Win: Geç kaldığım için özür dilerim. Biraz akşamdan kalmayım da.
Bright ayağa kalktı ve Win'e doğru ilerledi. Bright yaklaştıkça Win kendini atmaya yer arıyordu. En sonunda iyice yaklaşıp arkasından kapıyı kilitledi Bright.
Win: Hey, neden kapıyı kilitlediniz?
Bright Win'in üstüne yürüyordu. Win'in sırtı çalışma masasına kadar gelmişti ve daha kaçacak yeri de yoktu.
Bright: Şu an senin değil, benim sana hesap sormam gerek. Senin yüzünden az kalsın Tu benden ayrılıyordu.
Win: Neden benim yüzümden olduğunu düşünüyorsunuz?
Bright: Dün gece-
Win: Dün gece hakkında konuşmayalım lütfen, ikimiz de sarhoştuk. Olanları ikimiz de unutup işimize devam edebilir miyiz?
Bright: Ama ben değildim.
Bunu duyan Win şaşırmıştı. Yani şimdi Bright ona isteyerek mi böyle yaklaşımlar sergilemişti.
Win: Yani bunun anlamı-
Bright: Hala anlamadın mı? Seni istiyorum, seninle olmak istiyorum. Dün gece olan her şeyi kendime hakim olamadığım için yaptım.
Win şaşırmıştı. Neden özellikle kendisini istediğini bilmiyordu.
Win: Ama sizin sevgiliniz var, üstelik de seneye evleneceksiniz.
Bright: Sence ben onu seviyor gibi mi görünüyorum?
Win: Sevmiyor musunuz?
Bright: İkimizin babaları da bizim gibi ortak olduğu için şirketlerini devralmamızı istiyorlar. Bu sebeple de zorla evleneceğim diyebiliriz.
Win olanlara ve Bright'ın laflarına anlam veremiyordu.
Win: Peki benden istediğiniz şey ne?
Bright: Bence amacımı ikimiz de çok iyi biliyoruz. Sadece sevgilim olmanı istiyorum. Kabul edersen zamanı geldiğinde Tu'dan ayrılacağım.
Win: Yani anlaşmalı birliktelik mi demek istiyorsunuz?
Bright kafa salladı. İstediği şey tam olarak buydu. Bright biraz daha Win'e yaklaşmıştı. Aralarındaki mesafe gittikçe küçülüyordu.
Win: Uzak dur-
Bright tam öpecekken kapısı çaldı.
Tu: Bright orada mısın? Kapı neden kilitli?
Win: Tu Hanım geldi, ne yapacağız?
Bright afallamıştı.
Bright: Bilmiyorum bilmiyorum. Masanın altına saklan.
Win: Saçmalamayın lütfen. Daha kötü bir saklanma yeri olamazdı.
Tu: Bright beni duyuyor musun?
Bright: Win sessiz ol! Bekle aşkım, online bir görüşmem var. Rahatsız edilmemek için kapıyı kilitledim.
Tu: Peki, böldüğüm için kusura bakma. Ben seni ofisin girişindeki kafede bekliyorum. İşin bitince mutlaka gel.
Bright: Tamam hayatım.
Tu Win'in sesini duymadığı için kapıdan uzaklaşmıştı.
Win: Gitti mi?
Bright: Sanırım gitti.
Win: Ne yaptığınızın farkında mısınız?
Bright: Win, lütfen bu şekilde davranma bana. Anlaşmamızı kabul ediyor musun etmiyor musun?
Win bu krizi fırsata çevirmeyi düşünüyordu.
Win: Peki bu ilişki karşılığında ben ne alacağım?
Bright: Maaşını %50 daha fazla veririm. Sadece iş dışında benimle birlikte olmanı istiyorum.
Win için bu ne kadar garip bir durum olsa da patronuyla böyle bir şey yapmayı kabul etmişti. Sonuçta alacağı para az değildi.
Win: Peki, yapacağım.
Bright: O zaman bu geceden başlayabilir miyiz?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Secret Secretary | BrightWin
FanfictionWin: Bright, bir hafta sonra evleneceksin farkındaysan. Aylardır yaptığın gibi ikimizi birlikte yürütmeye devam etmeyi mi düşünüyorsun? Bright: Win sen hiç merak etme. Benim tek sevdiğim sensin. Zamanı geldiğinde ondan ayrılacağım. Win: Umarım dediğ...