12

496 93 135
                                    

final ln °-°


⊶ 𓆩♡𓆪 ⊷


2 yıl sonra, Minatochō

İzuku's POV

Elimdeki çiçekleri önümdeki açık toprağa ekerken yorgun bir nefes bıraktım dudaklarımdan. Öğlen güneşi altında çalışmak her zaman acı vericiydi. Öyle ki terin boğazımdan iç vücuduma kaydığını hissedebiliyordum.

Bu kadar sıcak olması bir nevi şanstı aslında. Minatochō'ya geldiğim günden beri böyle bir sıcağa nadiren rastlıyordum. Nemli bir şehirdi ve yağmur burada günlük rutin gibi bir şeydi.

"İzuku!"

Arkamdan gelen tanıdık sesle ayağa kalktım. Shindo bahçenin girişinde bana el sallayarak geliyordu. Elimdeki bahçe eldivenlerini çıkartıp bir kenara fırlatırken gülümsedim ona.

"Ne yapıyorsun diye bir bakmaya geldim."

"Her gün beni kontrol etmek zorunda değilsin Yo, nasıl yaşayacağımı biliyorum."

Yüzü kızarırken kıkırdadı. "Elbette biliyorsun, ama bu şehirdeki en iyi arkadaşımı ziyaret etmek istediğim gerçeğini değiştirmez."

Kıkırdadım. Elbette beni kontrol etmek yalnızca bir bahaneydi onun için.

"Bu arada," dedi gülüşü yüzünde solarken. "Bakugou'dan mektup var yine."

Yüzüm ekşirken kafa salladım sadece. Uzattığı kağıdı aldım sessiz bir şekilde. Evimdeki yüzlerce diğer mektup gibi hoş bir nane kokusuyla kaplıydı.

İki yıl önce sarayda yaşananlardan sonra daha fazla kalamamıştım orada. Shoto beni Yama'ya götürmek istemişti ama bu canımın alınması demekti. Ayrıca nişan anlaşmasını bozmak da imkansızdı.

Kraliçe'nin de yardımıyla Minatochō'ya gelmiştim Shindo eşliğinde. Yeterince büyüklükte bir ev almıştım. Bir süredir burada dinleniyordum.

Günlerim çalışmakla geçmişti. Bir sürü defter doldurmuş, bir sürü bitki yetiştirmiştim. Yeni insanlar tanımıştım burada; bir sürü yeni şey görmüştüm. Ve Shindo vardı; beni hiç yalnız bırakmamıştı.

Bana karşı olan hislerinin farkındaydım. Ama bunu ne ben ne de o hiç dile getirmedik. Uzaktan sevdi o da, çizgimi hiç aşmadı ve bana hep saygı duydu. Bazen öyle bir raddeye geliyordu ki bu, keşke diyordum; keşke Katsuki yerine onu sevseydim. Keşke aşık olabileceğim kişiyi seçebilseydim. Ama imkansızdı, ölümü tattığım gözlerinin hayali zihnimden silinmiyordu. Aşkımdan hiç eksilme olmamıştı.

Böyle zamanlarda her hafta kapıma konan mektuplar hiç yardımcı olmuyordu. Hepsi aynı el yazısıyla yazılmış ve göz yaşı olduğunu bildiğim damlalarla mürekkebi dağılmış mektuplar; Kacchan'dandı. Hepsi aynıydı, pişmanlık, özlem ve duman kokulu mektuplar.

"Okuyacak mısın?" Shindo'nun sesi beni kendime getirmişti.

"Hayır." dedim kısık bir sesle. Bana bakarak gülümsedi.

"Sahil kenarında piknik yapmak ister misin? Katsudon alırız ve sonra pasta yeriz."

Gülüşüne karşılık olarak kıkırdadım. Onaylayarak kafamı salladım. Elimi tutarak beni bahçenin çıkışına sürüklediğinde güç bela çıkarmıştım bahçeci önlüğümü ve bir kenara atmıştım.

Geldiğimiz yer pek de gizli olmasa da insanların uğramadığı bir mekandı. Şehrin geniş kıyı şeridinin bir parçasıydı ancak ufak olması ve büyük kayalarla kaplı olması nedeniyle cok insan çekmezdi. Shindo ile burada piknik yaptığımız günlerin sayısı göz ardı edilemeyecek kadar çoktu.

𔓘 . i dream of you everynight,hopefully i won't wake up this time; bkdkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin