SENİ GÖNLÜME ALAMAM BxB

XIV.Bölüm - BARTU!

İyi Okumalar bebeklerimmmmm💗😚

Lütfennnn beğenmeyi be düşüncelerinizi belirtmeyi unutmayın...Artık bu kitapta yorumlarınızı görmek istiyorum....✨

....

       4 saat sonra...

"Komutanım! Benim mermim az kaldı."

"Komutanım yaralılara artık müdahale gerekiyor!"

Telsizden gelen bildirimler asla susmuyordu.Tüm askerler heba olmuştu.6 saattir devam eden operasyonun verdiği yorgunluk,ortamın gerginliği,yaralı askerlerin olması....

Ali gibi bütün askerler içindeki hırs ve intikam duygusu ile sahaya daha çok saldırıyorlardı ama çil yavrusu gibi daha da çoğalıyorlardı itler.
Birde hepsi daha körpe ve toy çocuklardı...

...

Bartu içindeki sıkıntı ve boşluk ile bir süre bilinçsizce operasyona devam etti.Silahı kullanıp,leşleri yere seriyordu fakat bunların hiçbirinin bilincinde değildi...

Birden pusulandığı yerinden kalktı ve yakınındaki Ali'nin yanına mevzilendi.

Ali saliselik olarak Bartu'ya bakmış tekrar dağalara dönmüştü.

Bartu ise öylece onu izliyordu.Ali Bartu'nun halini fark edip,baktıktan sonra tekrar operasyona döndü.
Gözlerini sahadan ayıramıyordu ki dersini sorsun...
Ali gözlerini ayırmadan Bartu'ya seslendi;

"İyi misin kardeşim? Bir şey mi oldu?"

"Tch olmadı..." ama sesi o kadar kısık ve yorgundu ki...

"Bartu.. - " sözünü kesen,Bartu'nun masum,küçük bir çocuk gibi kurduğu cümlesi oldu.

"Sarılalım mı?"

Ali sözlerine karşın öylece suratına baktı..Neden bir anda operasyon anında böyle yaptığını sorguladı.

Yorgun bakan kan çanağı gözleri bir şey anlatmak istiyor gibiydi.Ali'nin aklından sorular geçerken bir düşüncesinde takıldı...

Hissetti mi? Şehit olacağını mı hissetti?..

Ali'nin içindeki endişe artarken ne yapacağını şaşırdı.

"Neden?" Bartu sadece omuz silkti ve gözlerine bakmaya devam etti.

"Sarılmayacak mısın?"

"Bartu yapma..."

"Ne yapmayayım oğlum,Benim elimde mi..."

"Bartu..."

"Hadi Ali'm ya gel sarılalım..."

Ali dolan gözleri ile bir çocuk gibi başını iki yana salladı.Sanki sarılmazsa o şehit olmayacak gibiydi.

"Ali'm hadi... Bak oyalanıyoruz ikimizde burda..."

"Hayır istemiyorum...". Barı derin bir nefes aldı.

"Ali.. Sen sarılmazsan eğer benim şehitliğim geri çekilmeyecek biliyorsun değil mi? Sonra sadece 'son kez' sarılmadığın için pişman olacaksın..."

"Ya sus konuşma böyle! Şimdi değil.Şimdi olmayacaksın! Beni,Batı'yı,Nilay'ı,Ege'yi,TİM'i bırakmayacaksın."

Bartu masumca acı bir şekilde güldü ve ağladından bir haber olan Ali'yi sıkıca kendine çekip sarıldı.

Ali'de daha fazla direnmemiş ve sıkıca sarılıp omzunda ağlamıştı.

"Hakkını helal et kardeşim.."