"ama bu iş biraz fazla uzamadı mı?" dedi önümde diz çöken arda.
"hayır,uzamadı."
şu an sahilin en ücra köşesinde oturmuştuk ve arda,beni ikna etmeye çalışıyordu. etrafımızda birçok koruma vardı ve onlar bizden uzakta olmasına ramen beni rahatsız ediyorlardı.
"kaç defa daha özür dilemeliyim? gerçekten üzgünüm.."
"bilmiyorum,düşüneceğim."
arda,dudaklarını büzüp bana üzgün bir bakış attı. ben ise ona aldırmadan ayağa kalktım.
"dur,nereye?"
"yurda döneceğim,yoruldum. ve saat geç oldu."
"olsun,biraz daha vakit geçiremez miyiz?"
"geçiremeyiz."
yine aynı şekilde dudaklarını büzünce kendimi tutamayıp gülümsedim.
"lütfen.." dedi şımarıkca.
"gel,başımın belası."
arda heyecanla ayağa kalktı ve yine aynı dondurmacıya doğru beraber yürümeye başladık.
"nereye gidiyoruz?"
"dondurma almaya."
"süper!"
arkamı dönüp ona baktım.
"arda güler de olsan sahilde dondurma yiyorsun işte."
arda sesli bir şekilde güldü.
"e yani,bence dünyanın en güzel aktivitesi."
dondurmaları aldıktan sonra tekrar sahile geçtik.
"peki bir şey soracağım." dedim.
"evet,dinliyorum."
"ilk tanıştığımızda.. bana karşı hiçbir hissin yok muydu?"
"yani.. çok güzel olduğunu düşünüyordum. konuşma tarzın,sakarlıkların,benimle ilgilenmen hoşuma gidiyordu."
"sadece hoşlantı mıydı?"
"evet."
gülümseyip önüme döndüm,çok kırgındım ona. bu kırgınlık geçer miydi ondan bile emin değildim.
bir süre daha konuşmaya devam ettik,daha sonra beni arabayla yurda bıraktılar. arabadan inmeden önce arda'ya döndüm.
"iyi geceler."
"melsa!"
"efendim?"
"teşekkür ederim,beni dinlediğin için."
gülümsedim.
"ne zaman döneceksin?"
"yarım saat sonra."
"peki,iyi geceler."
arabadan inip yurda girdim.
kendimi yatağa attığımda kafamda tek bir düşünce vardı.
arda.
-
aaaaay ay hayat zor
![](https://img.wattpad.com/cover/345989812-288-k615717.jpg)