★--->Jungkook'tan:
Yanağımdaki ısırık izini fondötenle kapatmaya çalışıyordum. Dün gece Tae'nin yanına gittiğimde beni ısırmıştı yaramaz. Çok acımadığını söylesem de, hemen gözlerini doldurup ağlayarak özür dilemişti. Fazla belli olmadığını fark edip, Tae'nin verdiği fondöteni masaya bıraktım. Çantamı da alarak evden çıktım ve motoruma bindim. İlerdeki üçlüyü görünce gülüp motoru yavaşlattım ve konuştum.
"N'aber minik üçlü?"
"İyiyiz Jeon, sen?"
"Ben de iyiyim, üzgünüm 3 kişiyi motora alamam."
"Sorun değill."
Tae telaşlı gözlerle yanağıma bakıyordu.
"Acıyor mu hyung?"
"Hayır bal oğlan, boşver."
"Üzgünüm.."
Yine gözleri dolmuştu bile.
"Tanrım.. Doldurma gözlerini. Yaklaş bakayım yanıma."
Durdurduğum motoruma yaklaşarak bana baktı, yanağından makas aldım.
"Şimdi gidebilirim, okulda görüşürüz."
Gülümseyerek geri çekildi ve ben de motorumu çalıştırıp sürdüm. Arkadan üçlünün kavga seslerini duyduğumda güldüm.
*** (Derste) ***
--->Yazar'dan:
Jungkook sıkıntıdan neredeyse patlayacaktı, Tae ise hocayı dikkatle dinleyerek not alıyordu. Farketmeden onu izlemeye dalmıştı bile. Tae seslenince kendine geldi.
"Jeon?"
"Ha, efendim?"
"Diyorum ki öğle arasında benimle kütüphaneye gelir misin?"
"Olur, gideriz."
"Tamamm."
Gülümseyerek tekrar not almaya devam etti, Jeon ise bakışlarını bir an olsun bile ondan ayırmıyordu. Tae göz ucuyla Jeon'a baktığında göz göze gelmeleriyle, kızarak bakışlarını kaçırdı. Jeon onun bu haline tebessüm edip, utanmasın diye bakışlarını hocaya çevirdi.
***
Tae Jeon'un bileğinden tutmuş, kütüphaneye sürüklüyordu. Jeon'la konuşmaya çalışan bir kız yüzünden kıskançlığı tutmuştu sanırım. Jeon gülerek onun peşinden ilerliyordu.
"Sakin ol Tae."
"Sakinim ben."
Kütüphaneye girdiklerinde, Tae Jeon'un bileğini bırakarak kitaplara bakmaya başladı. Gözüne kestirdiği kitabı almaya çalışınca boyunun çatmadığını fark etti. Derin nefes alıp geri çekilecekken, arkasında bir beden hisetti. Hemen arkasını dönünce, Jeon'un göğsüne çarptı. Jeon istediği kitabı alıp eğildi ve kafasını bal oğlanının boynuna gömdü. Kokusunu derince içine çekerken, herşeyden soyutlanmış gibiydi. Hatta Tae'nin neredeyse heyecandan bayılacağını bile fark etmemişti. Ufak bir öpücük kondurarak geri çekildiğinde, küçüğünün kızarık yanaklarına bakıp gülümsedi. Elinin tersiyle yavaşça okşarken, Tae gözlerini kapatmıştı. Yanağının okşanmasını da saçı kadar seviyordu. Bu zaaflarını tabi Jeon biliyordu. Elini çekerek yanağına da öpücük bıraktı ve bedenini geri çekti. Tae kendine gelip kitabı aldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
| My Pretty Boy - TaeKook |
FanfictionYağmurda şemsiyesini tanımadığı adamla paylaşan Taehyung, bu adamın onun hayatını değiştireceğini nereden bilebilirdi ki? Tanışmak tesadüf, arkadaşlık seçim, aşk ise tamamen kaderdir.. Taekook: Semekook, Uketae.