir şeyim yoktu birinin yokluğumu fark etmesini beklemekten başka. Gözlerimin önüne annemin silueti geldi o eşsiz gülümsemesi ile bana gülümsüyordu.

" Anne bana kızdın mı seni orada bıraktım diye? Kızma ama ben babamın dediklerini hazmetmek için uzaklaştım oradan sana bile veda edemeden. Biraz durumumu topladıktan kendi ayaklarım üzerinde durmaya başladığımda yanına geleceğim." dedim sesim çok güçsüz çıkmıştı.

Gözlerim yavaştan kapanmaya başladığında kapının diğer tarafından sesler gelmeye başlamıştı. Sesimi çıkarmak istiyordum ama sanki bir el boğazımı sıkıyordu sesim çıkmasın diye. Kapı bir kaç dakika sonra açıldı ve onu gördüm.

Sonrası karanlık ve karanlık.

Bölümün kısalığının farkındayım. Normalde daha uzun bir bölümdü ancak o bölümü kaydetmede bir sıkıntı olunca tekrar yazmak zorunda kaldım ve bazı kısımlar eksik kaldı.

Bölüm hakkındaki görüşler buraya .

Diğer bölümde görüşürüz.