Tanımadığım bir tendin,Yabancıydın, Sana doğru adım attıkça kokuna aşina olduğumu farkettim. Gözlerini gördüğümde ise ilk kez görmediğimi anladım. Ama o kadar sisliydi ki gri gözlerini o sislerin içinde hangi tarihe ait olduğunu bulamadım. Sen hep vardın. Ama hep bir kayıptın zihnimde. Hep peşine düştüğüm ama asla o sisleri aşıpta kavuşamadığım o griydin.
🍁
Soğuk bir rüzgar esiyordu. Baharın serinliği. Ve güzel kokulu çiçeklerin o güzelliği. Her biri göz kamaştırıcıydı. Aldatıcıydı güzellikleri. Günün yavaştan kendini geceye teslim edilişini kısık gözlerle izliyordum. Yene huzursuz ve mutsuzluk her iki yanımda yerini almış gözlerimin önünde ki tüm güzellikleri karalıyorlardı. Üşüyordüm. Oysa ki hava sıcaktı. Karanlığa alışıktım. Ama nedense bugün ışıklarım açık olsun istiyordum. Korkusuzdum. Ama bugün kendime fazla korkaktım. Öyle ki cesaretimin kırıntıları ayağa kalkmama dahi musade etmiyordu.
Sanki kalksam. Bir daha oturamayacak mışım gibi. Saat epeyce geçikmişti. Ama uyumak istemiyordum. İlk kez uyumaktan ürküyordum. Oysa ki bu hayatta asla vazgeçemediğim şey uykuydu....
Ama yerimden kalkamıyordum. Saatlerdir aynı pozizyonda oturmaktan bacaklarım uyuşmuştu. Hatta bütün bedenime kramplar girmişti. Gerginlikten tırnaklarımı avuç içime bastırıp duruyordum. Ve nedense gözlerim bir ayarıyış içindeydi. Nedeni belirsiz. Bu evin içinde her gün yaşayan ben değilmişim gibi herşey değişik geliyordu. Alışkın oluğum renklere bugün aşina değildim. Salonon duvarları beni boğacakmış gibi geliyordu.
Pencerelerimi açmama rağmen rüzgar benim aleyhime onları kapatmıştı. Ve sessizlik oturmuştu salona. Ne benden nede dışardan hafif bir ses vardı. Saatler sonra yerimde kıpırdanıp. Ürkek gözlerle sokak kapısına baktım. Sanki hemen şimdi bir dev dışardan gelip onu tek bir yumruğuyla kıracakmış gibi geliyordu. Gözlerimi kapıdan çekip Koridora baktım. Hemen şimdi ordan korku filimlerinde ki gibi bir hayalet yada cin çıkacakmış gibi ürkütücüydü.
Salonda ki eşyaları saymıyorum bile.
Herşey beni korkutuyordu. ve en ufak bir sesle ne hale geleceği mi tahmin edemiyordum.
Geceler teslim olmuştu yanlızlığa. ve evren zamanı hain oyunlarla yavaştan alıyordu.
En çokta bazı şeyler eksik gibiydi. herşey tersine dönmüş ve zaman öylece değişikliklere itat etmiş gibiydi çok farklı hislerdi bunlar. ama gündüzü gece almıştı sanki. çünkü bügün hava çok erken kararmıştı. çünkü bügün soluduğum o güzel kokular değişmişti. yerini sıkıntılı soluklar almıştı.
Zihnim ipsiz yollara çelilmiş ve o ipsiz sisli yollarda ki çatlakların çukurları anılarımla birikmişti. öyle ki teker teker canlanıyordu gözlerimin önünde. öyle güzel bir yaşantı olmadı hayat benim için. hiç bir zaman vazgeçilmez değerli hiç birşeye sahip olmadım. kendimi bildim bileli yalnızlığı sol köşemde zorlukları ise her yanımda bulmuş onlarla yaşamayı kendime alıştırmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SERİN SIZI
Fantasyİz." diye fısıldadı biri. Sesini dıyamadım. haykırdı bu sefer ormanın derinliklerinde gelen puslu bir ses o sesleri susturuyordu. "İz widregal!" diye. sesler çınlıyordu kulaklarımda. Göremiyordum izlerini. İzinsizce yaklaştım onun o sislerine. Kokus...