8. Bölüm

30 5 1
                                    

Helloo uzun bir aradan sonra  yeni bir bölümden selamm.

Biliyorsunuz ki ara verme nedenim Yksydi. Yksyi atlattım ve bölüm yazmaya başladım. Tabii bu benim için bir tık zor oluyor.

Neysee daha fazla lafı uzatmıyorum ve bölümü sizlerle baş başa bırakıyorum.

Keyifli okumalar.

                      1 Gün Sonra

Dünden sonra kendimi daha iyi hissediyor olsam da aklım babam ve evleneceği o kadındaydı. Gerçi kadın bile demek istemiyorum genç bir kızdı. Babamı sevme olasılığı çok düşüktü bana göre bu işte başka bir şey vardı. Ama ne olduğu konusunda bir fikrim yoktu. Daha fazla onları düşünmemeye karar verdim.

Şu an kanalda bana verilmiş masa da oturuyordum ve kahvemi içiyordum. Yapacak bir işim yoktu henüz.

“ Güneş bir bakar mısın? “ diyen yan tarafımda ki masada oturan Melda’ydı.

“ Efendim Melda.”  dedim ona dönerek.

“ Ben toplantıya gireceğim de buraya Mert bey gelecek röportaj için bir işin yoksa onunla sen ilgilenir misin ? Toplantının ne kadar süreceğini bilmiyorum.” dedi mahcup çıkan sesiyle.

“Tabii ilgilenirim ben Mert beyle. Sorular hazır mı? “ dedim boş boş oturmaktan daha iyi olur diye düşünerek.

“ Evet hazır bir dakika” dedi ve masadaki bir kaç çekmeceye bakıp.

“ Burada sorular teşekkür ederim canım .” dedi masama dosyayı bırakırken.

Yüzüme samimi bir gülümseme yerleştirip “Rica ederim hadi sen geç.” dedim.

Melda’da bana gülümsedi ve oturduğu yerden kalktı.

Masamda duran dosyayı elime alıp incelemek için ilk sayfasını açtım. İlk sayfa da fotoğrafı vardı. Oldukça yakışıklı ve karizmatik bir havası vardı. İkinci sayfayı çevirdim ve yazan bilgilere bakmaya başladım. Mert Argu 20 yaşında oyuncu. Kariyerinde hızlı bir artış yaşamış. Şu anda RÜZGAR ESİNTİSİ adlı sinema filminde oynuyor. Doğum yeri tarihi gibi bir çok şey bilgi daha vardı onlara da biraz göz atıp dosyayı kapattım.

Bir süre sonra Sema binanın genel asistanı beni masamda duran ahizeli telefondan arayıp Mert beyin binaya giriş yaptığını ve lobiye aldıklarını söylemişti. Bunu duyunca dosyayı elime alıp lobiye gitmek için ayağa kalktım.
Lobiye girince Mert’i gördüm ve yüzüme bir gülümseme yerleştirip  yanına doğru yürümeye başladım.

“ Hoş geldiniz Mert bey ben Güneş Laçin röportajı birlikte yapacağız isterseniz toplantı odasına geçelim.” dedim.

“ Hoş buldum tabii geçelim toplantı odasına Güneş hanım.” dedi ve ayağa kalktı.

Toplantı odalarının olduğu kata çıktık ve boş olanlardan birine girdik.
“Buyurun şöyle oturun bir isteğiniz var mı çay kahve ?” diye sordum nezaketen.

“ Bir soda alayım ben” dedi.

Kahve varken soda da neymiş diye düşünsem de “ Tabii “ dedim.

Odadaki ahizeli telefondan kantini arayıp bir soda istedim.

“ Başlayalım mı yoksa içeceklerin gelmesini mi beklemek istersiniz?” diye sordum.

“ Başlayabiliriz.” dedi.

Başımı sallayıp telefonumdan ses kaydedici ayarladım ve soruların olduğu sayfayı elime aldım.

KAHVE AŞKI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin