20.

238 20 16
                                    

Özel bölüm olacağını söylemiştim ama kaos istediğiniz için yaptımm. Smut yapmak istiyorum, ne dersiniz??😼

İyi okumalarr!!!!💜

--->Taehyung'tan:

Sabah kahvaltısında sevgilim ve ailemle oturuyorduk. O kadar mutluydum ki, hem ailemleyim, hem de sevdiğim kişi yanımda..

"Kahvaltını bitirelim de pikniğe çıkarız ailece."

"Oluur, iyi düşünmüşsün baba."

"Sana da uyar mı Jungkook oğlum?"

Annemin Kook'a oğlum demesiyle garip hissetmiştim. Hemen alışmaları çok tatlı!

"Tabi olur efendim, çok güzel olur."

Büyükçe gülümsedi, keşke öpe bilsem.. Annemler yüzünden her istediğimde öpemiyordum işte. Annemle sofrayı toplarken, Jungkook babamla salona geçmişti.

"Tae, derslerin nasıl oğlum? Hiç sormaya fırsatım olmadı, iyi çalışıyorsun değil mi?"

"Evet annecimm, çok iyi. Umarım istediğim Üniversiteyi kazanırım."

"Umarım akıllı oğlum."

Saçımı okşamasıyla gülümsedim, salondan gelen babamın sesiyle ayrıldık.

"Hadi gelin içeri!"

İkimiz de içeri geçtik. Annem babamın, ben sevgilimin yanına oturdum. Bir elini belime dolmasıyla ona baktım 'elini çek' dercesine. Oysa sırıtarak yanağımdan öptü. Utanmaz herif! Arkama yaslanarak annemle babama baktım. Televizyonu izliyorlardı, umarım farketmemişlerdir.. Aniden çalan telefonla hepsinin dikkati bana döndü, hafifçe gülümseyip telefonumu aldım ve mutfağa geçtim. Ağrıyan Yoongi hyung'tu, noldu acaba? Telefonu açıp kulağına götürdüm.

"Efendim hyung?"

"Tae, birşey söyleyeceğim. Ama sakin ol, tamam mı?"

"Ne oldu?"

Gergince alt dudağımı ısırdım, hyung'un derin nefes alışını duydum.

"Hoseok.. Hoseok ve Jimin kaza yapmış. Merak etme, ikisi de iyi. Sakin ol, tamam mı? Jungkook'a da söyle. Tae?"

İlk cümleyle çökmüştüm. İstemeden telefon elimden kayıp düştü. Ama hâlâ Yoongi hyung'un söylediklerini duyuyordum. Kısa sürede onlara o kadar bağlanmıştım ki.. Gözyaşlarım yanağımdan süzülürken, yanıma gelen Jungkook'u bile geç farkettim.

"Bebeğim, noldu??"

Sıkıca sarılarak kendimi tutamadım ve hıçkırdım.

"Tae, korkutma beni, ne oldu?"

"H-hoseok ve J-jimin, kaza yapmışlar.."

Söylediklerimle sessizce kaldı, yerden hızlıca telefonumu alıp hâlâ hatta olan Yoongi hyung'la konuşmaya başladı.

"Hyung, onlar iyi mi? Nasıl oldu?"

Yoongi hyung'un sesini duysam da dediklerini anlamıyordum, öylece Jungkook'un göğsüne sığınmış ağlıyordum.

"Hangi hastanedesiniz? Çabucak gelmeye çalışacağız."

Uçakla biz gidene kadar ya birşey olursa? Onları hemen görmek istiyordum.

"Jungkook, lütfen hemen gidelim.."

"Gidelim bebeğim, hadi hemen çıkalım."

Kapının önünde duran annemle babama baktım.

"Dikkatli olun çocuklar."

Birşey söylemeden hemen evden çıktık, taksi çağırarak havaalanına gittik. Yolda Jungkook biletleri ayarlanmıştı. Şansımızdan yarım saat sonrasına uçak vardı. Havaalanına geldiğimiz gibi hızlı adımlarla içeri girdik.
Hâlâ ağlıyor, çaresizce iyi olmaları için dua ediyordum. Yoongi hyung iyi olduğunu söylese de görmeden inanmazdım. Jungkook.. Onun çocukluk arkadaşları bu durumda, ona destek olmalıyım. Bir elimi koluna doladım ve bana dönmesini sağladım.

| My Pretty Boy - TaeKook |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin