ertesi gün,elimde boş tabaklarla acele acele koşturuyordum. akşam yemeği saatinde kalabalık oluyordu restorant,elimdeki boş tabakları tezgaha bırakıp çıkacaktım ki,şefim bana seslendi."melsa,sen gitme. oda servisinde bekle,orası da çok yoğun."
"peki şefim."
mutfağa geçtim ve oda servisi telefonunun başında biraz soluklandım. servis istekleri bu telefondan geliyordu. o sırada içerde arda güler'i konuşuyorlardı,birazdan otele giriş yapacaktı.
bir süre sonra,telefon çalmaya başladı. hiç bekletmeden açtım.
"oda servisi?" dedim karşı tarafa.
"resepsiyondan arıyorum,arda güler az önce otele giriş yaptı. onun için güzel bir meyve tabağı ve şarap yollayalım,oda numarası 1010. üzerine de teşekkür kartlarından koyun. kolay gelsin."
ve telefon kapandı. şansa bak,heyecanlanmaştım. direkt meyve tabağı hazırlanmasını istedim ve servis masasına meyve tabağını,şarabı ve teşekkür kartını ekleyip asansöre bindim.
arda en üst katta kalıyordu,odasının kapısına geldiğimde derin bir nefes aldım ve kapıdaki zile bastım.
"oda servisi." diye seslendim ve beklemeye başladım. çok geçmeden kapı açıldı.
arda güler,tüm gerçekliğiyle karşımda duruyordu. hiçbir şey söyleyemedim,yakından öyle yakışıklıydı ki,kusursuz bir yüzü vardı.
dudaklarımı ısırdım,üzerinde altına bağladığı havlusundan başka bir şey yoktu. muhtemelen duştan yeni çıkmıştı,ağzımın suyu akmıştı resmen.
"iyi akşamlar efendim,hoş geldiniz. sizlere ikramlarımızı sunmak istedik."
"iyi akşamlar,teşekkür ederim. buyrun." dedi ve kenara çekildi. bende masayı içeri sürükledim,nedense çok heyecanlanmıştım ve bir hata yapmaktan korkuyordum.
içeri geçtim ve odadaki masaya ikramları bırakmaya başladım,arda ise kenarda durmuş beni seyrediyordu. başımı kaldırıp ona baktım,gözleri çok güzeldi.
"farklı bir aksanın var,sanırım buralı değilsin." dedi bana.
"evet,aslında türk'üm."
şaşırmış gibi kaşlarını kaldırdı,onunla ingilizce konuşmam gerekiyordu. farklı bir dilde konuşmam yasaktı.
"öyle mi?"
"evet,sizinle türkçe konuşmam aslında yasak." dedim gülümseyerek.
"o neden?"
"misafirlerle ingilizce konuşmamız gerekiyor,kural bu."
umarım ona bunu söylemem başıma bir dert açmazdı.
"doğru." dedi o da gülümseyerek.
işim bitmişti ve kapıya doğru ilerlemeye başladım.
"başka bir isteğiniz var mı efendim?"
"hayır teşekkür ederim,memnun oldum melsa" dedi isimliğime bakarken,sonra elini uzattı.
"bende çok memnun oldum." dedim ve elini nazikce sıktım.
daha sonra odadan çıkıp tekrar asansöre bindim,o kadar kasılmış ve gerilmiştim ki derin bir nefes aldım.
bu kadar etkileneceğimi düşünmemiştim..
-
keyifli okumalaar..
![](https://img.wattpad.com/cover/345989812-288-k615717.jpg)