10

651 42 18
                                    

yaklaşık iki saat sonra,ispanya madrid'de iniş yapmıştık. yol boyunca beş dakikada bir bunun bir rüya olmadığını anlamak için kendimi cimcikleyip durmuştum. hayatımda hiçbir şey için bu kadar heyecanlandığımı hatırlamıyordum.

uçağın kapıları açıldığında bir görevli direkt sırt çantamı almıştı,bir kişi de beni merdivenlerin aşağısında bekliyordu. bu durumlara hiç alışkın değildim bu yüzden biraz garipsemiştim.

"çok teşekkür ederim." dedim görevlilere gülümseyerek.

beni bir arabaya bindirdiler ve on dakika sonra gözlerimi yoracak kadar büyük bir evin önünde durduk. kapıyı açtılar ve dışarı çıktım,arda tam karşımdaydı. beni görünce birkaç adım atıp gülümsedi,bense hiç beklemeden ona sarıldım.

bu ilk sarılışımızdı.

"hoş geldin."

"arda,muhteşemdi!"

"yolculuk mu?"

"evet,ve şu an burda olmam rüya gibi geliyor."

"bana güven,gel bakalım." dedi ve önümden yürümeye koyuldu.

ben ise evi inceliyordum,fazla gösterişli değildi ama epey büyüktü. kim bilir içerisi nasıldı,çok merak ediyordum.

bu sırada heyecanlı heyecanlı yolculuğumu anlatıyordum.

"o kadar güzeldi ki! aslında bende uçak korkusu var,türkiye'den las vegas'a uçana kadar neler yaşadım. ama bu inanılmazdı,bulutların üstündeydim."

arda bana bakıp gülümsüyordu ve beni dinliyordu.

"o zaman bunlara alışmalısın,çok sık başına gelecek."

"nasıl yani?"

"beni her özlediğinde sadece seni görmek istiyorum demen yeter,buraya gelmen iki saat bile sürmeyecek."

sen böyle tatlı tatlı konuşursan ben senin ağzını yerim ama..

"ne kadar güzel burası." dedim konuyu değiştirerek.

"sana göstermem gereken çok fazla şey var,mesela arka tarafa bir futbol sahası yaptırdım. bireysel antremanlarımı orda yapıyorum."

"gerçekten mi?"

"tabi ki,evin alt katında iki spor salonu var. orda da çok çalışıyorum."

"senin yerinde olmuş olsaydım bu kadar yoğun çalışma ve yorgunlukla kırk sene boyunca uyurdum."

arda kahkaha attı.

"neyse,bir ara sana tüm evi gezdiririm. önce biraz soluklan."

evin dış kapısına geldiğimizde hizmetli kadın hiç bekletmeden kapıyı açtı.

"hoş geldiniz."

"hoş bulduk." dedim ona.

içerisi çok daha şık dekore edilmişti,arda ne kadar zevkli bir çocuktu. tarzını da çok beğeniyordum zaten.

direkt oturma odasına geçtik,ben koltuğa kurulurken arda ayakta kalmıştı.

"içecek bir şeyler ister misin?"

"bir su alabilirim."

"tamam,bir bardak su getirebilir misiniz?" diye bağırdı arda,sonra o da yanıma oturdu.

hiç kendime hakim olmadım ve başımı onun omzuna yasladım,o da koluyla omzumu sardı.

"seni tekrar görmek çok güzel.." dedim.

"biliyorum." dedi kibirli bir şekilde,başımı kaldırıp yalandan koluna vurdum. o da gülmüştü.

"tamam,tamam. şaka yaptım."

tekrar omzuna yerleştim.

"sen sana sarılarak uyumak istiyorum deyince,bende seni kırmak istemedim."

görevli suyumu getirmişti,birkaç yudum alıp kenara bıraktım.

saat gece ikiye geliyordu.

"şey,senin erken uyuman gerekmiyor mu? yarın maçınız var."

"önemli değil,bir saatlik uykuyla bile formda oluyorum. arda güler'i henüz tanımamışsın."

"kibir abidesi!" dedim gülerek.

"zamanımız kısıtlı olduğu için üzülüyorum." dedim dudaklarımı büzüp.

"olsun,bizde zamanımızı iyi degerlendiririz."

yaklaşık bir saat boyunca sohbet ettik,onun yanında bu kadar rahat olabilmem benim içinde çok şaşırtıcıydı.

daha sonra ona döndüm.

"ama böyle benim içim rahat etmiyor,hadi uyuyalım. yarın için uykunu almış olursun." dedim.

"ve seninde uykunu alman gerekiyor,çünkü yarın beraber antreman yapacağız. seni o kadar zorlayacağım ki.."

"benim neden bundan haberim yok?"

"oldu işte,yarın erken kalkıyoruz." dedi bana göz kırpıp.

"ben spor yapmaktan nefret ederim yalnız."

"hiç beni ilgilendirmez,bana eşlik edeceksin."

"pislik!" dedim ve onu takip ederek merdivenlerden yukarı çıktım.

tanıdık bir odaya girmiştik,burası arda'nın odasıydı ve onunla telefonda konuşurken burayı az da olsa görüyordum.

"yanında giyecek bir şeyler getirdin mi?" diye sordu.

"evet,aldım birkaç şey."

"çantanı buraya bıraktırmıştım,ben çıkayım sen de giyinirsin."

"peki." dedim utanarak,arda gülümsedi ve dışarı çıktı. bende üstüme rahat edebileceğim bir şeyler giydim ve kapıyı açtım.

arda kapıda bekliyordu.

"gelebilirsin." dedim ve içeri geçtik tekrar.

"senin için bir oda hazırlamalarını söyledim,ama eğer istersen.." dedi ve gülümsedi,söylemek istediği şeyi anlamıştım ve utançtan her zamanki gibi kızarmıştım.

"burda benimle de kalabilirsin."

bunun için henüz erkendi,bu yüzden başka bir odada kalsam daha iyi olacaktı.

"şey,bence misafir odasında kalsam daha rahat ederim."

"tabi,sen bilirsin. yalnız söylediğim gibi,yarın erkenden kalkacağız." dedi ve bana göz kırptı.

daha sonra benim kalacağım odaya kadar bana eşlik etti,çok büyük ve ferah bir odaydı. ayrıca manzarası da çok güzeldi.

"ne kadar güzel." dedim pencereden dışarı bakarken.

"iyi geceler,tatlı rüyalar."

gülümsedim.

"sana da."




..




bilin bakalım hangi salak wattpad'i bir saatliğine sildi ve sonra şifresini unuttuğu için günlerdir hesabına girmeye çalışıyor.. ben tabi ki.

hahahwjwhjx neyse bu bölümü de yazmıştım iyi ki silinmemiş taslaktan iyi okumalarr

las vegas. | arda gülerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin