2

694 41 22
                                    

sabah işe geldiğimde,her şey rutin bir şekilde devam ediyordu. iş kıyafetlerimi giyindikten sonra üst kata çıkmıştım. restorana doğru yürüyordum ki,bir köşeyi döndüm ve birine çarpıp geriye doğru sendeledim. dengemi kurmaya çalıştım fakat beceremeyip popomun üstüne düşüverdim.

"ay!"

başımı kaldırdığımda arda karşımda dikiliyordu,sanırım bu sabah uyanamamıştım çünkü bu bir rüya olmalıydı!

"iyi misin?" diye sordu bir elini bana uzatırken,elini tuttum ve onun yardımıyla ayağa kalktım.

"iyiyim,çok özür dilerim efendim."

panik oldum çünkü genelde bu tarz şeyler hoş görülmezdi,beni azarlamasını bekliyordum fakat o sadece gülümsedi.

"dikkatli ol."

"tekrar kusura bakmayın efendim,iyi günler dilerim."

gülümseyip onun yanından geçecektim ki arkamdan bana seslendi.

"bir şey sorabilir miyim?"

"tabi ki."

"restorant nerde acaba? göremedim."

"ben size eşlik edeyim." dedim heyecanla,onu gördüğüme gerçekten çok sevinmiştim.

arda ve ben beraber yürüyorduk,daha sonra sessizlikten rahatsız oldum ve ona döndüm.

"günaydın bu arada,nasılsınız?"

"iyiyim teşekkürler,sen nasılsın?"

benimle 'sen' şeklinde konuşması hoşuma gitmişti,samimi birine benziyordu.

"bende iyiyim efendim,çok sağ olun."

restoranta geldiğimizde onu direkt en güzel masaya yönlendirmek istedim.

"buyrun,ben size masanızı göstereyim."

cam kenarında güzel bir masaya onu yerleştirmiştim,bana bakıp gülümsedi.

"kahvaltı servisi alabilir miyim?"

"tabi ki,ekstra bir isteğiniz var mı?"

"yok,sağ ol."

ordan ayrılıp siparişleri mutfağa ilettim.

bu adam iki gündür beni öyle çok heyecanlandırıyordu ki,ona karşı bir hayranlık oluşmuştu içimde.

..


aradan saatler geçmişti ve artık akşam olmuştu,yine oda servisindeydim. yanımda ufuk da vardı ve ona sabah olanları anlatıyordum.

"öyle işte,rezil oldum adama. ama şaşırdım,samimi davranıyor bana sanki."

"aşık olmuş sana." dedi ufuk.

"dalga geçme be!" dedim göz devirerek.

"bir ben karşılaşmadım ya,odasını basacağım artık."

ona güldüm ve beraber beklemeye devam ettik. telefon çalmaya başladı,yine sıradan bir misafir olduğunu düşünerek telefonu açtım.

"oda servisi?"

"merhaba,arda güler ben spadan arıyorum. acaba buraya bir şişe viski gönderebilir misiniz?"

dudağımı ısırdım,bir saniyeliğine konuşmayı unutmuştum sanki.

"tabi ki,başka bir isteğiniz var mı?"

"yok melsa,teşekkür ederim."

bana ismimle seslendiğinde yutkunmuştum,muhtemelen sesimden tanımıştı.

istediği şeyi alıp gümüş tepsiye koydum ve asansöre binip aşağıya,yani spa katına indim.

ordaki görevliye yaklaştım.

"arda güler nerde?"

"hemen şurda,havuzda." dedi sağ tarafı işaret ederek.

o tarafa doğru yürümeye başladım,içeri girdiğimde arda havuzdaydı ve kenara yaslanmış arkası dönük bir şekilde duruyordu. kapı sesini duyunca direkt arkasına,bana döndü.

"siparişinizi getirdim."

anında havuzun merdivenlerinden dışarı çıkmaya başladı,ben ise tepsiyi masaya bırakıyordum.

"teşekkür ederim,yine sen.." dedi gülümseyerek. ona döndüm,havuzun tam ucunda duruyorduk.

"evet,sık karşılaşıyoruz." dedim.

"aynen öyle,koskoca otelde bir sen çalışıyor gibisin."

buna gülmüştüm,ben bu durumdan epey memnundum aslında.

"şey,size iyi eğlenceler." dedim ve arkamı döndüm fakat bir adım atmıştım ki,aniden ayağım yerden kesildi.

etrafımda tutunacak hiçbir şey yoktu ve ayağım kaymıştı,doğruca havuzu boylamıştım.

soğuk su vücudumu çok zorlamıştı,şokumu atlatamadan suyun üzerine çıkmıştım. tüm gücümle derin bir nefes aldım.

"iyi misin?"

yine aynı sordu ve yine arda. fakat bu sefer,katıla katıla gülüyordu. resmen kahkaha atıyordu,utançtan ve soğuktan kıpkırmızı olmuştum.

"ayağım kaydı.." dedim çaresizce.

"evet,fark ettim. sen bu sakarlıkla nasıl garson oldun?"

"açıkcası bende bilmiyorum."

yine gülümsedi ve bana elini uzattı.

"istersen benimle yüzebilirsin diyeceğim de,pek uygun olmaz sanırım senin için."

"eh,yani." dedim.

"neyse,başka zaman artık."

merdivenlerden çıkarken onun elini tutmuştum,yine kendimi rezil etmeyi başarmıştım.

"şey,kusura bakmayın tekrardan."

"emin ol hiç kusura bakmadım." dedi bana göz kırpıp.

"iyi akşamlar." dedim ve tüm utancımla ordan ayrıldım.

soyunma odasında üstümü değiştirirken ne kadar salak bir insan olduğumu düşünüp elimi başıma vurup duruyordum..






-




las vegas. | arda gülerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin