| My Pretty Boy - TaeKook |

18.

İyi okumalarr!!! Umarım seversiniz. Yorumlar çok olduğu ve bölüm istendiği için daha çabuk atacağım. Sizi seviyoruum.<3🎀

--->Taehyung'tan:

Jungkook'tan önce uyanmış, öpücük kondurarak banyoya gitmiştim. Kahvaltı hazırlamaya karar verdim, üzerimde uyurken giydiğim bol t-shirtümle aşağı indim ve daha önce de geldiğim için tanıdığım mutfağa girdim. Malzemeleri çıkarırken bir yandan da şarkı mırıldanıyordum. Mutlu olmaman için sebep yoktu, sevdiğim adamın kollarında uyandım. Dün gece biraz utanç verici olsa da, onunla uyumak çok hoşuma gidiyordu. Mal mal gülümseyerek pankek yaparken, belimde hissettiğim ellerle yerimden sıçradım. Kafamı çevirince bana yapışmış, uykulu gözlerle sevgilimi gördüm.

"Günaydın güzel sevgilim.."

"Günaydınn, korktum ya."

"Korkma, benden başka kim olabilir ki?"

Ona dönerek yanağından öptüm, boynuma sokulup derin nefes almasıyla titredim.

"Mis kokulum, neden yoruyorsun kendini? Ben hazırlardım."

"Bu kez ben hazırlayayım dedim, hem yorulmadım kii."

Tekrar arkamı döndüm ve pankekleri tabağa yerleştirdim. Arkamdaki bedenle yürüyemeyeceğimi farkedince durdum.

"Hayatım, bıraksan da sofrayı hazırlasam?"

Omuz silkip elimdeki tabağı aldı ve masaya bıraktı. Beni kucağına alıp tezgaha oturttu ve bacak arama girdi. Beklemediğim için boğazımdan kaçan sese engel olamadım.

"Çok tatlısın, çok güzelsin. Delireceğim."

Kıkırdayarak boynuma sokulmuş sevgilimin saçını okşadım.

"İyi misin Kookie?? Bıraksam beni yiyeceksin yaa."

"Yerim valla. Ama miniciksin, doymam."

"Aa, sensin minicik!"

Gülmesiyle kaşlarımı çatıp omzuna vurdum. Dudağıma yapışmasını beklemiyordum... Şaşkınlıkla ellerimi omuzlarıma koydum, kendime gelince karşılık vermeye başladım. Ellerinden biri belimde, diğeri çıplak dizimdeydi. Zil sesiyle nefes nefese dudağından ayrıldım.

"Sikeyim, tam zamanıydı."

Gülerek tezgahtan indim ve mutfaktan çıkacakken kolumu tuttu.

"Böyle açmana hayatta izin vermem."

Altıma bakınca şort olmadığını hatırladım... Utançla kafamı salladım ve odaya çıktım. Hızla şortumu altıma geçirdim. Aynada kendime bakıp saçımı hafif düzelttim ve odadan çıkıp aşağı indim. Salonda bizimkileri görmeyi beklemiyordum.

"Oo, merhaba yeni gelin!"

Hoseok'a bakarak dil çıkardım, sevgilimin yanına oturdum.

"Nasılsınız hyunglar ve Jimin?"

"İyiyiz Tae, siz nasılsınız?"

Namjoon hyung'a hafif gülümsedim.

"İyiyiz biz dee."

"Beni neden sormuyorsun lan pezevenk?"

"Belli zaten nasıl olduğun, şerefsiz."

"Hey, ufaklıklar. Düzgün konuşun, kavga yok."

Yoongi hyung'a bakarak göz devirdim. Hoseok'un da aynısını yaptığını görünce kıkırdadım.

"Kahvaltı hazır, hadi geçelim masaya."